harward, yale ve duke üniversitelerinin yaptığı ortak çalışmanın sonucunda, insanların üretim aşamasına katkı sağladıkları ürünleri, normalde olduğundan çok daha fazla sevmeleri olgusuna bu ismi vermişler.
reklam değil yani. bilimsel bir tabir. insanların bilinçaltında oluşan bilişsel bir eğilim. istemsizce kendi ürettiğimiz ya da üretiminde emek sarfettiğimiz şeyleri daha çok seviyoruz. üstelik bu sadece insanlara özgü bir davranış da değilmiş. örneğin fareler bile kolay yiyeceği tüketmek yerine ulaşılması daha zor olan yiyeceği tercih ediyorlarmış.
valla ben elimden geldiğince her işi kendim yapmaya ve yaptığım esere gururla bakmaya bayılırım. hayatımın her alanında bu ikea etkisi kendini sonuna kadar hissettiriyor. misal bu son günlerde popüler olan tamirat tadilat formatını hatırlarsınız. kendi garajında arabanın bütün arızalı aksamlarını söküp, temizleyip, tamir eden o uzun herife hayranız hepimiz. rol model olarak görüyoruz. çünkü adam yapabiliyor. bize "sen de yapabilirsin" mesajı veriyor.
peki bu etki bizim için neden önemli?
allah ya da tanrı ya da evren... siz adına ne derseniz deyin. * işte o mekanizma bizi çalışmamız için yaratmış, bilincimizi bu şekilde kodlamış, bize çalışmamız için gereken tüm donanım ve yazılımı vermiş. bence artık beklemeyelim. özellikle şu dönem.
almanya 1945 yılında tüm dünyaya karşı savaşıp yenildi. geride bitik bir ülkeden başka hiçbir şey kalmadı. şimdi dünyanın en güçlü 5 ülkesinden biri. Bunu sadece çalışarak başardılar. Kendileri üretti. Kendileri tasarladı. Şimdi dünyaya teknoloji satıyorlar.
Biz danimarka'ya uçak yapıp yollayan ülkeydik. Şimdi mercimeği ithal eder konuma getirildik.
Halbuki muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızda, muhtaç olduğumuz azim bilinçaltımızda mevcut.