yıldız tilbe nin kop gel günahlarından isimli şarkısını süper ötesi yorumlayan gerçek sanatçıdır.kişiliği tartışılabilir belki ama konu müziğe gelince sözün bittiği yerdir ibrahim tatlıses .
kim ne derse desin türkiye'deki tartışmasız en iyi seslerden biri. zira 300 bin euroluk ferrari'nin hoparlörleri mozart dinlenmek için üretilsede bu adamın şarkıları ülkenin heryerinde yolda o arabalarla giderken dinleyen gençleri bir iş hanındaki dükkan sahibi amcayı residancelarda ki iş adamlarını yada kebapçıdaki ustaların dinlediği ve sürekli çalındığı ve bilindiği bir isim. bu bir gerçek sevmeyene saygım sonsuz ama gerçekleri inkar etmek anlamsız.
yeni albümü ve çıkış şarkısı tosuno ( bu ne lan ) ile kariyerinin nereye gittiğini apaçık bir şekilde gösteren türkücü. ona gıcık kapan birisi olarak seviniyorum orası ayrı.
sesinin güzelliği felan fiş mekan. cahil bir insan. hem de en kralından. rol model değil tabi ki. fakat mide bulandırıcı olan şu: cehaletine hala kılıf araması.
nevi şahsına münhasır bir öpüşme tekniğine sahip adam. özellikle eski türk filmlerindeki performansı ders niteliğinde olan tatlıses, bu mevzuda tarafımdan gayet yaratıcı bulunmaktadır. genellikle bu tip filmlerde rol arkadaşının hülya avşar olduğu tespitinide yaptıktan sonra gelelim şu meşhur öpücüğe...
efendim ilk olarak karşı tarafın yüzü iki el arasına alınıp, sıkıca kavranır. daha sonra dudaklara odaklanmak suretiyle eylem gerçekleştirilir. lakin öpülen nokta çoğunlukla dudaktan ziyade bütün bir yüzdür ve aslında bu bir öpücük değil bildiğin vantuzlamaktır. böylece bir süre nefes alamayan kızın beynine oksijen ulaşamamasından dolayı birkaç hücre hasarıda ayrıca tespit edilebilir. bu koca öpücüğün ardından minik dokunuşlarla yüzün bilumum taraflarına ardışık hallerde gelen öpücüklerde cabasıdır. bu öpücüklerden burun, kaşlar ve gözlerde nasibini alır.
kısacası; patenti sadece kendisine ait değişik bir teknik, ilginç bir tarz.
bir her demet okuyarak bütün olumsuz yönlerini gözümden silen biridir kendisi. bu adamın hiçbir şeyini beğenmem, kendisini de pek sevmem, ama sesine tek kelime söyleyemem.
kendisini kadın-kız mevzuularında geliştiren ama ne hikmetse bir türlü okuma-yazma, türkçe ve eğitim konusunda geliştiremeyen, oxford'a gidecek paraya sahip çakma insandır.
müthiş sese sahip sanatçı. özel yaşamı beni hiç ilgilendirmiyor. türküleri ve birçok şarkıyı harika denecek kadar başarılı söylüyor. kendi tarzını yaratmış, işini layıkıyla yapan bir adam. *
yaptığı şov programı bir zamanlar reyting rekorları kırarken nedense son dönemlerde büyük kanallar da programı tutmayınca flash tv ye transfer olmuş ordan da ben bittim mesajı veren türkücü.
bu adam hangi türkü meşhur olsa onu lokomotif sarkı yapıp albüm çıkarır.gönül yarasi filmi yapıldı bu adam etek sariyi söyledi.bir yeni türkücü çıktı ağrı dağını söyledi, albüm yaptı, onun tanınmasına izin vermeden bu adam hemen üstüne atlayıp bu türküyü de içine alan yeni bir albüm çıkardı.ağır ol bay tatlıses, uçağına bin kaybol.
ergün poyraz beğ, musa'nın gül'ü isimli kitabında bu zatın terör örgütü ile olan ilişkilerini açıkça ortaya koymuş, yaralı örgüt militanlarını tedavi ettirdiğini, ceplerine para koyduğunu yazmış, üstelik söz konusu türkücünün bu suçlamalardan sadece ve sadece zaman aşımı nedeni ile kurtulduğunu belgelemiş ama gene de türk toplumunda bu adama karşı hiç bir tepki oluşmamıştı. şimdi denilebilir ki efendim kitap okuyan zaten gene biziz, kendi bildiğimiz şeyleri gene kendimize söylüyoruz peki bu adamın kürtçenin serbest bırakılması üzerine söylediği ''1. adım atıldı sıra ikincisinde'' sözleri ve bu sözlerin üzerine ikinci adımın ne olduğunu soran gazeteciye verdiği ''öcalan ın tahliyesi var mı itirazın'' cevabı, adamlarıyla gazete basması, her türlü pis işe bulaşması ve son olarak 13 şehidin verildiği gün ekranda dansöz oynatması. acaba bunlar kendisinden nefret etmek için yeterli nedenler değil midir?