devletin mevcut topraklarının yarısını kaptırarak; devletin 30 yıl ömrünü uzattığı sanılan, kürtleri başımıza bela etmesindeki katkısı inkar edilemeyecek, koyu bir türk milliyetçisi düşmanı kızıl sultan.
(bkz: cennet mekan abdülhamit han)
--spoiler--
ilk defa elektriği, gazı getiren, ilk modern eczanemizi açtıran,
ilk otomobil...i getiren, 5 bin km kara yolunu yaptırtan,
Dünyanın ilk metrolarından birini Karaköy-Taksim arasına yaptıran, atlı ve elektrikli tramvaylar kuran,
Kudüs-Yafa, Ankara-istanbul ve Hicaz demir yollarını yaptıran (Haydarpaşa Tren istasyonunu da tabi),
istanbulun binlerce fotoğrafını çektiren, Arkeoloji müzeciliğini başlatan,
Chicagodaki turizm fuarına ülkemizi ilk kez sokan,
Kuduz aşısının bulunmasından sonra Ülkemizin ilk Kuduz Hastanesini (istanbul Darü’l-Kelb Tedavihanesi) açtıran,
Polisiye romanların ülkemize girişini sağlayan, (14 yıl içinde basılan 4000 kitaptan sadece 200 kadarı dinle ilgili idi..)
Okullara (Hristiyan okulları dahil) gönderdiği emirde, Türkçe’nin iyi öğretilmesini isteyen, Azerbaycan okullarında Türkçe yasağını kaldıran, Paris’te islam Külliyesi kuran!
Teselya savaşı sürerken saraylı hanımlara askerler için çamaşır diktiren de, hastaneleri ziyaret edip hastaların ihtiyaçlarını soran da, sarayın bahçesinde bile hastalara hizmet ettirten de!
Midilli adasını eşi Fatma Pesend Hanım’ın şahsi mülkünden ısrarla verdiği para ile Fransızlardan geri alanda O!
Israrla yerli kumaş giyen, Hereke bez fabrikası ve Feshaneyi kuran,
Ziraat Bankasını kuran, Ticaret, Sanayi ve Ziraat Odalarını açtıran,
Yıldız Çini fabrikasını, Beykoz ve Kağıthane kağıt fabrikalarını,
Toplu sünnet merasimleri yaptırıp her bir çocuğa çeyrek altın gönderen, bu yüzden yaz aylarında toplu sünnetleri moda eden,
Mezuniyet törenlerinde öğrencilere hediye kitap gönderen,
Yoksul halkına kendi cebinden ödeyerek kömür dağıtan,
Ermeni Onnikin mektubu üzerine kendi parasından takma bacak yaptırtan,
Biriktirdiği parasından bir kısmını her sene borç yüzünden hapse düşenleri kurtarmaya tahsis eden,
Modern matbaa makinelerini Türkiye’ye getirten, ücretsiz kitap dağıttıran, 6 bin kitabın çevrilmesini sağlayan, Beyazıt kütüphanesini kurup 30 bin kitap bağışlayan (10 bini el yazmasıdır),
Yabancı bilim adamı ve yazarlara Nişanlar veren,
Her yıl 30 bin saksı satın alıp çiçek ektiren,
Bizim Hekimbaşı çöplüğü dediğimiz yerde gül yetiştiriciliği yaptıran da (Isparta’daki gül yetiştiriciliği de Onun öncülüğünde başlamıştır),
Türkiyenin birçok yerinde saat kuleleri yaptıranda O dur! (izmir,Dolmabahçe..),
Hindistan, Cava, Afganistan, Çin, Malezya, Endonezya, Açe, Zengibar, Orta Asya ve Japonya ya elçiler ve din adamları gönderen,
Latin Amerika ülkeleri ile diplomasiyi başlatan,
Yalova Termal kaplıcalarını kurduran, Terkos’un sularını istanbul’a taşıtan, Bursa’nın bir köyünde bile çeşme yaptırabilen O dur, (Sadece istanbul’a 40 çeşme yaptırmıştır),
Sarayında yaptırdığı tiyatroda oyunlar ve opera izleyen,
Sarayda müzik okulu kurduran, çocuklarına piyano çaldırtan, hatta sarayda kızlar bandosu oluşturan,
Kendi elleri ile yaptığı marangozluk eşyalarını hediye etmeyi seven,
Kendisine yapılan bombalı suikast de 26 kişinin ölmesine, 58 kişinin yaralanmasına rağmen Ermeni katili affedip Avrupa da hafiyelik yapmaya gönderen de O dur.
Doğu Türkistan’a gönderdiği askeri yardım ile Çinlilere karşı onları örgütleyen, Çin'in göbeği Pekin'de Hamidiye Üniversitesini kurdurtan da,
Beş vakit namazını aksatmadan kılan, hiçbir evrakı abdestsiz imzalamayan (hatta yere bile basmayan [yatağının dibinde teyemmüm tuğlası bulunduruyordu]),
Yeni gemiler alan, toplar(Çanakkale Savaşı’ndaki çoğu top), tüfekler getirten de!
Telefonu Avrupa’dan 5 yıl sonra ülkemize getiren de O dur!
Kiliselere, sinagoglara yardım eden (hatta Vatikan’da kilise yapılmasına bile yardım eden),
Peygamberimize, dinimize veya Osmanlıya hakaret içeren oyunları kaldırtan (Fransa-ingiltere-Roma-ABD) (Bir piyes için bile Alman imparatorunu devreye sokmuştur),
ABDnin Erzurumda konsolosluk açmasını reddeden, izmir limanına izinsiz girmeye kalkan ABD savaş gemisini top ateşine tutturan,
istanbul boğazı için iki köprü projesi çizdiren (bir tanesi tam bu günkü Fatih S.M.köprüsünün bulunduğu mevkidedir),
Darülaceze yaptırıp içine sinagog, kilise ve cami koyduran,
Çocuk hastanesi (Şişli Etfal [çocuklar] Hastanesi) açtıran,
Kendisine Allahın belası diyen Namık Kemali Rodos ve Sakız adası valiliklerine atayan, parasını cebinden ödediği yerde kabir yaptırtan,
Posta ve Telgraf teşkilatını kurduran (Sirkeci Büyük Postane binası..),
Abdülhamit ve Abdülmecid (dünyanın ilk torpido atan denizaltısı) adında denizaltılarımızı Taşkızak tersanesinde yaptırtan da (üstelik kendi cebinden..), O!
ilkokulu zorunlu tutan (kız ve erkeklere), ilk kız okullarını açtıran, 15 tane okulda karma eğitime ilk defa geçen,
• Öğretmen yetiştirmek için okullar yaptıran (32 tane) (ör.şimdiki adı ile Bursa Çelebi Mehmet okulu), Kız Öğretmen Okullu açan (Daarül Malumat),
• Cami yaptırdığı her köyde birde ilkokul yaptıran (Mesela sadece Sivastaki ilkokul sayısı 1637), okuma yazma oranının 5 kat arttıran, (1900 yılında ilkokul sayısı 29.130u bulmuştu, sadece Anadolu’da 14 bin ilkokul vardı)
Orta okul (Rüşdiye)sayısı 619'a çıktı, Fransızca dersleri konuldu,
Lise eğitimi için idadiler açan (109 tane), (istanbul Erkek-Kabataş Lisesi..)
istanbulda Darülfünün (Üniversite) açan, Dünyanın ilk Dişçilik okulunu kuran,
Ayrıca Deniz Mühendis Okulu, Askeri Tıp Okulu (GATAnın atası), Kuleli Askeri okulu, Mekteb-i Harbiyeler (Harp Okulları yani) ,Askeri Baytar Okulu, Kurmay Okulu, Mekteb-i Mülkiye (Siyasal Bilgiler Fak.), Mekteb-i Tıbbıye-i (Marmara Ünv.Tıp Fak.), Mekteb-i Hukuk, Ziraat ve Baytar Mektebi, Hendese-i Mülkiye (Yüksek mühendis okulu), Daarül Muallim-i Adliye (Yüksek Adalet Okulu), Maliye-i Mekteb-i Ali (Yüksek Ticaret Okulu), Ticaret-i Bahriye (Deniz Ticaret Okulu), Sanayi-i Nefise Mektebi (Güzel sanatlar fak.), Hamidiye Ticaret Mektebi (iktisadi ve Ticari ilimler akademisi), Aşiret Mektebi (Osmanlılık fikrini yaymak için), Bursada ipekböcekçiliği okulu, Dilsiz ve Âmâ Okulu, Bağcılık ve Aşıcılık Okulu, Orman ve Madencilik Okulu, Polis Okulu onun tarafından kurulmuştur.
Unutmadan bide Ankara’da Çoban Okulu var..
TANIYAMADINIZ MI?
Hani neredeyse bütün sözde aydınların sövdüğü, öğretmenlerimizin kendi ideolojik yaklaşımı ile anlattığı, baskı yapıyor diyerek, o dönemin şartlarını bile düşünmekten aciz olan insanların sevmediği.. (Neden kimse 1925deki Takrir-i Sükun Kanununu ile bütün muhaliflerin susturulduğunu düşünmez? Bu dönemde hükümet veya mahkeme kararıyla pek çok yayın organı kapatıldı, özellikle sol yayınlar tamamen yeraltına itilmişti. Ya da ismet inönü döneminde 44 gazete kapama emri verildiğini. Yakub Kadrinin ismet Paşa bir polis devleti kurdu dediğini.
Düşünmeyiz; çünkü o kişilere karşı körü körüne yargılarımız yoktur, at gözlüğü ile değil o dönemin şartlarına göre bakarız tarihe.
ingilizlerin oyunu, ittihatçıların tertibi ile “Din elden gidiyor!” gibi komik bir gerekçe ile 31 Mart vakasına maruz bırakılan,
1895-96da Doğu Anadoluda Ermeniler tarafından kurulmak istenen devleti, Hamidiye Alayları ile bastıran, bu sebeple Fransız tarihçi tarafından Kızıl Sultan diye isimlendirilen,
SULTAN II. ABDÜLHAMiD HAN
Belki de gerçekten suçluydu, kötü bir insandı. Çünkü Osmanlı topraklarında petrol araması yaptırıp 65 yerde petrol buldurması, bunun üzerine Musul topraklarını şahsi parasıyla alıp sömürgecilerin eline geçmesine mani olması..
Ya da Yahudilerin 5 milyon altın teklifine rağmen Filistin’e yerleşmelerine izin vermemesi (tahtan indirildikten sadece 8 yıl sonra emellerine kavuşacaklardır), vatan hainliğidir,
Ne bileyim; 240 üyeli Osmanlı meclisine 140 Türk vatandaşı sokmayı beceren ittihatçıları dinlemeyip meclisi kapaması,
Baskı yaparak devletin ömrünü 30-40 yıl uzatması, böylece o yıllarda daha genç bir subay olan Mustafa Kemal’in Türk milletinin kaderinde rol almasına vesile olması suçtu?
Belki de Prof.Dr.Yılmaz Öztunanın dediği gibi;
Milletimiz bu hükümdarın dehasına çok şey borçludur
Belki de Prof.Dr.ilber Ortaylı’nın dediği gibi;
Osmanlının son hükümdarı, son evrensel imparator II. ABDÜLHAMiDdir
--spoiler--
kıymetini bilmeyenlerin,kızıl sultan diyenlerin, hangi toprağın çocukları olduğu bugünlerde aşikar olan ulu hakan.
bir de casus hastası ve sansürcü bir padişahtır. sansür öyle bir dereceye gelmiştir ki, "burun" kelimesini bile kendi kemerli burnuna hakaret edildiği gerekçesiyle eserlerden çıkarmıştır.
ülkenin neredeyse her noktasına casuslar yerleştirerek tahtını güvencede tutmayı amaçlamış ama bu baskı "ittihat ve terakki" gibi örgütlerin daha da ateşlenmesini, hırslanmasını sağlamıştır. casus ve istihbarat hastalığının tek faydası ise şu olmuştur ki; bilgi almak için anadolunun her noktasını telgraf hatlarıyla donatmıştır ve bu hatlar milli mücadelede bilgi alış verişi için hayati önem teşkil etmiştir.
vatansever bir devrim padişahı. telefonun icadıyla kısa bir süre içerisinde istanbul'da telefon santralleri kurdurtmuş ve ihaleyi yabancı şirketlere vermemiştir. kendisinden sonraki padişahlar ilk olarak telekomükasyonu ingiliz fransız ve amerikan ortaklığı ile kurulan bir şirkete vermiştir. 93 harbi olarak bilinen osmanlı-rus savaşına her zaman karşı çıkmış lakin Mithat Paşa, Damad Mahmud Paşa ve Redif Paşa gibi devlet adamlarının ısrarlarıyla savaşa girilmiştir.
ne acıdır ki bu savaş rusyanın lehine sonuçlanmış doğuda Erzurum, batıda ise Bulgaristan'ın tamamı ile istanbul surlarına kadar Trakya işgal edilmiş ve dönemin en ağır mütarekesi ayastefanos antlaşmasına imza atılmıştır.
ölü sayılabilecek bir imparatorluğu ensesinden tutup otuz üç yıl daha yaşatmayı başarmış siyasi deha.dünya bu zatın icraatlarını,politikalarını ders diye okurken,okuturken kendi torunları onu baskıcı,zorba diye nitelendiriyor.
bu başlık altında bismarck ın abdülhamit ile ilgili söylediği iddia edilen lafı 100. defa yazana araba veriyorlar sanırım. 99 defa yazılmış ama kaynak desen elde var sıfır. elbette şairlerin tarihçi olduğu memlekette en fazla bu kadarını bulabilirsin.
abartmalara ise hiç girmesek daha iyi sanırım. örneğin denmiş ki abdülhamid seri atışlı martini henry tüfeği
almış ve plevne harbinde üstünlük sağlanmışmış. bir defa o tüfekler sultan abdülaziz döneminde alınmış, çoğu da 93 harbinde ruslara geçmiştir. gerçi bu iddiaları ortaya atan arkadaş imla kurallarından bihaber olduğu halde bunu nasıl bilecek?
ülkemizde monarşi yanlılarına bir tarihi figür olarak sunulmuştur kendisi, elbette allanıp pullanarak. mustafa kemal i başımıza put yaptını diyenler sistematik bir abdülhamid çalışması yapmaktalar. mustafa kemal muhalefete göz açtırmıyordu diyenler nedense sadrazamın bile yabancı gazete okuyamadığı sansür dönemini göremiyorlar.
bakıyorum mesela, deniyor ki devletin çöküşünü 33 sene geciktirdi. kahin misiniz lan?
yani dünyanın en güçlü devletinden bahsediyoruz sanki. bir savaşa girdi ve çöktü devlet öyle mi? 150 senedir osmanlı ya dayak atan rusya çökerken, avusturya koskoca imparatorluktan ufacık devlet haline gelirken, din tarım imparatorluklarının sonunun geldiği dönemde ne imparatorluğu.
havagazı, elektrik, demiryolu, limanlar ve gümrükler yabancı şirketlerin elinde, madenlerin hepsi kullanım hakları verilmiş halde, tarım desen rejilerin elinde bitap düşmüş, donanma çürüyor, ordu desen benden uzak dursun yeter.
bu mudur gelişmeye giden yol?
fanatikliğe de gerek yok düşmanlığa da. abdülhamid kısıtlı eğitimi ve sarayda hapis hayatı yaşamasına rağmen belli özelliklere sahip oluşu sayesinde çöküş içindeki devlette kurumları olmasa da düzeni elinde tutmaya çalışmış ve kısmen başarılı olmuştur. sanıldığının aksine çok toprak kaybetmiş, ancak borçlanmayı sonlandırarak çok önemli bir işe imza atmıştır. kah ingilizlere, kah almanlara imtiyaz vererek ortayı bulmaya çalışmış, ancak 1897 yunan savaşında olduğu gibi ordusu savaş kazanırken toprak, prestij ve nüfuz kaybederek diplomasi fakirliği gösterdiği de olmuştur.
Devletimiz içinde hakkında fazla bilgi edinmemizi istemeyenler olsada iyi bir devlet adamıydı.Kendimizi övmek kimseye pek inandırıcı gelmez ama Alman Şansölyesi Otto Von Bismark Abdülhamit Han hakkında şöyle bir ifade kullanmıştır''Dünyâda 100 gram akıl varsa, bunun 90 gramı Abdülhamîd Han'da, 5 gramı bende, kalan 5 gramı da diğer dünyâ siyâsîlerindedir.''Güçlü politikasıyla osmanlının yıkılmasını 33 sene engellemiştir.Hareket Ordusu adlı Arnavut Çetelerinden oluşan hainlerce Tahttan indirilmiştir.
dönemsel mecburiyetlerden ve ilgisinden ötürü hem bölgesinin hem de dünya siyasetinin ve komplike uluslararası ilişkilerin içinde olmuş ve önemli gelişmelere tanıklık etmiş bir padişahtır. mesela,
Bugün Türkiye'de sanıyorum Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra en çok tartışılan tarihi şahsiyettir. Hakkında leyhte ve aleyhte bolca yazılıp çizilmiştir. Hakkında detaylı bilgi sahibi olmak için Orhan Koloğlu'nun eseri pek çok yapıta göre daha objektif sayılabilir.