amerikada bu tür marketlerde mm migros kadar bir alan kurabiye, fıstık ezmesi, masaj, tansiyon aletleri buhar makinesi gibi saçma sapan malzemelerle doluyken, ilaç satılan kısım banka veznesi kadar küçücük ufacık turşu bile sığdıramayacağınız kadar dar bir alan. kapıdan girersiniz, bütün reyonların önünden geçersiniz, ulan ne kadar çok makyaj malzemesi var derken yılbaşı kartları ne arıyo diye düşünmeye başlarsınız. ama neden ilaç kısmının kapıya en uzak noktada olduğunu düşünemezsiniz. büyük ilaç kompradorlarının belirlediği fiyatlarla alacağınız ilaca ulaşana kadar bi farkedersiniz ki o markette almak isteyebileceğiniz süslü püslü daha bi ton malzeme var. kasadan sigaranızı da aldıktan sonra tüketmenin dayanılmaz hafifliğiyle birlikte evinizin yolunu tutarsınız.
Kırmızı reçete kapsamına girmeyen hafif ilaçların marketlerde satılması mantıklı olur,özellikle haftasonları eczanelerin kapalı olduğunu düşünürsek, nöbetçi eczane arayacağız diye helak olmaktan kurtuluruz.
çok vahim bir durum tabii ki ilaç sektörünün kalitesi düşüp yanlış kullanımlar gerçekleşecek resmen milletin sağlığı ile oynanacak,mantığa baksana abd de varmış böyle bir uygulama ulaan kendi yolunu çiz sanki abd uyguluyor diye iyi birşey mi oluyor,savaşlan değilde damardan giriyor abd bu ülkeye uyu heyy türkiye uyu..
sanki eczaneden istediğin ilaç reçetesiz peçetesiz zart diye alınamıyormuş, herşey kuralına uygun satılıyormuş gibi "yanlış kullanımlar aratacak" feryatlarının yükseldiği, marketteki ilaç reyonunda görevli bir eczacının bulunması şartı yerine getirilmeden uygulanamayan bir yöntemdir. ve evet abd'de uygulanmaktadır, bunun dile getirilmesinin sebebi abd'yi örnek göstermek değil hali hazırda uygulanan oturmuş bir sistemin olduğunu vurgulamaktır. en önemli faydası ise doktorun size verdiği 1 haftalık ilaç kullanımında 7 adet ilaç kullanıyorsanız, bu sistemde eczane sistemindeki gibi 20 lik 30 luk kutunun tamamını satın almak zorunda kalmazsınız. abd'de uygulanan sistemde markette görevli eczacı size reçetede yazılı adet kadar ilaç verir, fazlasını isteseniz de alamazsınız.
ha tutup aman markette ilaç satılsın diyecek değiliz ancak şu anki sistemin de gözden geçirilmesi gerekiyor. "ay aman abd girdi çıktı içimize of of" şeklindeki kahvehane sığlığındaki malca eleştirilere değinmek bile gereksiz, o da ayrı bir yazının konusu...
eczanede satılmasının arasında bir fark olmayacaktır. çoğu eczanede al gülüm ver gülüm hesabı bir alışveriş var. olması gereken eczacının ilaç hakkında bilgi vermesi, anlatması gerekenleri anlatması lakin ben şu ana kadar gittiğim hiç bir eczanede göremedim böyle bir uygulama. (bkz: böyle bi dünya yok abi) zaten eczaneler çırak çalıştırıyor ne bilgilendirmesi? hani yetkili nerede? bilgi felan demişlerdi bize yok mu? hee tamam o zaman. pazarcıdan ha iki kilo elma istemişim ha eczacıya reçeteyi uzatmışım. pardon eczacıya değil çırağa uzatmış olmam lazımdı.
yanlış olacağını düşündüğüm uygulama. işi ticarete dökmek, hem sağlık açısından hem de hastalar açısından hiç iyi olmayacaktır. umarım herkes aklını başına alır, bir noktada anlaşır.
eczacılığı bitirip eczacılarıda marketlerde reyon sorumlusu durumuna getirecek uygulamadır.Akp ne ne zaman düzgün iş yaptı ki!.Satın vatanı,herkesin ekmeğini elinden alın gün gelir hesap sorulur.
eczanelerin inadını kırmak için yapılan bi bülöftür kanımca. markette ilaç satmak amerika da oturmuş bi sistem olabilir ama türkiye de ne sonuçlar doğuracağı kestirilemez.
hiçbir farkın olmayacağı durum.
zaten çoğu alışveriş merkezinin içerisinde eczane var.
aynen bunun gibi içeriye bir reyon açılacak ve reyonun başına, büyük ihtimalle eczacılar geçicek. muş'tan yeni gelmiş yurdum insanı konulmayacak ilaçların başına.
hafta sonları ve akşamları nöbetçi eczane bulmak için kilometrelerce yol yapmaya gerek bırakmayacak olan uygulama.
sektör hakkında bilgisi olmayan bazıları bunun eczacıları etkileyeceğini, aç bırakacağını düşünüp üzülebilir. yemeden içmeden kesilebilir. ama durum böyle değildir. eczacılar gerçekten çok iyi paralar kazandılar şimdiye kadar. şimdiden sonra da kazanacaklardır.
adamlar yüksek puanlarla kazandığı bölümü, senelerini verip mezun oluyorlar ondan sonra eczaneleri kapacağız diyolarlar.
Böyle saçma bir yaptırım var mı?
(bkz: yazıklar olsun)
marketler için bir stand daha ekleme vesilesi.
stand sorumlularına zor olacak ama. şimdi tarihi geçen ilaçları biran önce satılsın diye öne yerleştir. yeni gelen ilaçları standın arkasına sakla. çok zor olacak çook...
bi' çok avrupa ülkesinde ve amerikanın bi' çok eyaletinde başarıyla uygulanmaktadır. lakin ülkemizde tutmayacağı çok açıktır. yurdumun güzide esnafı, çakal tekeli, hacı bakkalı saman altından ne sular götürecek üstelik bunun için diplomaya da ihtiyaç duymayacak. yeni bi' pazarın doğuşudur.
abd ve ab ülkeleri aşıdan seruma, allerji ilaçlarından antiseptiklere tüm acil ve rutin ilaçlarını kendisine yıllardır çatır çatır satarken, ülkesi bir ilaç firmaları pazarlama cennetine dönmüşken kıçında pire uçuşan müptezellerin gözünü açmış fitil tadında uygulama. (#6897215)
bu ülkenin nasıl bir pazarlama yöntemiyle çekip çevrildiğini görmekten aciz bir takım cahil cühela iki gazete manşetiyle ona buna fikir satmaya başlıyor ya, bayılıyorum ülkemin her şeye atlayan ergenlerine. ilaç eczanede satılınca bedava geliyor, markette satılınca abd'ye sömürtülmüş oluyoruz, market sözcüğü ingilizce ya, zihniyet bu olsa gerek... zaten bir tek "uyu ey türkiyem" tadında zerzevat çığırtkanlığı eksikti, o da oldu, tam oldu...
marketlerdeki satışı (zaten kıymayı da kasiyer çekiyor, peyniri de kasiyer tartıyor ya ilacı da kasiyer verecek) kasiyerlerin yaptığını über sözlük yazarlarından öğrendiğimiz tartışma konusu olmuş olay.
ilaç mümessilliği gibi ülke insanın sırtına kambur olan bir organizasyonu yıkacak olması için sevinirken onca yıl emek verip okumuş ve eczane açmış insanların ise işsiz kalacağına üzülüyorum.
(bkz: eczacılar için alternatif meslekler)
kasiyerlerin iğne yapması, alkol standndaki görevlilerin ilaç önermesi gibi şeyerle sonuçlanabilecek durumdur.
hasta: pardon, benim bir tane penisilin iğnem vardı
ksyr : buyrun, şöyle kasanın kenarına bandın üzerine doğru uzanın siz, kalçayı hafif açın
hsta : ?!&%+^/(
amerika'da her sene yirmibeşbin kişi ilaç zehirlenmesi nedeniyle hayatını kaybediyor. bunun bir sebebi de drug storelarda çalışan elemanların bilgisizliği. türkiye'ye dönecek olursak drug store lisansını 2007 yılında alan for you mağazaları dışında herhangi bir mağaza yok. yani elemanlar planlıyorlar, programlıyorlar, en sonunda amaca ulaşmak için ufak bir bahane arıyorlar.