zannımca ülkemizin moda tabirle en ''underrated'' revâ, münâsip tabirle ''kadri kıymeti bilinmemiş'' karakter oyuncularından biriydi hüseyin elmalıpınar... 2006'daki Acı Hayat dizisinde izlemiş, sade ama güçlü oyunculuğuna hayran kalmış, işlerini takip etmeye başlamıştım... sonra kendimce ilginç bir şey oldu; merhum, artık tanınmaya başladığından ve aranıp sorulmak istediğinden ötürü müdür bilemiyorum, yanılmıyorsam 2010 yılında filan herkese açık olan facebook hesabına cep numarasını yazmıştı. gördüm ve kaydettim hemen, bir gün arar, 'abi siz çok iyi oyuncusunuz' derim diye. yâni gerçekten bu niyetle kaydettim sevgili sözlük. sonra ne olduysa üşendim, erteledim, 'ya adam genç daha, ararız bi ara' falan diye düşündüm sanırım... ve öldüğünden ertesi gün haberim oldu hüseyin elmalıpınar'ın bir internet haberiyle... telefon elimde kaldım öyle, şaşırdım, tuhaf oldum, adeta büyük bir özür borçlu hisseder oldum üç gündür ölüp, yitip giden adama... bir sanat emekçisine ulaşabilecekken ulaşmamış, yaptığı edimlerin, iyi oyunculuğunun farkında ve takdirinde olduğumu belirtmemiş, yüzünde, ruhunda bir gülümseme yaratmayı ertelemiş ve nihayet imkansız kılmıştım zîrâ... siz siz olun güzel işleri, emeği takdir etmeyi olsa ertelemeyin ufacık da olsa insanları gülümsetin lütfen...