gayet güzel ve sıkı bir dizi, evet. ama bazıları ezel'le kıyaslamış, hata etmiş. kıyaslamış derken, ezel'i andırıyor demiş sadece. ama andırdığını söylemek bile ezel gibi bir efsaneye hakarettir. ezel gibisi bir daha gelmeyecek arkadaşlar, bunda bir hemfikir olalım önce.
diziye gelirsek, evet her hafta heyecanla takip ettiren iddialı bir yapım. ama keşke sarp'ı çağatay yerine kıvanç oynasaydı kuzey güney'deki oyunculuğuyla. ani çıkışlar, sert yapmalar, laf sokmalar vs tam kuzey tekinoğlu oyunculuğu gerektiriyor. çağatay bunu tam yapamıyor, ama kıvanç döktürürdü. ve mert'i de aras yerine berk hakman oynamalıydı. suskunlar'dan hatırlayacağınız üzere o psikopat komiser halleri falan, tam mert'lik bir karakterdi. sarp kıvanç, mert de berk hakman olsaydı görürdünüz o zaman siz diziyi, uçar giderdi.
dizi içeriğine dönersek, bundan sonrası spoilerdir.
keşke mestan ölmeseydi. on numara bir karakterdi. buyur babam, canım kurban babam deyip, babanın can dostu falan sanırdık sadece ama celal baba'nın onu neden en yakınında tuttuğunu, neden en çok ona güvendiğini, sarp'la kapışmalarından öğrendik. adam dizideki en sağlam adammış (davut'la yarışır). içinden herbiden de wolverine çıktı. duvarlarda yürümeler, masadan uçup yere konmalar, asla pes etmek nedir bilmeyen bir şekilde çılgınca dövüşmeler vs akademi birincisi ve hapishanede 5-6 gardiyanı aynı anda döven sarp'ın amına tek başına koymuştur çok net. ama başrol sarp'ı hemen öldürmeyecek olan dizi, çok saçma bir sahneyle sarp'ı galip çıkardı o dövüşten.
yeni bölüm için teorilere gelirsek, fragmanda da görüldüğü üzere, celal babama zippoyu ateşleyip ''onu ben öldüreceğim sarp, yakacağım.'' diyor. hatırlarsanız akın ışık için demişti bunu önceki bölümlerde. onu bu zippoyla yakacağım demişti. yani orada alyanak'tan bahsetmiyor bence. ''sürpriiiz'' kelimesini de depoda kıstıracakları akın ışık için dedi. Yani bence sarp, alyanak'ı gammazlamadı celal baba'ya. arabana bomba koyan akış ışık dedi. alyanak'ı da kendi işleri için (celal'i hapse tıkma, kardeşi umut'u bulma) kullanmayı hedefleyecek ve eğer alyanak buna razı gelmezse de, onun yaptıklarını celal baba'ya anlatmakla tehdit edecek. bana yardım etmezsen celal baba'yı öldürmek istediğini kendisine söylerim diyecek.
hiç izlemediğim dizi.
başlangıcında ki yabancı dizi çıkışından çok değişik noktalara giden dizi olduğunu öğrendim.
amma ve lakin izler miyim bilmiyorum.
her ne kadar dizinin gidişatı gereği beklenen bir gelişme olsa da, ercan kesal'ın dizideki konuk oyunculuğunun sona ermesi üzmüştür. yine karizmayı konuşturuyordu köstenceli rolüyle.
ara sıra izleyecek bir şey yokken aras bulut kardeşimizi görmek için izlediğim dizidir. adamın gelişimine dizi dizi şahit olduk hakikatten muazzam. zaten kendisi de bir kaç röportajında gördüğüm kadarı ile çok kişilikli bir insan.
dün akşam geçen haftanın özetini izlerken bir baktım ki o dürümcü celali sakladığı mekan bizim samatyadaki boş bina. annesini sakladığı ev gene bizim semtteki camiye ait bina. oradan çıkıp direkt bizim sokaktan aşağı inip arabayı bir alt sokağımıza park ettiklerini görünce bayağı bir şaşırdım lan ehehehe. gündüz değil akşama denk gelse aras bulutu ve çetin tekindor ustayı canlı canlı görürdüm en azından dedim ama kısmet değilmiş.
leyla ile mecnun setinin yedikule semtimizdeki "metonya" çekimlerinde oyuncuları görmüştüm bol bol ona saydım bunu şimdilik *
Lan o müdür Yusuf o tenha yerde o ışığı nasıl yakıyor ya elektrik yok birşey yok. Tamam suratın gözükmesin istiyorsun maske tak başka bir şey bul ışık ne lan.
Tanım: show tv de yayımlanan güzel gibi olan dizi.
azılı bir yabancı dizi romantiği olmama rağmen izlediğim ve beğendiğim dizi. arrow gibi bokumdan hallice diziler dünya çapında zirvelere oynarken bu diziye laf etmek saçma olur. "yerli dizi izlenir mi yaa" cıların en azından bir şans vermesi gerekir.
nedense 1 sezonda bitirme fikirlerinden vazgeçtiklerini düşünmeye başlatan dizi.
mert çocukluk günlerini unutmadı yani en azından kaçırılmadan sonrasını unutmadı. o mendil satarken ki mert'i çok iyi hatırlıyor ve o zamanki kendini tanıyor. sarp'ta olan umut'un fotoğrafını ilk gördüğünde kendini tanıdı havası yarattılar. sonra mert çocukluk oyuncağı ile uyuyakalınca iyice "evet umut benim" diyen bir mert havası yarattılar. son iki bölümde ise kan örneğinden kimlik araştıran şimdi dna ile kimlik araştıran ve umut olduğunu anlamamış bir mert havası var ortada bu garip geldi.
bu arada sarp'ın, necip uyanık'ın yusuf müdür olduğunu anlama sahnesi ise bir flashback olarak bize gösterilecek ve mert'in getirdiği ölüm raporunu okuyan sarp'ı göreceğiz.
