birlikte yemek yapmak ve ardından güzel bir masa hazırlamak. tercihe bağlı iki kadeh şarap ve güzel bir müzikle dans etmek.
ya da yağmurda bir şemsiyenin altında yürümek.
-Yağmurlu bir havada sıcacık yatakta güzel bir film izlerken sarılıp uyuya kalmaktir.
-tam tekmil bir pazar kahvaltısı yapmaktır.
-beraber alışverişe çıkmaktır.
-birlikte tavla oynamaktir.
-puzzle yapmaktır.
-el ele yurumektir.
-buz pateni yapmaktir.
-bagira bagira sarki soylemektir.
-güzel bir cdde calan hafif müzik eşliğinde uzun yola cikmaktir.
-yeni yollar , yeni yerler , yeni sokaklar kesfetmektir.
-birlikte yemek yapmaktır.
-dertlesmektir.
-dans etmektir .
-ders çalışmaktır.
-birlikte gün batımını izlemektir.
-Türk filmi seyretmektir.
-çay eşliğinde uzun uzun sohbet etmektir.
-kahkahalarla gulmektir.
-sakalasmaktir.
-sevmektir , sevismektir.
ne sinema ne de başka bir şey oturup saatlerce birbirinizin gözlerine bakın, gülümseyin, çocukluk anılarınızı anlatın, elele tutuşun, sarılın... of bak ya yine özledim !..
sevişmek, öpüşmek, sarılmak, el ele dolaşmak hepsi elbette ki çok güzel şeyler fakat benim en sevdiğim aktivite kahvaltı sanırım.
sabah uyanıyorsunuz yan yana. uyanıyorsun onu görüyorsun yanında. sonra karnınız acıkıyor. eşofmanlarınızla dışarı çıkıp en yakın markete gidiyorsunuz el ele. ikiniz de en paspal halinizlesiniz. şunu da alalım aşkım, bunu da çok alalım çocuklar da yer filan diye sohbet ede ede rafların arasında dolaşıyorsunuz. o mahmurluk, o boşvermişlik öyle tatlı ki. birazdan eve gidip birlikte o kahvaltıyı hazırlamak. koşturmak mutfakta. işi bölüşmek. domatesi sen keserken onun omleti yapması mesela. sonra aynı sofraya oturup birlikte sohbet ederek karnını doyurmak. ya da belki ben boğazıma düşkünümdür.