taraftar olarak yıllarca deli ibo diye tezahürat ettiğimiz, bitmeyen enerjisiyle her defasında bizi şaşırtan bu yürekli adamı da üzdük sonunda. beşiktaşla bu kadar özdeşleşmiş bir futbolcuya nasıl böyle bir durum yaşatılır almıyor akıl. çoğu adam gibi adam olanın gördüğü muameleyi gördü deli ibo da. iyi olan, dürüst olan kaybetti yine.
ek 1 : insanın beşiktaşlı olması ve kendini öyle kabul etmesi çok doğaldır. önemli olan beşiktaşın bu insanı kabul etmesi ve bir takım değerlerine layık görmesidir. bu da sözlük değil tribün olayıdır.
ek 2 : hani ne yapılırsa yapılsın değişmeyecek gerçekler vardır ya , deli ibonun taraftarın sevgilisi olduğu gerçeği de aynen budur. formalite icabı kovmak ya da atmakla olsaydı tribünlerden hala pascal nouma tezahüratları duyulmazdı. kulüp istediğini yapar, ama bir futbolcunun o kulüpteki ömrünü taraftar belirler.
uzun lafın kısası, kulüple ilişkisi kesildi sanılsa da beşiktaş tarihinde yerini çoktan almıştır deli ibo.
ibrahim toromanla arasındaki gerginlikten dolayı dün sözleşmesi feshedilen gerçek beşiktaşlı.
dün tv8 de sinan engin in de aralarında bulunduğu bizim stadyum programında bahsedildi bu konudan ve anladığım kadarıyla delinho ile toroman arasında sebebi anlaşılmayan bir gerginlik varmış, ankaragücü maçı sonrasında da teknik direktör bernd schuster bu oyuncuyu artık bu takımda istemiyorum demiş.
ne diyelim bir fenerli olarak üzüldüm bu şekilde takımdan ayrılmasına , şuan takımın en eskisi ve yıllardır kaptanlık yaptığı beşiktaşla vedası bu şekilde olmamalıydı bence.
kariyeri boyunca oynadığı hırslı futboluyla örnek gösterilen, beşiktaş'ın inönü'de barcelona'yı 3-0yendiği maçta maçın adamı seçilen futbolcu. lakin hiç bir yeteneği bulunmayan, çoğu zaman hırsının kurbanı olan, hatta kimi zaman profesyonellikle hiç alakası olmaya kaptan bozuntusudur.
Beşiktaş formasını 10 yıldan uzun süredir aralıksız giyebilmiş bir profesyoneldir.Kazanma hırsı yüzünden bir hata yapmıştır ama bu kadar büyük bir cezayı nasıl reva gördüler anlayamıyorum ve bir beşiktaşlı olarak hazmedemiyorum. Bir sürü ruhsuz s.kik futbolcunun yaptığı bunca hata affedilirken, jübilesini yapmasına bu kadar az kalmış ve futbolu beşiktaşta bırakmasını istediğimiz kaptana yapılan beni Beşiktaş'tan soğuttu resmen.
bir takıma 11 sene hizmet vermek, kupalar kaldırmak, yeri gelince futbolcu gençlere cebinden para verme, sembol oyuncu olmak gibi güzel şeylerin yanında seni asarım, keserim ben bu takımın kaptanıyım, yıllarımı verdim triplerine girmekte hiç hoş bir durum değildir. evet ibrahim üzülmez bu yüzden üzdü bizleri. kimseye kızmasın daha önce ben kaptanım terlik giyemezsin gibi çocukça şeyler yüzünden toramanla kavga etmedi mi? millette toraman'a giydiriyor anlamıyorum bu çocuk ne yapmış. ibrahim üzülmezden sonra bu takımın ikinci sembol ismidir. 7 senesini vermiştir. daha da verecektir. ibrahim üzülmez'in ayrılış şekli doğru değildi denizli'nin dediği gibi. bir jubile yapılır gönlü tekrar alınır ama benim korkum schuster'in her istediğini yapan yönetim kiev ve fener maçlarını kaybedersek aynı desteği verecek mi?
Eğer dinamo kiev ve fenerbahçe maçları kaybedilirse eli biraz daha güçlenecek olan yönetim ne yapıp etmeli, tükürdüğünü yalamalı ve ibrahim üzülmez ile ortak bir yol bulmalı. Belki de çok hatalı bir davranışta bulundu, olayın iç yüzünü de öncesini de çok iyi bilmiyoruz ama sonuçta o ibrahim üzülmez. South Park'ın bir bölümü vardı, michael jackson hakkında konuşulan bir talk show vardı. bir seyirci kalkıyor ve Michael JAckson'ı savunuyor. "hey ha, noolmuş bir kaç çocuğa sarktıysa, o michael jackson, dert etmeyelim" diyordu. olmaz tabi, öyle bir konu elbette dert edilir ama ibrahim üzülmez'in meselesi de bu, hey ha, noolmuş bi fıske vurduysa, o ibrahim üzülmez.
futboldan kazandığı paralarla gül gibi geçinip gidecek olan uyanık futbolcu. toraman'la yıldızı hiç barışmadı. kibar bir dille zamanında kendisine yol gösterilmiş olsaydı sorun olmazdı ama şimdi kovulmaktan beter oldu. bu da yönetimin bir başka başarısızlığı. yönetim kötü gidişatın çektiği şimşeklerin yanına bir yenisini daha ekledi. beşiktaş taraftarı dövünmekte haklı.
bu şekilde gönderilmemeliydi. ama kim dinler işte. guti ve q7 varken ibo gitmiş taraftar tepki gösterir mi? bakalım dinamo maçında anlayacağız bjk taraftarı yönetime kafa tutabilecek mi..
Muhtemelen adnan polat ve adnan sezgin tarafından sırf bonservisi elinde olduğu için galatasaray'a alınmak istenecek futbolcu.iyi topçu tamam ama gelmesin galatasaray'a. Zira futbolculuğunun son 1-2 senesini bir anadolu takımında huzur içerisinde geçirmesi taraftarıyım. Zaten nedense bu adnan'lar son yıllarda fenerin ve beşiktaş'ın eski futbolcularını getiriyolar bize. ayıp lan.
rıdvan dilmen daha 3 ay önce kendisinden için "hırsı için jubile sonrası heykeli dikilmeli yeteneği bir çok futbolcunun gerisinde olmasına rağmen hırsı ve çalışma azmi ile farkı kapatıyor" demişti. (cümle harfiyen böyle olmasada benzerdi)
daha öncede kavga ettiği ibrahim toromana yumruk attı sözleşmesi fesh edildi.
dün ntv sporda alt yazı geçtiklerinde öğrendim şok geçirdim.
herşey bir yana. http://www.bjk.com.tr/tr/haberler.php?h_no=19814
bu sayfadaki yönetim kurulu açıklamasında "hizmetleri için teşekkür ederiz" gibi bir ifade yok.
yani gönderin falan ama bu adam yıllarca emek verdi. sahadaki en çok koşan, en hırslı isimdi.
yazık oldu velhasılı kelam.
Yıldırımspor un son numarası.
Yıldırım Demirören türk futbolu için en büyük tehlikedir. Bugün eksileseniz bile yarın öbürgün dediklerimin doğruluğu anlaşılacaktır.
Ha bu arada niye yıldırımspor dedim. Durum onu gösteriyor. Adam koca kulübü batırdı kimse farkında değil. Yaptığı tüm yanlışların faturasını kulübe ödetti. ipotekleri koydu. Yarın gidiyorum dese, kağıya da kilit vurulması lazım.
Nerede Seba lar, Bilgili ler; nerede bu tosun.
Durlan konuyu sapıtmışım. Yüreğiyle oynamak tanımının bir numaralı şekil1a sıdır bu futbolcu. Kaç tane üzülmez iniz varki bir kalemde harcıyorsunuz. O yıldız dedikleriniz bugün var yarın yok.
ziya doğan : samet ile tartış seni istemiyoruz dediler ankaragücüne gitti.
metin tekin : 'seni de istemiyoruz' dediler ve futbolu vansporda bıraktı.
ali gükltiken : şampiyonluk maçında sakatlandı,'seni istemiyoruz' dediler kayseriye gitti.
feyyaz uçar: çek dediler, git dediler. ağlaya ağlaya f.bahçeye gitti, futbolu kuşadası'n da bıraktı.
gökhan keskin: 'seni istemiyoruz artık faydalı olamazsın' dediler istanbulspora gitti.
recep çetin : 'seni istemiyoruz' dediler onu da trabzon aldı. istanbulsporda futbolu bıraktı.
riza çalimbay : seni istemiyoruz artık dediler futbolu bıraktı.
şifo mehmet : 'seni önümüzdeki yıl düşünmüyoruz' dediler, futbolu bıraktı.
ertuğrul sağlam: havaalanında takım kampa giderken 'sen uçağa binmiyorsun', seni götürmüyoruz dediler ve kovdular.
tümer metin : 'fenerle görüştün seni istemiyoruz' deyip yolladılar. sonra takımı fenerbahçeli ile doldurdular.
sergen yalçin : 'tigana, seni istemiyor bir şey yapamayız' dediler, kapıya koydular. 3 ay sonra da tiganada bastı gitti.
ilhan mansiz : 'sen git bize para kazandır gelince kapımız sana her zaman açık' dediler ama geri döndüğünde yüzüne bakmadılar. a.gücüne gitti.
ahmet dursun : 'sen sakatlanıyorsun' dediler ikilettiler.
pascal nouma : 'dostumuz (!)fenere ayıp ettin dediler, ülkeden kovdular. ağlaya ağlaya gitti.
ve bütün bunlar olurken kimsenin kılı kıpırdadı mı ?
şimdi kimsenin bir şey söylemeye hakkı yok!
yine susalım bitsin.alıntı.