ölümü kutsayan putperest sol kanadın evliyası. havalı ölmekten başka numarası yok. düşman olduğu kemalist devrim komintern tarafından kutlanırken, ondan geriye kalan tek şey grup kızılırmak konserindeki 20 tane apaçi.
her devrimci gibi devrimini gerçekleştirip devirdiklerinin yerine kendi geçmek isteyen kişi. her köle fırsatı olduğunda köle sahibi olmak ister. ne yapacaktı kaypakkaya? maoist devrimini yaptığında mao gibi okulları 5 yıl kapatır mıydı? o'nun gibi o da milleti işkence'den geçirir miydi? halk açken kendisi şampanya içer miydi? eski süper komunist şimdi ki para babalarına bakın cevabı görürsünüz. akrabam vardı sosyalizm aşığı şimdi altında son model jeep çalışanlarını eziyor.
şerefsizdir değildir ayrı bir konu, kaypakkayanın bazı fikirlerine katılmıyorum orasıda ayrı bir konu. ölüm yıldönümünde mezarı başında ağlayan ağıt yakan annesine terör örgütü propagandası yapmak ve suçu ve suçluyu övmek iddiası ile soruşturma açılmış. konu budur. milli değerler diyoruz ya bir annenin oğlu için ağlamasını çok görmek mi milli değerlerdir. yazık.
Kendisine yapılan korkunç işkencelere davasını desteklemeyenlerin bile içinin burkulduğu komünist önderlerden birisidir.
O kadar çektiği eziyete rağmen ne örgütü hakkında ne de dava arkadaşları hakkında en ufak bir sır vermemiştir. Örgütün çizgisi PKK ya yakın olmakla birlikte kaypakkaya maoist düşünce hat üzerinde yoğunlaşmıştır.
Özellikle katledildikten sonra cenazenin babasına teslim edilmesi sürecinde yaşananlar insanı insanlıktan soğutur.
68 kuşağının maoist önderi. amacı çin' de ki gibi bir devrim yaparak türkiye' ye komünizmi gerirmekti. deniz gezmiş ve mahir çayan' dan farklı olarak m. kemal' i sevmemesiyle de bilinir.
mahir, deniz, ulaş, hüseyin, yusuf... bunlar devrimci. bunlar devrim peşinde koşmuş. bunlar teori üretmiş. bunlar doğru hedefi belirlemiş uluslararası askerler ve yandaşları olarak.
kaypakkaya naapmış? köy köy dolaşmış halkı bilinçlendirmş. bravo. naapmış? köylüye işçiye yardım etmiş. bravo. amaaa, tutup da planlaı olarak askere saldırdıysan işin adı başka. tutup da emperyalist amaçlara hizmet eden 3 5 komutanı öldürsen haklısın, sikimde olmaz. ama normal askere, durduk yere, devrimle uzaktan yakından alakası olmadan saldırıyosan teröristsin. net.
Yaşasaydı Abdullah öcalan orospu çocuğundan farkı olmayacak dağda mehmedime ateş edecek ocaklara ateş düşürecek dolayısıyla zamanında gebertilmiş ve bu durumdan ziyadesiyle mutluluk duyduğum allahsız kitapsız terörist.
terörist diye katledilen gençlerden sadece bir tanesidir. ayrıca bu gençler yani 68 kuşağı gençleri abdullah öcalan ile aynı kuşaktır. fakat apo abd ajanı olduğu için ne bu gençler gibi işkence görmüş ne de öldürülmüştür. bugün de el bebek gül bebek bir teröristtir. demek ki neymiş, ibrahimler, denizler mahirler de işbirlikçi olsalardı, ajan olsalardı, şerefsiz olsalardı bugün hayatta olacaklardı.
zamanında çapa'da okurken yurttan ve okuldan düşüncelerinden dolayı kovulduktan sonra babası bir tanıdık bulup tekrar okula geri almaya çalışır. okul müdürü ali kaypakkaya'ya oğluna söyle fikirlerinden vazgeçsin tekrar okula geri alalım der.
baba kaypakkaya ibrahim'in yanına gidip durumu anlatır. ibrahim "baba silahın yanındaysa çek beni vur ama bana bu fikirlerden vazgeç deme" demiş. sağa sola saldıran içi boş, kokuşmuş zamane genci sana sorarım bir virgül değerindeki çıkar, rant, rüşvet karşılığında neyini satmazssın! bırak okulu, yurdu, aşı biri önüne kıçı kırık bir iphone atsın ruhunu bile satarsın.
iyi veya kötü bu ülkeden öyle bir nesil geçti. düşünen, eleştiren, fikir üreten (ki ibrahim kaypakkaya henüz 20 yaşında ülkeyi tahlil etmeye çalışmış oturduğu yerden de değil bizzat, mahallelere, köylere kasabalara kadar inip not tutmuş, hesap kitap yapmış ve bu notlar neticesinde çeşitli fikirler koymuştur ortaya) bu fikirleri neticesinde eyleme geçen, bu fikirler uğruna en ağır işkenceleri dahi göze alan ve henüz hayatının baharında ölüp gitmeyi seçen bir nesildi bir zamanlar türkiye'den gelip geçen.
şimdi ne oldu kenan evren'in boku gibi bir nesil. bu adamı eleştirebilecek tek sebebiniz kemalizm hakkındaki fikirleri mi? kemalist düzenin savunucuları olarak kendini lanse edenler tarafından lime lime edilmedi mi vücudu? bir et yığını olarak babasına verilmedi mi? günlerce insanın kanını donduran işkencelerden geçirilmedi mi? bu ülkede kemilizmi ve sistemi eleştirmenin bedeli öyle basit değil.
ibom, kutup yıldızım, sol yanımın cevahiri.
benim için bir liderden öte, arkadaş, sırdaş, yol göstericidir.
ideolojisi dışında insanlığından da ders alınması gerekilen bir mücevherdir.
şimdi onun ideolojisiyle yürümeye çalışan insanlar devlet uşaklarının, faşistlerin, kemalistlerin en büyük korkusudur. çünkü onun ideolojileri gerçek, doğru ve tartışmasızdır.
onun ışığıyla cellatlardan hesabını soracağız.
unutmadık 18 mayıs'ı.
yarın (18 mayıs) ibrahim kaypakkaya'nın kolluk kuvvetlerinin işkence ve zulmu altında şehit edilmesinin yıldönümü.
ölüm yıldönümü anısına chp kartal ilçe başkanlığı tarafından anma töreni hazırlanacakmış. Hazır toplanmışşen ibrahim yoldaşın kemalizm üzerine eleştirilerinide oturup tartışsalar çok iyi olur. Çünkü körü körüne bağlı oldukları kemalizme ilk ciddi ve bilimsel eleştiriyi getiren ibrahim yoldaşı popüler kültürün gereği olarak anmak yerine daha hayırlı bir iş yapacaklardir.
Ey benim cevahirim
Ey benim dişleri kenetlim
suskun ırmagım
ser verenim sır vermeyenim
ey halkımın yaralı gülü
ey sol yanımın cevahiri
gökteki ayım dagda ki kayam,
and olsun ki adını, şan olsun ki andını yaşatacağız.
seni savunmak, seni anmak onurdur!
18 mayıs'ı unutmamak boynumunuz borcudur. seni, senin ideolojilerini herkese anlatmak, anlatabilmek görevimizdir!
deniz gezmiş tarafından dövülmesi tamamen yalandır.
hikayesini bilmeyen dışarıda üç beş çapulcudan duyduklarıyla konuşan cahillerin uydurmasından başka bir şey değildir.
hikayenin on'dan fazla kitapta, hatta olaya şahit olan insanlar tarafından anlatılış şekli şöyledir.
deniz gezmiş ve kaypakkaya aynı evde sığındıkları sürede siyasi tartışmaya girerler -ki onların sürekli yaptığı bir şeydir bu doğal olarak- ibrahim kaypakkaya "kemalizm faşizmdir." savunması yaparken gezmiş "ilerici bir harekettir" savunması yapar. kaypakkaya buna çok sinirlenir, kavga alevlenir ve deniz gezmiş'e bir tokat atar. sonra deniz karşılık vermez ve olay orada kapanır.
ibrahim çok duygusal biri olduğu için o gece uyuyamaz, kitaplarda gece deniz üşümesin diye montunu üstüne örttüğü de söylenir. zaten kaypakkaya ve deniz'in yolları çok kesişmemiştir. iki farklı yoldan ilerlerler.
