Ne kadar haksızlığa uğradıysam o kadar ilahi adaletin tecelli ettiğine tanık oldum zaman içerisinde. Ama yakın tarihte ama on yıl sonra hak yerini buluyor. Ve bunun mutluluğu paha biçilemez.
demet akalının var olduğunu iddia ettiği bir adalet türüdür. bence yoktur. adaleti göklerde aramak yerine yerde kurmaya çabalasaydık şimdiye daha yaşanılabilir bir dünyaya uyanıyor olurduk.
basketbol maçında, faul yapılıp yapılmadığı konusunda çatışma çıktığında bir karara varamayınca topun kimde olacağını belirlemek için üçlük atardık. girmeyince de aha 'ilahi adalet' işte derdik. ilahi adalet gerçekten böyle bir şey değildir umarım...
algıda seçicilik ile satılır. bir insan zarar gördüğü bir insanın zarar görmesini ister. çok iç güdüsel bir şeydir, kendisine zarar veren insanın başına kötü bir şey geldiği anda ilahi adaletin işlediğini zanneder. oysa olay tamamen algıda seçicilik ve istatistiktir.
adaleti ilah diye edinilen putlardan bekleme saçmalığı oldukça adil bir dünya düzeni asla sağlanamayacaktır. her zaman bir putun her şeyi cezalandıracağına insanlar inanacak ve böylece tatmine gittiği için öfke yumuşayacaktır. bu yumuşama da tepkisizlik, kabul edilmişlik ve kaderciliğe neden olacaktır.