500t gibi uzun hat otobüslerinden birine binerim. bir yandan kitap okuyup bir yandan da müzik dinlerken kafamı cama yaslarım. etrafı izlerim otobüs ilerledikçe. bir süre sonra inip yürümeye başlarım. bir saat kadar yürüyüp sahil havası aldıktan sonra içim rahatlamışsa ne mutlu. yok eğer rahatlamamışsa eve dönüp uyumayı denerim.
Bir el ararım ben misal...bir koku...üzerime sinmiş.
Bilirim uzanmayacak artık ve bilirim duyulmayacak o koku.
içim sıkılır daha da çok.
Bir günde iki ölüm çok acı çünkü...