izmirli olan, istanbul Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi'ni bitiren, Oxford'da doktorasını yaptıktan sonra Genel Fizik uzmanı olarak Erciyes ve Abant izzet Baysal üniversitelerinde çalışan Belenli'nin uluslararası bilimsel dergilerde yayımlanmış 28 makalesi, uluslararası sempozyum, panel ve çalıştaylarda sunulmuş çok sayıda bildirisi bulunuyor. Hakkâri'ye hiç gitmediğini, sadece internetten resimlerine baktığını anlatan Belenli, ''Neden Hakkari?'' sorusuna şu yanıtı verdi: ''Hakkari insanı çok mert ve soylu. Özellikle coğrafi şartlardan kaynaklı geri kalmış bir yer. Önemli olan hizmet götürmek. Bu biraz da zoru başarmanın zevki. Kendi kendine de meydan okuma benimkisi. Oxford'da bilim yapılır Hakkari'de yapılmaz mı?'' ingiltere'de bulunduğu sırada Belfast'ta iRA terönünün bulunduğunu hatırlatan Belenli, ''Herkes Londra Belfast'a güvensiz gözüyle bakardı. Ama orada da insanlar yaşıyor. Burası da Londra'dan farklı değil. Güvenlik endişesi duymuyorum'' dedi.
türkiye'nin bir köşesinde, her şeyden uzakta, bilime gönüle veren bir insan, hakkari üniversitesi rektörü. yanımda olsa gidip elini öpeceğim, tebrik edeceğim o derece... *
bu zaman da böyle insanları bulmak çok zor. gerçekten. çıkarlar dünyası olmuş her şey. herkes kendi rahatını düşünür olmuş. "gitsin başkaları yapsın" olmuyor işte öyle. herkes birbirine atarsa işimiz yaş. türkiye'nin dünya çapında listelere soktuğu üniversiteler zaten azken, bu tarz insanların değerini bile anlayamıyoruz. bilime gönlünü vermiş insanlar hep unutulmaya mahkum olmuş. yazık, gerçekten yazık...
batıda olup car car öten profesörler var. belki tanık olmuşunuzdur. anlam veremezsiniz. beğenmezler, yatarlar oldukları yerde. profesör olduktan sonra makale falan yapmayı da bırakırlar. doğu desen, tırsıp kaçarlar. "o kadar okudum, emek harcadım, taşraya mı gideceğim bir de" mottosu vardır. bak şu insana, oxford'da çalışmalarda bulunmuş, adam bir de hakkari'yi seçiyor. ne diyelim, başarısı daim olsun. sözüm aydın profesörleri incitmesin, onlar bunlardan muaftır.
