araştırmalara göre öğrencilerin sabahları zihinleri daha açıkmış, -mış..
geçtiğimiz yıl ikinci öğretim okuyordum, hayatımın en verimli yılıydı diyebilirim. zihnim öylesine parlak ve berraktı ki!
sabah rahat rahat kalkıyordum, spor yapıyordum, film-dizi izliyordum, kitap okuyordum, bazen kahve bazen içkimi içiyordum, oh. şimdi saat 5:58'de uludağ'a şöyle bir bakıp okula gitmek zorundayım!
Üniversitenin tüm güzelliklerini kaçırmak demektir. Sabahları daha neşeli olan ortamdan uzak kalmak demektir. Öğlene kadar uyuyup akşam uykusuz neşesiz insanları görürsün. Üstüne her dönem para vermek zorundasın. Mecbur olunmadıkça gidilmemesi gerekir.
bu saatte sözlükte olmama katkısı olandır. hele ki okulunuzda yoklama alma olayı da pek önemsenmiyorsa (ki zaten öyle olması gerekiyor) sabahlar olmasındır. vizeler için bir alt satıra bakınız.
herkes demiş ki "yea ben 5 deki derse geç kalıyorum uyanamıyorum". ulan ben üstüne akşama kadar çalışıp 5,6 saatlik uykuyla derslere tam vaktinde giriyorum ya allah da benim belamı versin ehuliehuliehgoygoygyog.
gündüz uyuyup gece gezen ayakçı takımlarıdır. birinci öğretimleri geceleri yurtlarda yüksek sesler çıkarıp koridorda şarkı söyleyerek rahatsız etmek hobileri arasındadır.
bireyin biyolojik saatini anlamasinda fazlasiyla katkisi olacak ogretim seklidir. 2.ogretim olarak universiteyi bitirdikten sonra ondan onceki ogretim hayatimin sabah okula gitmemden dolayi berbat gectigini gec de olsa anlamistim.