bir de casus hastası ve sansürcü bir padişahtır. sansür öyle bir dereceye gelmiştir ki, "burun" kelimesini bile kendi kemerli burnuna hakaret edildiği gerekçesiyle eserlerden çıkarmıştır.
ülkenin neredeyse her noktasına casuslar yerleştirerek tahtını güvencede tutmayı amaçlamış ama bu baskı "ittihat ve terakki" gibi örgütlerin daha da ateşlenmesini, hırslanmasını sağlamıştır. casus ve istihbarat hastalığının tek faydası ise şu olmuştur ki; bilgi almak için anadolunun her noktasını telgraf hatlarıyla donatmıştır ve bu hatlar milli mücadelede bilgi alış verişi için hayati önem teşkil etmiştir.
(bkz: cennet mekan abdülhamit han)
--spoiler--
ilk defa elektriği, gazı getiren, ilk modern eczanemizi açtıran,
ilk otomobil...i getiren, 5 bin km kara yolunu yaptırtan,
Dünyanın ilk metrolarından birini Karaköy-Taksim arasına yaptıran, atlı ve elektrikli tramvaylar kuran,
Kudüs-Yafa, Ankara-istanbul ve Hicaz demir yollarını yaptıran (Haydarpaşa Tren istasyonunu da tabi),
istanbulun binlerce fotoğrafını çektiren, Arkeoloji müzeciliğini başlatan,
Chicagodaki turizm fuarına ülkemizi ilk kez sokan,
Kuduz aşısının bulunmasından sonra Ülkemizin ilk Kuduz Hastanesini (istanbul Darü’l-Kelb Tedavihanesi) açtıran,
Polisiye romanların ülkemize girişini sağlayan, (14 yıl içinde basılan 4000 kitaptan sadece 200 kadarı dinle ilgili idi..)
Okullara (Hristiyan okulları dahil) gönderdiği emirde, Türkçe’nin iyi öğretilmesini isteyen, Azerbaycan okullarında Türkçe yasağını kaldıran, Paris’te islam Külliyesi kuran!
Teselya savaşı sürerken saraylı hanımlara askerler için çamaşır diktiren de, hastaneleri ziyaret edip hastaların ihtiyaçlarını soran da, sarayın bahçesinde bile hastalara hizmet ettirten de!
Midilli adasını eşi Fatma Pesend Hanım’ın şahsi mülkünden ısrarla verdiği para ile Fransızlardan geri alanda O!
Israrla yerli kumaş giyen, Hereke bez fabrikası ve Feshaneyi kuran,
Ziraat Bankasını kuran, Ticaret, Sanayi ve Ziraat Odalarını açtıran,
Yıldız Çini fabrikasını, Beykoz ve Kağıthane kağıt fabrikalarını,
Toplu sünnet merasimleri yaptırıp her bir çocuğa çeyrek altın gönderen, bu yüzden yaz aylarında toplu sünnetleri moda eden,
Mezuniyet törenlerinde öğrencilere hediye kitap gönderen,
Yoksul halkına kendi cebinden ödeyerek kömür dağıtan,
Ermeni Onnikin mektubu üzerine kendi parasından takma bacak yaptırtan,
Biriktirdiği parasından bir kısmını her sene borç yüzünden hapse düşenleri kurtarmaya tahsis eden,
Modern matbaa makinelerini Türkiye’ye getirten, ücretsiz kitap dağıttıran, 6 bin kitabın çevrilmesini sağlayan, Beyazıt kütüphanesini kurup 30 bin kitap bağışlayan (10 bini el yazmasıdır),
Yabancı bilim adamı ve yazarlara Nişanlar veren,
Her yıl 30 bin saksı satın alıp çiçek ektiren,
Bizim Hekimbaşı çöplüğü dediğimiz yerde gül yetiştiriciliği yaptıran da (Isparta’daki gül yetiştiriciliği de Onun öncülüğünde başlamıştır),
Türkiyenin birçok yerinde saat kuleleri yaptıranda O dur! (izmir,Dolmabahçe..),
Hindistan, Cava, Afganistan, Çin, Malezya, Endonezya, Açe, Zengibar, Orta Asya ve Japonya ya elçiler ve din adamları gönderen,
Latin Amerika ülkeleri ile diplomasiyi başlatan,
Yalova Termal kaplıcalarını kurduran, Terkos’un sularını istanbul’a taşıtan, Bursa’nın bir köyünde bile çeşme yaptırabilen O dur, (Sadece istanbul’a 40 çeşme yaptırmıştır),
Sarayında yaptırdığı tiyatroda oyunlar ve opera izleyen,
Sarayda müzik okulu kurduran, çocuklarına piyano çaldırtan, hatta sarayda kızlar bandosu oluşturan,
Kendi elleri ile yaptığı marangozluk eşyalarını hediye etmeyi seven,
Kendisine yapılan bombalı suikast de 26 kişinin ölmesine, 58 kişinin yaralanmasına rağmen Ermeni katili affedip Avrupa da hafiyelik yapmaya gönderen de O dur.
Doğu Türkistan’a gönderdiği askeri yardım ile Çinlilere karşı onları örgütleyen, Çin'in göbeği Pekin'de Hamidiye Üniversitesini kurdurtan da,
Beş vakit namazını aksatmadan kılan, hiçbir evrakı abdestsiz imzalamayan (hatta yere bile basmayan [yatağının dibinde teyemmüm tuğlası bulunduruyordu]),
Yeni gemiler alan, toplar(Çanakkale Savaşı’ndaki çoğu top), tüfekler getirten de!
Telefonu Avrupa’dan 5 yıl sonra ülkemize getiren de O dur!
Kiliselere, sinagoglara yardım eden (hatta Vatikan’da kilise yapılmasına bile yardım eden),
Peygamberimize, dinimize veya Osmanlıya hakaret içeren oyunları kaldırtan (Fransa-ingiltere-Roma-ABD) (Bir piyes için bile Alman imparatorunu devreye sokmuştur),
ABDnin Erzurumda konsolosluk açmasını reddeden, izmir limanına izinsiz girmeye kalkan ABD savaş gemisini top ateşine tutturan,
istanbul boğazı için iki köprü projesi çizdiren (bir tanesi tam bu günkü Fatih S.M.köprüsünün bulunduğu mevkidedir),
Darülaceze yaptırıp içine sinagog, kilise ve cami koyduran,
Çocuk hastanesi (Şişli Etfal [çocuklar] Hastanesi) açtıran,
Kendisine Allahın belası diyen Namık Kemali Rodos ve Sakız adası valiliklerine atayan, parasını cebinden ödediği yerde kabir yaptırtan,
Posta ve Telgraf teşkilatını kurduran (Sirkeci Büyük Postane binası..),
Abdülhamit ve Abdülmecid (dünyanın ilk torpido atan denizaltısı) adında denizaltılarımızı Taşkızak tersanesinde yaptırtan da (üstelik kendi cebinden..), O!
ilkokulu zorunlu tutan (kız ve erkeklere), ilk kız okullarını açtıran, 15 tane okulda karma eğitime ilk defa geçen,
• Öğretmen yetiştirmek için okullar yaptıran (32 tane) (ör.şimdiki adı ile Bursa Çelebi Mehmet okulu), Kız Öğretmen Okullu açan (Daarül Malumat),
• Cami yaptırdığı her köyde birde ilkokul yaptıran (Mesela sadece Sivastaki ilkokul sayısı 1637), okuma yazma oranının 5 kat arttıran, (1900 yılında ilkokul sayısı 29.130u bulmuştu, sadece Anadolu’da 14 bin ilkokul vardı)
Orta okul (Rüşdiye)sayısı 619'a çıktı, Fransızca dersleri konuldu,
Lise eğitimi için idadiler açan (109 tane), (istanbul Erkek-Kabataş Lisesi..)
istanbulda Darülfünün (Üniversite) açan, Dünyanın ilk Dişçilik okulunu kuran,
Ayrıca Deniz Mühendis Okulu, Askeri Tıp Okulu (GATAnın atası), Kuleli Askeri okulu, Mekteb-i Harbiyeler (Harp Okulları yani) ,Askeri Baytar Okulu, Kurmay Okulu, Mekteb-i Mülkiye (Siyasal Bilgiler Fak.), Mekteb-i Tıbbıye-i (Marmara Ünv.Tıp Fak.), Mekteb-i Hukuk, Ziraat ve Baytar Mektebi, Hendese-i Mülkiye (Yüksek mühendis okulu), Daarül Muallim-i Adliye (Yüksek Adalet Okulu), Maliye-i Mekteb-i Ali (Yüksek Ticaret Okulu), Ticaret-i Bahriye (Deniz Ticaret Okulu), Sanayi-i Nefise Mektebi (Güzel sanatlar fak.), Hamidiye Ticaret Mektebi (iktisadi ve Ticari ilimler akademisi), Aşiret Mektebi (Osmanlılık fikrini yaymak için), Bursada ipekböcekçiliği okulu, Dilsiz ve Âmâ Okulu, Bağcılık ve Aşıcılık Okulu, Orman ve Madencilik Okulu, Polis Okulu onun tarafından kurulmuştur.
Unutmadan bide Ankara’da Çoban Okulu var..
TANIYAMADINIZ MI?
Hani neredeyse bütün sözde aydınların sövdüğü, öğretmenlerimizin kendi ideolojik yaklaşımı ile anlattığı, baskı yapıyor diyerek, o dönemin şartlarını bile düşünmekten aciz olan insanların sevmediği.. (Neden kimse 1925deki Takrir-i Sükun Kanununu ile bütün muhaliflerin susturulduğunu düşünmez? Bu dönemde hükümet veya mahkeme kararıyla pek çok yayın organı kapatıldı, özellikle sol yayınlar tamamen yeraltına itilmişti. Ya da ismet inönü döneminde 44 gazete kapama emri verildiğini. Yakub Kadrinin ismet Paşa bir polis devleti kurdu dediğini.
Düşünmeyiz; çünkü o kişilere karşı körü körüne yargılarımız yoktur, at gözlüğü ile değil o dönemin şartlarına göre bakarız tarihe.
ingilizlerin oyunu, ittihatçıların tertibi ile “Din elden gidiyor!” gibi komik bir gerekçe ile 31 Mart vakasına maruz bırakılan,
1895-96da Doğu Anadoluda Ermeniler tarafından kurulmak istenen devleti, Hamidiye Alayları ile bastıran, bu sebeple Fransız tarihçi tarafından Kızıl Sultan diye isimlendirilen,
SULTAN II. ABDÜLHAMiD HAN
Belki de gerçekten suçluydu, kötü bir insandı. Çünkü Osmanlı topraklarında petrol araması yaptırıp 65 yerde petrol buldurması, bunun üzerine Musul topraklarını şahsi parasıyla alıp sömürgecilerin eline geçmesine mani olması..
Ya da Yahudilerin 5 milyon altın teklifine rağmen Filistin’e yerleşmelerine izin vermemesi (tahtan indirildikten sadece 8 yıl sonra emellerine kavuşacaklardır), vatan hainliğidir,
Ne bileyim; 240 üyeli Osmanlı meclisine 140 Türk vatandaşı sokmayı beceren ittihatçıları dinlemeyip meclisi kapaması,
Baskı yaparak devletin ömrünü 30-40 yıl uzatması, böylece o yıllarda daha genç bir subay olan Mustafa Kemal’in Türk milletinin kaderinde rol almasına vesile olması suçtu?
Belki de Prof.Dr.Yılmaz Öztunanın dediği gibi;
Milletimiz bu hükümdarın dehasına çok şey borçludur
Belki de Prof.Dr.ilber Ortaylı’nın dediği gibi;
Osmanlının son hükümdarı, son evrensel imparator II. ABDÜLHAMiDdir
--spoiler--
kıymetini bilmeyenlerin,kızıl sultan diyenlerin, hangi toprağın çocukları olduğu bugünlerde aşikar olan ulu hakan.
devletin mevcut topraklarının yarısını kaptırarak; devletin 30 yıl ömrünü uzattığı sanılan, kürtleri başımıza bela etmesindeki katkısı inkar edilemeyecek, koyu bir türk milliyetçisi düşmanı kızıl sultan.
en basitinden sömürecek yer bulamamış almanların türlü ayrıcalıklar elde ederek yaptıkları demiryolu, haydarpaşa garı ve sirkeci garını "yaptırdığı" söylenen osmanlı padişahı.
yaptırdığı okullar falan bile sayılmış. hatta bilmem neyin sayısı şu kadar olmuş bile denmiş ki böylece önceden yapılmışlar da onun hesabına yazılsın. devletin yaptığı her şey onun eseri olmuş maşallah. sanki vergileri millet başka işler için vermiş. birini övecekseniz bari mantıklı olun. çanakkale toplarına bir şey demeye hiç gerek yok zaten.
edit: anca kötülersin zaten. doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar.
Osmanlı'nın 2.528 milyon altın lirası olan borcunu, 106 milyon altın liraya düşüren sultan. Osmanlı'nın eski gücüne kavuşmasından korkan batılı ülkeler alarma geçmiş, propaganda ve iftira kampanyası başlatmış, başarılı da olmuşlardır. Sultan 2. Abdulhamid Han'ın tahttan inişiyle Osmanlı'nın çöküşü de kesinleşmiştir.
mithat paşa'nın boğdurulmasında padişahın iradesi olduğunu bilen cemile sultan, kardeşi ile uzun zaman dargın durmuş, hatta mevhibe sultanın kaydettiğine göre, abdülhamid'e :
- "ruz-u mahşerde ve huzur-u ilahide sizden davacıyım. elleriniz ve tahtınız, masum insanların kanıyla bulandı. allah sizi affetmeyecek ve peygamberimiz size şefaat etmeyecek" diye yazmıştır...
çanakkale savaşında kullanılan alman krupp marka topları yaptırdığı iddia edilen padişahtır. satın almak bir nevi yaptırmak ise doğru olabilir. alman hibesi değillerse tabi. çanakkale'ye top koydurmayıp(ki o tabyaların kaç tanesi onun doğrudan emri ile yapılmıştır orası ayrı) izmir'e izinsiz giren savaş gemilerine eyvallah demek olağan bir davranış olsa gerek ki bunun yaptıkları olağan üstü olmuş.
dünyanın ilk diş hekimlerine eğitim veren okulu(dişçilik okulundan kasıt diş satışına yönelik bir okul değildir herhalde) o doğmadan 2 yıl önce baltimore'da kurulmuştur. ilk torpido atan denizaltı robert fulton tarafından 1800'lerin başında yapıldıysa da(ismi nautilus)* satın alan olmamıştır. 1863'de(abdülhamid tahta bile geçmemişken) amerikan iç savaşında ilk mi bilmem ama torpido atan denizaltı kullanılmıştır (H. L. Hunley denizaltısı). bunlardan anlaşılacağı gibi amacı farklı insanların sallamasyonları ile amaçlarına alet ettikleri padişahtır aynı zamanda. atış serbest nasılsa uydurun uydurun yazın.
''Dostlarım beni, yumuşak başlı olmakla, düşmanlarım, zalim gaddar olmakla suçlarlar.. iki taraf da yanılır.. Ben ne bir Yavuz Selim Han idim, ne de Yavuz Selim Han'ın ülkesi benim buyruğumdaydı. Ben, doğuştan merhametli bir insanım. Fakat devletin merhametle idare edilemeyeceğini de bilirim. Ne yaptıysam, yapabildiğimdir. Benim tarih huzu-runda ve Allah huzurunda hiçbir tereddüdüm yok. Ne yaptıysam, mülkün bekası, ahâlinin refahı ve huzuru için yaptım. Kendi duygularımı bir kenara koydum.Bir insanda ateş böceği kadar aydınlık gördüysem, onun kim olduğuna, niyetinin ne olduğuna bile bakmadan, yıldız muamelesi yaptım ve işbaşına geçirdim. Kusurları bağışladım. Bencillikleri hoş gördüm. Vatan haini olduğuna inandığım insanları bile, şahsen suçlamadım, adaletle muhakeme ettirdim. Hâkimlerin verdikleri cezaları hafiflettim. Bazılarını, «Kul kusursuz olmaz» diyerek bağışladım. Bunu herkes bilmiyorsa, tarih ve Allah- elbette bilecektir. Bu noktada hiçbir huzursuzluğum yok.''
osmanlı tarihinin tartışmasız en büyük ve etkili padişahı; ulu hakan...
"kızıl sultan demişlerdi ona.** kendi açılarından haklıydılar. çünkü osmanlı'nın paylaşımını pahalıya getirmişti avrupaya. kansız olacağını sandıkları osmanlı gövdesindeki ameliyat, 30 yıllık gecikme sayesinde avrupa'nın kanlı bir iç savaşına dönüşmüş ve bir dünya meselesi haline gelmişti."
---kendisine paranoyak diyenlere şu şekilde karşılık veriyordu;
"beni evhamlı sanıyorlardı, hayır. ben sadece onlar gibi gafil değilim, o kadar."
"bizim için, hiç uyumamak, daima müteyakkız* bulunmak farz olmuştur."
---kendisine baskıcı diyenlere şu şekilde karşılık veriyordu;
"bünyesi tamamen merkeziyyet üzerine ibtina edilmiş bir devleti, bu tarzın cihan içinde hayatiyeti son erdiği günlerde muhafaza edebilmek haricen görüldüğü kadar basit değildir."
---kendisine halk düşmanı diyenlere şu şekilde karşılık veriyordu;
"millet birbirini kırıp geçireceğine bırakın beni öldürsün"
"ha kendi evlatlarım, ha millet. farkı yoktur"
---büyük savaşlardan kaçınmasını, eğer tahtta kalabilseydi birinci dünya savaşına girmeyecek olmasının nedenin şu şekilde açıklıyordu;
"savaş yalnız sınırlarda olmaz. savaş, bir milletin topyekün ateşe girmesidir. eğer bu bütünlük sağlanmamışsa zafer tesadüfi, yenilgi kaderdir."
---kendilerine kudüs civarında yerleşme hakkı tanınmasını, buna karşılık osmanlı'nın tüm dış borcunu ödemeyi taahhüt eden yahudilere ise şu şekilde cevap veriyordu;
"ben bir karış dahi olsa toprak satmam, zira bu vatan bana değil milletime aittir. milletim bu vatanı mallarıyla mahsuldar kılmışlardır."
---ilk türk denizaltılarını getirtmesine, hükümdarlığı süresince 16 savaş gemisi satın almasına rağmen, kendisini "donanmayı haliçte çürümeye terketti" diyenlere de şu şekilde cevap veriyordu;
"icabı halinde donanmayı kaybetmemek için canımı fedaya hazırım."
---ve son olarak, kendisini tahttan indiren ve 10 yıl sonra devleti batıran ittihat terakkiciler için şunları söylüyordu;
"yerime geçenler beni o kadar temize çıkardılar ki, din ve devletime getirdikleri bunca felaketin acı hatırası olmasaydı kendilerine bunun için teşekkür bile ederdim."
"tecrübe göstermiştir ki, toprakları üzerinde yaşayan insanların çoğunun ahvali meşkuk (ne olacakları şüpheli) ve hudutları yalnız düşmanlarla çevrili bir büyük devlette, Abdülhamid'in idare tarzı azami müsamahadır (en yüksek hoşgörüdür). hele ki bu idare on dokuzuncu yüz yılın son yıllarında tatbik edilmiş olursa.
abdülhamid'i sevmeyebilirsin, yine de istersen sevme. fakat sakın hatırasına hakaret edeyim deme."
ilk defa elektriği, gazı getiren, ilk modern eczanemizi açtıran,
ilk otomobili getiren, 5 bin km kara yolunu yaptırtan,
Dünyanın ilk metrolarından birini Karaköy-Taksim arasına yaptıran, atlı ve elektrikli tramvaylar kuran,
Kudüs-Yafa, Ankara-istanbul ve Hicaz demir yollarını yaptıran (Haydarpaşa Tren istasyonunu da tabi),
istanbul'un binlerce fotoğrafını çektiren, Arkeoloji müzeciliğini başlatan,
Chicago'daki turizm fuarına ülkemizi ilk kez sokan,
Kuduz aşısının bulunmasından sonra Ülkemizin ilk Kuduz Hastanesini (istanbul Darü'l-Kelb Tedavihanesi) açtıran,
Polisiye romanların ülkemize girişini sağlayan, (14 yıl içinde basılan 4000 kitaptan sadece 200 kadarı dinle ilgili idi..)
Okullara (Hristiyan okulları dahil) gönderdiği emirde, Türkçe'nin iyi öğretilmesini isteyen, Azerbaycan okullarında Türkçe yasağını kaldıran, Paris'te islam Külliyesi kuran!
Teselya savaşı sürerken saraylı hanımlara askerler için çamaşır diktiren de, hastaneleri ziyaret edip hastaların ihtiyaçlarını soran da, sarayın bahçesinde bile hastalara hizmet ettirten de!
Midilli adasını eşi Fatma Pesend Hanım'ın şahsi mülkünden ısrarla verdiği para ile Fransızlardan geri alanda O!
Israrla yerli kumaş giyen, Hereke bez fabrikası ve Feshaneyi kuran,
Ziraat Bankasını kuran, Ticaret, Sanayi ve Ziraat Odalarını açtıran,
Yıldız Çini fabrikasını, Beykoz ve Kağıthane kağıt fabrikalarını,
Toplu sünnet merasimleri yaptırıp her bir çocuğa çeyrek altın gönderen, bu yüzden yaz aylarında toplu sünnetleri moda eden,
Mezuniyet törenlerinde öğrencilere hediye kitap gönderen,
Yoksul halkına kendi cebinden ödeyerek kömür dağıtan,
Ermeni Onnik'in mektubu üzerine kendi parasından Onnik'e takma bacak yaptırtan,
Biriktirdiği parasından bir kısmını her sene borç yüzünden hapse düşenleri kurtarmaya tahsis eden,
Modern matbaa makinelerini Türkiye'ye getirten, ücretsiz kitap dağıttıran, 6 bin kitabın çevrilmesini sağlayan, Beyazıt kütüphanesini kurup 30 bin kitap bağışlayan (10 bini el yazmasıdır),
Yabancı bilim adamı ve yazarlara madalyalar veren,
Her yıl 30 bin saksı satın alıp çiçek ektiren,
Bizim Hekimbaşı çöplüğü dediğimiz yerde gül yetiştiriciliği yaptıran da (Isparta'daki gül yetiştiriciliği de O'nun öncülüğünde başlamıştır),
Türkiye'nin birçok yerinde saat kuleleri yaptıranda odur! (izmir,Dolmabahçe, Bursa..),
Hindistan, Cava, Afganistan, Çin, Malezya, Endonezya, Açe, Zengibar, Orta Asya ve Japonya ya elçiler ve din adamları gönderen,
Latin Amerika ülkeleri ile diplomasiyi başlatan,
Yalova Termal kaplıcalarını kurduran, Terkos'un sularını istanbul'a taşıtan, Bursa'nın bir köyünde bile çeşme yaptırabilen O dur, (Sadece istanbul'a 40 çeşme yaptırmıştır),
Sarayında yaptırdığı tiyatroda oyunlar ve opera izleyen,
Sarayda müzik okulu kurduran, çocuklarına piyano çaldırtan, hatta sarayda kızlar bandosu oluşturan,
Kendi elleri ile yaptığı marangozluk eşyalarını hediye etmeyi seven,
Kendisine yaptığı bombalı suikast de rağmen suikastçi Ermeniyi affedip Avrupa da hafiyelik yapmaya gönderen de O dur.
Doğu Türkistan'a gönderdiği askeri yardım ile Çinlilere karşı onları örgütleyen, Çin'in göbeği Pekin'de Hamidiye Üniversitesini kurdurtan da,
Beş vakit namazını aksatmadan kılan, hiçbir evrakı abdestsiz imzalamayan (hatta yere bile basmayan [yatağının dibinde teyemmüm tuğlası bulunduruyordu]),
Yeni gemiler alan, toplar(Çanakkale Savaşı'ndaki çoğu top), tüfekler getirten de!
Telefonu Avrupa'dan 5 yıl sonra ülkemize getiren de O dur!
Kiliselere, sinagoglara yardım eden (hatta Vatikan'da kilise yapılmasına bile yardım eden),
Peygamberimize, dinimize veya Osmanlıya hakaret içeren oyunları kaldırtan (Fransa-ingiltere-Roma-ABD) (Bir piyes için bile Alman imparatorunu devreye sokmuştur),
ABD'nin Erzurum'da konsolosluk açmasını reddeden, izmir limanına izinsiz girmeye kalkan ABD savaş gemisini top ateşine tutturan,
istanbul boğazı için iki köprü projesi çizdiren (bir tanesi tam bu günkü Fatih S.M.köprüsünün bulunduğu mevkidedir),
Darülaceze yaptırıp içine sinagog, kilise ve cami koyduran,
Çocuk hastanesi (Şişli Etfal [çocuklar] Hastanesi) açtıran,
Kendisine "Allah'ın belası" diyen Namık Kemal'i Rodos ve Sakız adası valiliklerine atayan, parasını cebinden ödediği yerde kabir yaptırtan,
Posta ve Telgraf teşkilatını kurduran (Sirkeci Büyük Postane binası..),
Abdülhamit ve Abdülmecid (dünyanın ilk torpido atan denizaltısı) adında denizaltılarımızı Taşkızak tersanesinde yaptırtan da (üstelik kendi cebinden..), O!
ilkokulu zorunlu tutan (kız ve erkeklere), ilk kız okullarını açtıran, 15 tane okulda karma eğitime ilk defa geçen,
Öğretmen yetiştirmek için okullar yaptıran (32 tane) (ör.şimdiki adı ile Bursa Çelebi Mehmet okulu), Kız Öğretmen Okulu açan (Daarül Malumat),
Cami yaptırdığı her köyde birde ilkokul yaptıran (Mesela sadece Sivas'taki ilkokul sayısı 1637), okuma yazma oranının 5 kat arttıran, (1900 yılında ilkokul sayısı 29.130'u bulmuştu, sadece Anadolu'da 14 bin ilkokul vardı)
Orta okul (Rüşdiye)sayısı 619'a çıktı, Fransızca dersleri konuldu,
Lise eğitimi için idadiler açan (109 tane), (istanbul Erkek-Kabataş Lisesi..)
istanbul'da Darülfünün (Üniversite) açan, Dünyanın ilk Dişçilik okulunu kuran,
Ayrıca Deniz Mühendis Okulu, Askeri Tıp Okulu (GATA'nın atası), Kuleli Askeri okulu, Mekteb-i Harbiyeler (Harp Okulları yani) ,Askeri Baytar Okulu, Kurmay Okulu, Mekteb-i Mülkiye (Siyasal Bilgiler Fak.), Mekteb-i Tıbbıye-i (Marmara Ünv.Tıp Fak.), Mekteb-i Hukuk, Ziraat ve Baytar Mektebi, Hendese-i Mülkiye (Yüksek mühendis okulu), Daarül Muallim-i Adliye (Yüksek Adalet Okulu), Maliye-i Mekteb-i Ali (Yüksek Ticaret Okulu), Ticaret-i Bahriye (Deniz Ticaret Okulu), Sanayi-i Nefise Mektebi (Güzel sanatlar fak.), Hamidiye Ticaret Mektebi (iktisadi ve Ticari ilimler akademisi), Aşiret Mektebi (Osmanlılık fikrini yaymak için), Bursa'da ipekböcekçiliği okulu, Dilsiz ve Âmâ Okulu, Bağcılık ve Aşıcılık Okulu, Orman ve Madencilik Okulu, Polis Okulu onun tarafından kurulmuştur.
Unutmadan bir de Ankara'da Çoban Okulu var..
ingilizlerin oyunu, ittihatçıların tertibi ile "din elden gidiyor!" gibi komik bir gerekçe ile 31 mart vakasına maruz bırakılan, 1895-96'da doğu Anadolu'da ermeniler tarafından kurulmak istenen devleti, hamidiye alayları ile bastıran, bu sebeple fransız tarihçi tarafından "kızıl sultan" diye isimlendirilen, ABDULHAMiD'in eserleridir bunlar... *
bu ulu ve yüce olduğu iddia edilen osmanlı padişahı, ingiliz kraliçesine, portekiz kralına, ispanyol tahtına isa adına, tüm dünyada isayı ve dinini koruyacağına dair yeminler içerek hizmet edeceğine and içmiş ve şövalye olmuştur. tarihte başka bir devletin madalyasını takan ondan bröve alan ilk osmanlı padişahıdır ki; zaten, ingiltere kraliçesine şövalye olarak yazılırken yaptığı konuşmada da bunu kendisi belirtmiştir.
"he was made the 1,058th knight of the order of the golden fleece in spain in 1880 and the 202nd grand cross of the portuguese order of the tower and sword in 1882."
ben bunları doğal karşılıyorum aslında ama yüce türk büyük müslüman diye gaza gelenler bilsinler isterim.
ayrıca, 1876 yılında tahta oturduğunda, 11.827.170 km2 olan osmanlı toprakları, 1908 yılında tahttan indiğinde neredeyse yarısı kadar küçülmüş olarak 7.200.000 km2 olmuştur.
kendisi padişah olduğu sürede hiçbir toprak kaybı yaşanmadığı şeklinde bir yalanın neden söylendiğini bilmiyorum.