murat yılmazyılrım o büyüleyici sesiyle insanı kendinden alan şarkıdır. bu şarkıyı çalması da çok güzeldir. çok dikkat çeker. ancak kendim dahil bir çok kişiden dinlememe rağmen murat yılmazyıdırım'ın canlı performansının üstüne tanımam.
insana aynı anda hem hüzün, hem sevinç; hem mutluluk, hem keder yaşatan şarkı.
masalsıdır ama garip bir şekilde gerçeksidir de. masallara inanmak isteyen bir yetişkinin şarkısıdır yani; çocukluğundan beri uzak kaldığı o dünyaya sürükler insanı saçlarından tutarak.
ama aynı insan direnir bir şekilde, girmez o evrene. kıyısında gezinir ama tutunur gerçek dünyanın birşeylerine, eski bir aşka sözgelimi.
halbuki bıraksa kendini,geçse o çizgiyi, geçebilse, ki gözü zaten hep oradadır..
gözyaşına dökecek yağmuru, düş uçuracak bahara doğru belki.
yollar açılıp konuşacak, mutlu edecek yokluğunu büyük ihtimalle..
ama yapamıyor işte yetişkin insan.
sadece esriyor alabildiğine, sınırları el verdiğince.
" ay tenli aşık şarkıma karşılık vermiş " dizesini " ayten de aşık şarkıma karşılık vermiş " olarak anladığım ve uzun bir süre ayten adındaki bir kız için yazıldığını düşündüğüm şarkı. yine de severek dinlerim.
her ne kadar nesli tükendiği söylense de zaman zaman karşınıza çıkan kuştur. en dertli zamanınızda, bütün ümidinizi kaybetmişken yüzünüzü güldürür. bazen bir insan kılığına bürünür, öylece girer hayatınıza. varlığıyla sizi mutluluklara sevk eder.
ne şehrin her yanındaki güvercinler, ne vapur güvertesinden simit attığım martılar, ne sesine uyandığım bülbüller, ne de kendi küllerinden doğan anka kuşu. gönlümün favorisi hüzün kovan kuşu'dur. sadece masalda değil, aslında herkesin hayatında mutlaka bir tane vardır. ben ona genelde anne* demeyi tercih ederim.
bir kere dinledikten sonra tekrar tekrar dinlemek gelir içinizden. hele sizinde bir hüzün kovan kuşunuz varsa daha çok dinlersiniz. o kuş uçup gitsede...