bu akşam antep sankoparkta etrafta dolaşan aynı tip eşofmanlı adamlara bir anlam veremezken arkadaşını bekleyen bi tanesine denk geldim. ulan ibrahimdi bu. kimse farkında değildi henüz güzel bir tesadüf oldu. sonra geldi bir kaç kişi hemen yanına. tabi her zamanki gibi lazım oldu ya telefonda şarj sıfır.
zamanının en delikanlı futbolcusu. biz beşiktaşlılar olarak değerini bilemedik büyük oyuncumuzun. her ne kadar kazma olsa da tam bir beşiktaşlı ruhuna sahip. bir jubileyi çok görmeyip, alt yapıda hoca olarak çalıştırılması gereken insandır.
kendisine sorulan "beşiktaş'taki asıl sorun ne?" sorusuna verdiği cevap:
--spoiler--
ya sorun yok futbolda her sonuç var yani, bunu bu kadar büyütmenin bi' anlamı yok yani sonuçta elendik yani hayat devam ediyor n'apalım yani kendimizi şey mi yapalım. yani ligde? ligde ne var ki beşiktaş takımının yani durumu ne kadar da puan olarak geride olursak olalım hiçbir şey belli olmaz yani. bu kadar şey yapıyoruz bu kadar şey yapıyoruz ki... durumu ne, beşiktaş durumunun bir şeyi yok yani bu kadar abartmanın anlamı yok yani.
--spoiler--
sanırsın ki adam beşiktaş'ta değil "yani" diye bir takımda oynuyor. **
çaykur rize ile anlaşan mustafa denizli'nin yardımcılığını yapacak teknik direktördür. Geliyor deli ibrahim. 5-10 sene sonra Beşiktaş'ın başında görürüz reyizi umarım.
şu sıralar trt'de yorumculuk yapıyor. hatta az önce dedi ki benim yönettiğim takımda top bizdeyken bekleriyle birlikte hücum yapan, top rakipteyken de hemen alanı daraltan bir futbol oynanmalı. tamam ibom ayıpsın pep guardiolayı attık, şimdi de tito vilanovayı atıp seni koycaz onun yerine madem böyle diyorsun.
öfke kontrolü iyi olsa idi ryan giggs ten daha uzun süre oynardı futbolu. solun ilacı idi, kafadan koy gitsin sola. sağı solu belli olmasa da solu iyiydi be sözlük.
kariyeri faullerden sonra yaşadığı saçma sapan itişmelerle geçen, sadece hırsıyla ve taraftarın sevgisiyle takımda yer edinen ve kaptanlığına yakışmayacak şekilde takım arkadaşına saldırarak takımdan kovulan yeteneksiz, emekli futbolcu.
yeteneksiz değildir kendisi.hatta gayet yeteneklidir de.inanmayanlar barcelona-beşiktaş maçını, 3-0 aldığımız maçı izleyebilir.dripling, son çizgiden isabetli orta, ara pası, içeri kat edip şut çekme, müthiş çalımlar neler neler...bir sol çizgi oyuncusunun ofansif açıdan yapması gereken her şey vardı kendisinde, harcadılar.tek başına barcelona'yı yıktı bu adam.siz ve ben portakalda vitaminken, bu adam beşiktaş'ta 19 numaraydı.
yıldırım demirören'in giderayak götürdüklerinden oldu kendisi. bir jübile bile yapmadılar ona, kanımız canımız, yüreğimiz ibrahim üzülmez'e, yazık.
