--alıntı--
iyi bilinmelidir ki, gazeteler, okul kitapları değildir. Aşağılık kimselerin parayla yaptırdıkları basın savaşları vardır. Basının en aşağılık yalanları yaymakta kullanıldığı, bir gerçektir. Basının ve düşünce derneklerinin, ulusal yönetimin etkisinden kurtularak, siyasi ve iktisadi gizli amaçlara araç olmasından korkulur. basının para ile satın alınabilmesi, uluslararası yüksek para aleminin basın üzerinde gizli etkisi yada yalnız yabancı devletlerin örtülü ödeneklerinin etkisi, işte bunların kamuoyunu aldatıp, aldatmalarından gerçekten korkulur..
--alıntı--
michael jacksonın ten renginin değişmesini klip çekimi sırasında michaelın saçının yanmasına bağlayan saçma salak gazete. yalan-dolan haberle bu kadar sallanabilirdi. kutluyoruz kendilerini gazeteciliğin anlamını ayaklar altına aldıkları için.
bu da haberin linki; http://www.hurriyet.com.t...unya/12083928.asp?gid=229
ülkemde aklı başında, adam akıllı gazete deyince akıllara gelen gazeteymiş. bu ülkeye en büyük kötülüğü yapan gazetelerin halk tarafından tutulmasına gülmüyorum artık. müstehak.
6 ağustos 2009 tarihli sayısında manşetten sıçan iç sayfadan sıvayan gazete görünümlü kağıt müsveddesi. yeni meclis başkanı mehmet ali şahin'in eşinin ameliyatını mehmet haberal'ın ekibinin yaptığından ve bunun çok büyük bir kader olayı olduğundan dem vurulmuş.
hürriyet'in sık sık yaptığı tipik bir ergenekon avukatlığı yine. haberin içeriğine göre mehmet haberal, mehmet ali şahin'in karısını tedavi ettiğine göre şuan meclis başkanı olan adamın partisini, ya da meclisi ortadan kaldırmaya çalışamaz. bu tu kaka eylemi yapacak olsa karısını yıllar evvel neden ameliyat etsin di mi? zihniyete bak amına koyim. vakti zamanında terörle gözünü kırpmadan mücadele eden askerler daha sonra darbeci olunca da eskiden yaptıkları göz önünde bulundurulsun yargılanmasınlar bari. ne de olsa bir insan neyse odur asla değişemez.
hürriyet yine aynı kurnazlığı geçenlerde ergenekon'da ifade veren gizli tanıkların ifadelerini geri çekmelerinde yapmıştı. neredeyse sevincinden o manşeti attığı gün okuyucularına türk bayrağı filan hediye edecekti. ama aynı gizli tanıklar daha sonra tehdit aldık dediğinde hürriyet kendilerini hiç siklemeyecekti. aradan 3-5 gün geçmeden bu kez başka birilerinin gözünü boyamak için mustafa duyar'ın ifadelerini manşetine taşıyor, böyle dansöz bir yayın politikası türkiye'de sadece ertuğrul özkök'ün yönetimindeki bir gazetede olabilir.
güroymak ilçesinin norşin olarak nüfus kağıtlarında yer almasını haber yaparken bir garibanın başına iş açabileceklerini düşünmeyen gazete.
o fotoğrafı koyuyorsun madem niye nüfus kağıdını tümüyle yayınlıyorsun? bu bilgiler bir paravan şirket kurulması için yeterli.
iftar için "şaraplı etli pilav" tarifi veren kubidik gazete.. iftar lan, dalga mı geçiyorsunuz müslümanlarla? sizin dinle-imanla yakından uzaktan ilginiz olmayabilir ama nedir bu dalgalar..
Kendimi unuttum
Seni beklemekten
şimdi yalnizim
Ağlamak çare mi söyle
Belki de ayrilik şimdi zor olsa da
Kimseden korkmuyorum
Kimbilir kaç gece durmadan ağladim
Bundan utanmiyorum
Seni yağmurlar aldi ben ne diyem *
Kime yar oldu kaldi ben ne bilem
Yine gurbet başımda memleketin
Tadi yok şimdi sensiz hürriyetin
kimi zaman yaran başlıklara imza atan gazete. söz konusu haber eski yeşilçam oyuncusu meral zeren'le ilgili, haberin devamında ise "işte meral zeren'in villası" başlığında foto galeri yer alıyor.
kimi zaman yaran başlıklara imza atan gazete. söz konusu haber eski yeşilçam oyuncusu meral zeren'le ilgili, haberin devamında ise "işte meral zeren'in villası" başlığında foto galeri yer alıyor.
"özgür sanırdık kendimizi, oysa sadece kafesimiz büyükmüş" dedirten; sürgün olarak yaşadığımız bu dünyada tam anlamıyla asla yaşayamadığımız çok güzel bir duygudur.