Harekat ordusunun başında mahmut sevket paşa vardı. Kurmay başkanı Mustafa kemal paşa idi. Kol ağası yani kıdemli yüzbaşı idi. (Bir atatürkçü olarak şunu derim ki; 31 mart olayının bastırılması olayını ataturke maletmeyiniz. ittihat ve terakkiyi de atatürkün eseriymiscesine tarif etmek de aptalliktir. bu gruba önyargılı baktığı halde kollektif bir vatan savunması ruhu oluşabilmesi dusunCesiyle aldığı davete olumlu bakmıştır ve dahil olmuştur. Ayrica kendisi o dönemde onlar için gelecek vaadeden parlak bir subaydır.)Mahmut şevket paşa ise donemin buyuk generallerinden. Mustafa kemal paşa istanbula gelmedi yolda ayrılıp başka bir ile gitti. Bursa veya balıkesir olabilir, hatırlamıyorum. Onun yerine enver paşa gelip kurmay başkanlığı devraldı.
meçhul cephelerinden biri türkçülük olan sultandır!
evet, o cephe meçhuldür, zira türkçülük adına kayda değer bir iş yapmamıştır. sarayını 200 karakeçilinin yanında, binlerce arnavut tüfekçi koruyordu.
karakeçililer meselesi? aslı şudur: asaletin hala yönetimde olmak için geçer akçe kabul edildiği döneminde, avrupalı hanedanlardan aşağı kalmamak için, baba soyunun dayandığı söğüt tarafındaki türkmenlere sahip çıkmıştır. yoksa ana soyuna girsek durum oldukça karışık bilindiği üzere... keza sarayında topladığı arap alimlere gösterdiği itibar, türk kökenli alimleri bile huylandırıyordu zamanında.
tabi atamızın yolunda olduğum için, bir kısım türkçülerin yaptığı gibi "vay anası şu soydanmış" meselelerini dert etmiyorum. sadece abdülhamit'ten türkçü çıkarmaya çalışanlara hatırlatma yaptım, o kadar.
allah huzur içinde yatırsın. hakikaten fani dünyada hak edipte yaşayamadığı(yaşattırmadılar) rahatı rabbim ona kabrinde versin. sanıyorum ve diliyorum ki oda cennete gidenler kervanında, o güzel mekana girmek için sabırsızlıkla bekleyen hatta sevinçlerinden sabırsızlanan ruhlardan olsun. rabbim onu rahat ettirsin. o insan ayırmadan, tebaasındaki tüm insanlara faydalı olmaya çalıştı. sadece insan oldukları için. bu allah'ın ona yüklediği büyük bir sorumluluktu. devlet başkanlığı. kolay değil. zor imtihan. çok zor. koca bir coğrafyayı adil bir şekilde yönetmeye çalışmak; allah'dan korkarak. söylenecek o kadar söz var ki. allah ruhunu şad etsin. onu şuan bile anlamak, anlayabilmek o kişinin şüphesiz karına olacaktır.
Kendisini severim ama kendisini çok sevenlerden tiksiniyorum. Garip tipler oluyolar.
Hiç toprak kaybetmedi propogandası başarılı olan osmanlı padişahıdır. Halbuki imparatorluğun 3/1 i gitmiştir zamanında. Allah rahmet eylesin o ayrı bi konu.
devrinin en başarılı devlet adamı olduğu için 2-3 tane ayva tüyü bıyıklı genç tarafından alaşağı edilmiştir. vallaxi bu kadar duygu yükünü beck hansen şarkılarında bile yaşayamıyorum...
o kadar çok konuşulacak yazılacak şey var ki hakkında. KURAN-I KERiMi MALAYCAYA ÇEViRiP SiNGAPUR'A GÖNDERmesinden tutun, ilk robot çalışması, kurduğu inanılmaz istihbarat örgütü, inanılmaz deha seviyesindeki siyasiliği vs.
bundan bağımsız biz müslümanlarca da önemli şahsiyettir koca sultan. cennet mekan olsun. kendisini küfreden kişileri de öte alemde yaradan sorsun. yaşadığı dönemi de görüp küfreden ve sonrasını da görüp pişman olmayan müslümanlar var çünkü. anladınız.
pek muhterem devlet adamı, sanatçı, okur, çok ileri görüşlü insan.
kızı ayşe sultan şöyle anlatmıştır ulu hakan'ı:
"Babam doğru ve tam dinî itikada sahip bir Müslümandan başka biri değildir. Beş vakit namazını kılar, Kur'ân-ı Kerîm okurdu. Daima camilere devam ettiğini, Ramazanlarda Süleymaniye Camii'nde namaz kıldığını, o zamanlar camide açılan sergilerden alışveriş ettiğini hikâye tarzında anlatırdı. Babam herkesin namaz kılmasını, camilere devam edilmesini çok isterdi. Sarayın husus'i bahçesinde beş vakit Ezân-ı Muhammedi okunurdu. Babamın bir sözü vardı: "Din ve fen" derdi. "Bu ikisine de itikat etmek caiz" olduğunu söylerdi."
Osmanlı imparatorluğunun en büyük alim ve bilgin padişahlarından biridir. Dini bilgisi be ilim ilgisi yüksek olan ne, ülkesi dini ve halkı için çalışan büyük bir padişahtı. Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun.
ingilizlerin o topraklarda petrol rezervlerini keşfetmesinden sonra musul topraklarını şahsi parasıyla alıp sömürgecilerin eline geçmesine mani olan fedakar devlet adamı.
1895-96’da Doğu Anadolu’da Ermeniler tarafından kurulmak istenen devleti Hamidiye Alayları ile bastıran, bu sebeple karaktersiz, şerefsiz Fransız tarihçi tarafından Kızıl Sultan diye isimlendirilen allah dostu insan.
iyi yönleride kötü yönlerinde son derece keskindir toprak satmaz ata toprağı der saygı duyarımda kaybedeceği savaşa giripte kaybedip dünyanın yerini verdiğide vardır yapabildiği tek şey batan imparatorluğun ölümünü geciktirmiştir.
neredeyse bütün sözde aydınların, tarihçilerin sövdüğü; kendisini bir şey zanneden tarih öğretmenlerimizin kendi ideolojik yaklaşımı ile bilerek ve isteyerek o küçük beyinleri çelmek için yalan yanlış anlattığı, baskı yapıyor diyerek o dönemin şartlarını bile düşünmekten aciz olan insanların sevmediği allah adamı insan.
bu yalan söylemler, şahsına atılan iftiralar ancak o kişi alçaltır, düşürür. ne mal olduğunu ortaya çıkarır, hamurunu belli eder. sizlere yazıklar olsun.