derslerin başlama saatleri okudugunuz ünv. göre değişir.
hocalar geç saatlere kadar ders işlemek istemediklerinden blok adı altında yapılan dersler cabucak biter.
yıllarca gündüz okula gittikten sonra gece okula gitmek ayrıcalık gibi gelir.*
bu ayrıcalık hissi harç ücreti ödeme zamanına kadar devam eder.*
ailedeki eğitim sonrası kişinin kendini eğittiği aşama gibi de algılanabilir. sonuçta ilk eğitimimiz ailemizin bize sormadan verdiği eğitimdir, bir diğer aşama ise bizim bunu geliştirdiğimiz evredir.
harikadır heleki eskişehir gibi bir yerde okuyorsanız. gece özgürce dolaşırsın istediğin saat uyursun dersler zaten en erken 5 te başlar sen çoktan uykunu almış olursun.
mükemmeldir, akşam yemekleri saat gecenin 1 inde yenir akşam kahvesi 2 ye 3 e sarkar sabah uyanmaları öğlen 2 3 u bulur acele acele hazırlanılır ve okul yolları.
ikinci öğretim genelde makina, gemi inşaa vb. mühendislik bölümlerinde olduğu için ve o bölümlerde de kız sayısı oldukça çok az olduğu ve birinci öğretimin de o saatlerde dersi olmadığı için üniversite ortamını fazla yaşayamayan öğreci topluluğuna ikinci öğretim denir. (bkz: bende dahil)
sene boyu çalışır çabalarsın %10'luk dilime girip normal öğretim (bu da ne demekse) parası ödemek için, sonra çıkar bir fosil, nesli tükenmekte olan, hak yeyici aptalın biri sizi dersten bırakır ve sonra hayli yüksek bir ortalama, bölümdeki derece felan hikaye oluverir bir anda; bilgisayar gibi bir dersten DD ile kalır sonraki dönem paşa paşa ikinci öğretim harcı yatırırsın.
hafta sonlarının da hafta içine benzediği öğretim şeklidir. pazar sabahları gazete alınır, güzelce kahvaltı yapılırdı eskiden. şimdi olduğu gibi trt1 12'de 2.lig maçlarını verir onu izlerdik. hey gidi günler hey. konumuz ikinci öğretimdi.
edit:imla
okulumda %10 luk dilime girildiğinde birinci öğretim ücreti ödenerek okunan programdır.
(bkz: ben)
Şimdi düşünün ki dersleriniz 17.00 da başlıyor en en en geç 23.00 da bitiyor. ve uyku düzeniniz iyi ise sabah kalktınız 7 de. aha sana vakit. sabah 7 den akşam 17 ye kadar; çalışırmısın, gezermisin ne yaparsın bilemem. böyle bir mükemmel özelliği vardır. * ve bunları yaparken birinci öğretim ücreti ödüyorsunuz.
ancak yurdum insanı ne yazık ki dersten sonra sabahlamayı tercih eder. akşam 17 deki derse "kusura bakma hocam uyuyakalmışım" diyerek gelen öğrenciler mevcuttur.
Çalışarak okumak isteyen öğrencilerin, düşük puanla seçip, daha fazla para vererek, yaklaşık 18:00 - 23:00 saatlerinde ders alarak mezun olduğu eğitimdir.
gazi mf de teoride var olan; fakat uygulamada kimsenin göremediği öğretim türü.
parayı çatır çatır alırlar lakin; sabahın sekiz buçuğunda derstesin. her yıl "verin lan paramı, ahuhaeaa" geyiği döner ve tabiki sistem değişmez. o değil de gerçekten hocaların keyfi için oluyorsa bütün bunlar; yeminle hakkımı helal etmiyorum. öbür tarafta yakanızdayım, burdan da duyurulur. **
aynı eğitimi görmelerine rağmen kat kat fazla harç yatıran öğrenci grubudur.bu öğretim türünün öğrencileri en güzel yıllarını uykunun ne demek olduğunu sadece üniversite zamanında bilirler üniversite bitince meslek hayatı başlayınca çok aranır o yıllar özellikle daha hava aydınlamamışken alarm sesiyle irkilince uykudan defalarca yad eder insan öğrencilik yıllarını ve düşünür neden mesleğimin ikinci öğretimi yok diye.
Saat 18:00'de başlayıp 22:00'de biten bir ders programına sahipseniz hele tadından yenmez.
Hem gece hem gündüz sizin olur.Yolunacak kaz gözüyle baksalar bile birinci öğretime göre daha eğlencelidir.Gecenin bir yarısına kadar gezip , ertesi gün havuza gider kendinize gelir , sonrada çok rahat bir şekilde okulun yolunu tutabilirsiniz.O derece.
sabahın köründe kalkmak zorunda olmadığın, sene boyunca uyuduğun her fazla saat için tonlarca para döktüğün, arkadaşlarınla gezip tozmak için bolca vaktinin bulunduğu öğretim türü. iyi ki icat edilmiş.
