bugün

sanatımızın bir başka güzel gazel örneğidir.

ibrahimi Gazel (Nevâ Gazel)

Dinle âh ibrâhimi den bir zaman, ey yâr olan
Çâresâz olsun gönül, bulsun şifâ, nâçâr olan

Rahme gel ey yâr uzaktan karşılık ver, sen de bir,
Sırrı lâlinden söz açsın, mahrem-i esrâr olan.

Şevka gelsin ehli dil demsâz ol ey gül, bülbüle
Neş'eden gülsün sevinsin, zâr edip, bizâr olan

Bezme dâhi gelmesen mehtab olur yâdın bize
Şevk-i sefa dâ mı nesin sen, yok dedikçe, vâr olan

Akledip beyhûde zâhit boş nasihat etmesin
Neşve-i dilden ne anlar sevdiğim hüşyâr olan

Şimdi bir yâd-el mi Fikret, Harput, ehl-i derde âh
Darda kalmış merd için evvel diyâr ü dâr olan
Harputta gün batımında efkarın tavan yaptığı bir demde iken
bir türkü duyulur uzaklardan, yürek teli titrer o anda. keder adına ne varsa dökülür sanırsınız bir anda gözden akan iki damla yaşla birlikte...

Merhem koyup onarma sinemde kanlı dağı
Söndürme öz elinle yandırdığın çerağı
Uymuş cünuna gönlüm ebruna der meh-i nev
Ne itibar ona kim seçmez karadan ağı