ali kırca'nın siyaset meydanı programına çıkardığı türkücü. konuşmaktan, cümle kurmaktan aciz bir kişinin böyle bir programa konuk olması beni düşündürdü. bu adamı dinlemediğim gibi bir daha ali kırcayı da sildim defterden.
Keşke hiç yorum yapmayıp sadece şarkı söylese dedirten, canlı bomba patlaması esnasında yaptiğı yorum ile cahilliği tescillenmiş, mağarada doğduğu için kendi ile gurur duyan insan dicem, gerçek insanlar üstüne alınmasın.
rtük'e haber kanalı kurmak için başvuruda bulunan gereksiz kişilik. haber63 yada tempo haber isimleriyle yakında karşımıza çıkacağını belirtmiş. umarım rtük 40 yılda bir doğru adam atarak bu adama böyle bir izni uygun görmez. zira 24 saat bu kürdonun çiğ köfte yapışını yada iğrenç ingilizce kelimelerini telaffuzuna denk gelmek istenmemektedir.
senelerdir bok gibi para kazanıp, hala 30 sene önceki fakir hayatını gözümüze gözümüze sokup acıların çocuğu triplerine giren, para kazanınca adam olup, insan aşağılamayı, eşkiyalığı rahaat rahat icra edebilen, gülmesi, ağlaması, konuşması herşeyiyle sahte, herşeyiyle uzak, her şeyiyle küfür sebebi, sanatına kan bulaşmış şarkıcı kişilik..
her görüldüğü yerde "bilmem kaç kişi ekmek yiyiyo benim işlerimden" diye hava atar kendisi. ulan o adamlara bedava mı veriyon o ekmeği, çalışıyolar da alıyolar, senin çevrendekilere davranışın belli, kimbilir işçilerine çalışanlarına neler yapıyosun, ne eziyetler yapıp, o verdiğin paranın 10 katını burunlarından getiriyosundur..
"ezildim, fakirlikten gelmeyim, bolca da acı çektim" üçlemesiyle türk halkının tepesine çıkmış, çok uzun zamanda orda kalcak gibi görünen gereksiz insan.
aslen sesi güzel ama yorumu kötü olan adam. kişiliğini de sevmem açıkcası. hayatımda dinlemem demem, çok özel 5-6 şarkısı vardır efkarlı zamanlarda dinlediğim. ama buraya onlarca şey yazan yazarlarımızın zirvelerde şarkılarına göbek attığını görmek çok güzel oluyor. insan özeünden kopamaz yahu.
bodrum'da 18'lik çıtır kızlarla gezmek varken, bizi düşünüp sırf bizim kulak zevkimiz için albüm yapmıştır. ah be abicim keşke hiç uğraşmasaydın. hiç bizi de derde sokmasaydın. bıraksaydın kulaklarımız hep "pas"lı kalsaydı.
efkar tutan puhçularin golgesine sigindigi fakat ote yandan elitligini belirtmek icin hunharca elestirdigi adam.
"ooo imparator, bende full albumleri var" diyenlerin yeni albumu cikinca uc bes kurus parasina kiyip almadigi
anarsik takilip, her bir boku bilirim ayaklarinda olan, kendini entellektuel sayan insanlarin fasil muhabbetinde dinledigidir. (ki en acisi budur, fasil adabina uyan herhangi bir eseri yoktur)
son albümüyle bu adam birşeyler yapıyor dedirten sanatcıdır. zira eski albümlerine göre daha yaratıcı olmuş. başkalarının ünlü ettiği şarkıları sadece yorumlamaktan sıyrılmış kendısıde hıt olabılecek parcalar sunmustur.
konusmasın sadece sarkı soylesın dedırten ender sanatcılardandır ayrıca..
dün izlediğim bir şarkısın programında 10 yaşındaki tıfıl bebenin çıktığı sese çıkamayıp ses aralığının genişliği konusundaki sabit inancımı kendisi yıkmış kişidir. Ama çocuğun sesi 10 oktav vardı rahat... Büyük yetenek vesselam!
Tepemize çıkardığımız bir zararlı.Evet bir zararlı.Düşünelim hep birlikte.Bir sanatçı ne için vardır? Öncelikle ülkesindeki insanlar için.ibrahim Tatlıses gelsin ülkem insanını aydınlatsın demiyorum diyemem bu milletime hakaret olur.Kendisine ampul takıp dünyanın en byük hidroelektrik santralini bağlasanız yine aydınlanmaz zaten. Ama biz bu adamı neden bu kadar tepemize çıkarıyoruz?Adam canlı yayında ne PKKdanım ne de devletten diyor.Devletten derken anlama kıtlığı olan arkadaşlar için açıyorum: Şehit analarından ve gazilerden.O rahatça kasedini satsın,konserleri güvenli bir biçimde geçsin diye canını verenlerden yana olmuyor. Biz bu adamı baş tacı ediyoruz,çok büyük sanatçı diye herifin götünü tavanda gezdiriyoruz.Ne kadar meraklı bir milletiz hainleri kucaklama konusunda.
Hangisinin esas, hangisinin ikinci, üçüncü, beşinci kadın olduğunu bilmediğimiz cariyeliğe gönüllü kadınlar.
Sauna, çete mete davaları,
Müziğini bir adım öteye taşımış mıdır? Yok.
Bu ülkenin sanatı, eğitimi için taş üstüne bir taş koymuş mudur? Yok.
Ama otobüs işletmiştir.
Lahmacun satmıştır.
Otelcilik yapmıştır.
Ama mutlaka psikolojik bir art alanı olmalı ki, kadınlarla hesabı hiç kapanmamıştır.
Onunla iyi geçinmeyen hiçbir kadının işi yolunda gitmemiştir, ya ona biat edip önüne koyduğu ekmeği yiyeceksin ya da sokaklarda sürüneceksin.
Bu gücü nereden alıyor? Etrafındaki mafyavari kalabalıktan mı? Olabilir ama devlet katında gördüğü itibarı da unutmamalı.
Sanatçısına saygı duymayan "büyükler" ona masalarında yer açıyor. Bakanlar, parti başkanları…
En bildik dostu da kendisi gibi çakma bir imparator olan Fatih Terim nihayetinde.
Bir de Mehmet Barlas var yazlıktan kankası bildiğim.
ibrahim Tatlıses'i ne zaman ki bu önemli şahıslarla meşk ederken görsem yaramaz zihnim sorar "Acaba bu adamlarla kadınları nasıl dövdüğünü, nasıl onları çaresiz bıraktığını konuşup gülüşüyorlar mıdır?"
Şimdi de Yıldız Tilbe'yi dövmüş programda, bu kez ellerini kullanmadan, diliyle.
Bu kez Yıldız Tilbe o çelimsiz kadın bedeninden beklenmeyen cesaretle elini kaldırmış, "hoop" demiş "hoop bir dakika!"
Yıldız Tilbe büyüdükçe, sahte imparator küçülmemiş mi? Küçülmüş.
Demiş ki Tilbe'ye sahte imparatorumuz "Seni pe….klerin elinden kurtardım!" , "Seni kurtardığıma göre sen benim malımsın, sen istediğimi yaparsın, sana istediğimi yaparım, ister şarkı söyletirim ister söyletmem!"
Ömer Seyfettin'in Diyeti gibi, adam ikide bir de "elinin diyetini ver" deyip duruyor.
Alnını öpesim geldi Tilbe'nin şu yanıtını okuduğumda: "ibrahim Tatlıses'in diline düşmektense, pezevenklerin eline düşmeyi tercih ederim!"
Sizin de içinizden imparator öldü, yaşasın imparatoriçe! diyesiniz gelmiyor mu?
Kahramanlıklarla kurulu ülkemde kahramanlığın düştüğü duruma bakın.
Ee, tabii imparatorluğu sahte olunca kahramanlığı da bu kadar ucuz oluyor
ibrahim Tatlıses karakteri benim midemi o kadar rahatsız eder ki dinlemeyi çok istediğim şarkıları vardır, dinleyemem; çünkü ben sanatçıyı "sanat+karakter" olarak tanımlayan bir kültüre inanırım.
--spoiler--
şarkı söylemekten bıkmış bi hali var artık...takipçisi değilim ama sanki artık bırakın abi beni ben açmışım şirketlerimi para kazanmak istiyorum söyle söyle aynı şarkı işte der gibi bi hali var
seveni de nefret edeni de oldukça fazla olan, türkiye'nin en büyük sesi. herkesin hemfikir olduğu bir şey var ki; muhteşem bir sese sahip olduğudur.
bazen türküleri onun ağzından dinlemek insanı hayrete düşürür. daha önce dinlemişsinizdir o türküyü aslında ama ibo söyleyince şarkılar, türküler ayrı bir anlam kazanır. sanki daha önce hiç dinlemediniz zannedersiniz ibo'dan dinleyince. öyle bir nağme katar ki söylerken, o gırtlağı başka kimse yapamaz. adamın ciğerini söküp alır bu adamın o eşsiz sesi. sanatçı kişiliğine ve o her fırsatta övmekten bıkmayacağım inanılmaz sesine hayranım evet.
son albümünde "urfalıyam dağlıyam" adlı türküyü o kadar güzel söylemiş ki tekrar tekrar dinlesem bıkmayacakmışım gibi...
birgün vefat ettiğinde (allah korusun lan), adını bu ülkenin efsaneleri arasına yazdırmayı garantilemiştir. seversiniz sevmezsiniz ama bu adam gerçekten yaşayan bir efsane.
inanılmaz bir kulağa sahip türkücü. müzik kulağından falan bahsetmiyorum efendim. Bildiğin kulak yani. o nasıl bi meme o nasıl bi delik*. Midas ın bi yerden akrabası heralde kendisi.
