iran'ın israil'e sallayacağı 2000 km menzilli şahap3 füzelerinden birkaçının hülya avşar'ın, kızı zehra'nın ve hülya dergisi binasının üstüne gelmesi yönünde içimde çılgınca bir arzu uyandıran medyatik hadise.
--spoiler--
Annem gibi ben de Ayvalık'a bayılıyorum. Hafta sonları annemle fırsat buldukça Antalya'ya kaçıyoruz. Kışları kayağa gitmeyi ve Londra seyahatlerini çok seviyorum."
--spoiler--
Ders çalışıyor mudur acaba? Yoksa, Para bok, geçir ulan sistemini mi uyguluyorlar. Neyse. Helal olsun. Ben daha Londra'ya kaçamadım, kız yıllardır oraya kapak atıyor. Helal olsun. Kitabı çıksın, almayan şerefsiz.
zehra harikalar diyarında(!). normal cocuklar o yaşlarda sokakta ip atlayıp saklambaç oynarken, bizim zehra buhran geçirip antalyalara kaçar. normal cocuklar yaşlarına hitap eden eglenceli neşe veren müzikler dinlerken bizim zehra bach dinler. normal cocuklar rengarenk resimler yaparken, bizim zehra aptal bir dergide yazar(!). normal çocuklar geleceğin fizikçileri, bilim adamları, yazarları, müzisyenleri, sanatçıları olcakken, bizim zehra gece klüplerinden, eğlence ve alışveriş merkezlerinden çıkmaz. yazık ulan zehraya. bence normal çocuklarımız esasen harikalar diyarında.
ufacık bir çocuk un kendi çevresini anlatmış olduğu yazıcıklar .kendisi ne hevesler ve heyecanlar ile yazmıştır bunu benim merak ettiğim bu . çocuğun tiraj amaçlı kullanıldığını merak etmek değil. bunu düşünmek bile acıtıyor insanın canını o ayrı .memleketimiz nasılsa alışk gsm reklamlarında şirin yüz olarak çocukları görmeyi .ya da artan pedofililere rağmen bebeklerinin popolarını bez reklamlarında arzı endam etmeyi.
görmemişin oğlu olmuş... bu deyim hülya avşar ve kızına gönderme olsun. vah türkiyem vah ne günlere kaldı. masal dinleyecek yaştaki kız köşe yazarı olmuş da herkes onu okumuş..
"siz ne biçim insanlarsınız ?" sorusunu aklıma getirdi. düşündüm, düşündüm bir türlü cevap bulamadım.
çocuk evet yazmış. ama nerede ? sabah gazetesinde mi ? hayır, annesinin dergisinde. burada bu sebeple para kaybedilirse, kaybedecek kimdir yani ? annesi.
yani ? dergi onun değil mi ? kimi isterse köşe yazarı yapar kadın.
üstelik çocuk neler hakkında yazmış ? hayatı hakkında. hiç şoke edecek bir söz de dememiş. bunu yazmamın sebebi ise : başlığı görünce şaşırdım, acaba hayat felsefesi mi yapıyor diye. aklımdan binbir şey geçti. oysa zehra, hayatından ve sevdiği şeylerden bahsetmiş. çok normal.
mesela londra tatillerini kınayanları anlamış değilim. mardin'li zehra tatilin ne olduğunu bilmiyor diye istanbul'lu zehra yaşam tarzından utanmalı mı yani ? annesi babası zengin diye utanıp annesinin karnına geri mi dönsün veya ölsün mü ?
en kötüsü de, onu kınayanlarin, ona zengin olduğu için nerdeyse hakarette bulunların ve "utanmalı çünkü fakir çocuklar var" tarzında şeyler diyenlerin çok büyük bir kısmı hem onun kadar zengin olmak için herşeyini verir, hem zenginleşirse basar da basar havayı, hem zenginlikte aç çocukları unutur.
madem bu kadar karşısınız zenginliğe, gidin komünist partilere oyunuzu verin. madem bu kadar düşkünsünüz aç çocuklara, bağış yapın arada sırada veya ilk başta gözünüzün önünde ufak hayatlarını mahveden sokak çocuklarına bir çare bulmaya çalışın.
ama kediye bile bir parça et vermeyen türk insanı, açgözlü ve paracı türk insanı, çıkmış ve bir çocuğu hedef almıştır. sebep : zenginlik.
Hülya avşar gibi birinin cocugu olmak onun suçu mu yada elinde şunun çocugu olarak dünyaya geleceksin diye bi seçenek mi vardı da böyle agır eleştirilere maruz kalıyor.enterasan denilesidir. *
O, Hülya Avşar'ın kızıdır o. Hülya Avşar'ın kızı olamaz herkes. Aslında köşe yazarı olmamıştır. Köşe yazarı yapmışlardır 10 yaşında. Olmakla, yapılmak çoook farklı şeyler.
hülya avşar'ın dergisi olduğuna göre gayet normal bir durum. gelip de selahattin duman'ın yazmasını beklemiyorsunuz heralde.ayrıca o dergiye yazacak birilerini bulsaydı, emin olun onlara yazdırırdı. unutmadan kendisine yeni bir yazar tavsiyesinde bulunmak istiyorum, helin avşar. * ne diyeyim, alem kanatsız uçmanın yolunu bulmuş, nice dergilere..
edit: eksileyen arkadaşın, derginin sıkı bir takipçisi olduğunu düşünüyorum.
ayrıca burada eleştirilen 10 yaşındaki * bir çocuk değil, o çocuğun medyada adı geçmesi için uğraşan büyükleridir. durum gayet nettir, tabi ki tarafsız bakanlar için..
hülya avşar adına gayet sevindirici bir durumdur. Bugün köşe yazarı olur yarın derginin başına geçer.
Ayrıca hülya avşar'ın kızına ateş püskürenlere de bir sormak lazım, ağzınızın suyu aka aka hülya avşar'ı seyrederken hiç mardinli zehra aklınıza gelmiyordu?
Belki gerizekalı muamelesi yapmak gibi olacak ama yine de yazalım :
hülya avşar'ın kızı olan zehra'nın köşe yazarı olması, yazları antalya'da kışları londra'da geçirmesi bir suç değildir.
Mardinli zehra'nın ayağına giyecek don bulamaması köşe yazarı zehra'nın hiç ama hiç suçu değildir.
Mardinli zehra'nın giyecek çorap bulamaması, yazları tarlada çalıştırılması, serpilince para karşılığı başgöz edilivermesi, 15'inde seri doğumlar yapmaya başlaması köşe yazarı zehra'nın değil, bu ülkede adaleti ve refah seviyesini sağlamakla yükümlü olanların suçudur.
Mardinli zehra'nın durumundan herkes sorumludur.
Yıllarca yan gelip yatılmış bir ülkede ne mardinli zehralar biter ne de köşe yazarı zengin zehralar.
Herşeyi devletten bekleyen, görünürde magazine kızıp, geceleri salya akıta akıta manken izleyen, ikiyüzlü yurdum insanının zengin zehra'ya çemkirmesi kadar mantık dışı bir durum olmasa gerek.