insanların ve tüm alemlerin varoluş sebebidir. bunun idrakine varmak ancak ve ancak tam ve şüphesiz bir imanla mümkündür. iman etmemek hakaret etme lüksünü doğurmaz, sessizce inanmıyorum der susar edebini bilen bir insan.
çok küçük bir huyundan bahsetmek istiyorum: hayvan sevgisi.
birgün bir kedinin kendi elbisesinin eteğinde uyuduğunu görmüş ve sırf o uyanmasın diye uyanmasını engellemeyecek kadarını kesmiştir o kıyafetinin.
evet, sevgili hayvansever ve iman etmeyen insanlar, hanginiz/hangimiz bu ulu davranışı gösterdik/ gösterebiliriz?
ve devesi kasva.. o kadar sevmiş ki sahibini; -ki sahibi (s.a.v.) ona merhamet göstermese sevmezdi- son nefesine kadar üzerinde taşıdığı ahlâk tamamlayıcısı hz. muhammed aleyhisselam vefat ettiğinde derdinden kederinden kafasını taşlara vura vura ölmüştür. bunu yapan bir 'hayvan'dı. ve biz "insanlar" enn şerefli varlık, o'na, biricik peygamberimize hakaret edip alay mı ediyoruz? gerçekten insan mıyız?
edit: size 12 kez yazıklar olsun.
edit-i sani: 13 kez yazıklar olsun.
Ne dersem yanlış olacaktır. Ne gördüm nede tanıştım. Sadece anlatılanlardan yorum yapacak olursam yanlış olur çünki (bana göre)çelişkili. Mesela köleliği kaldırdı deniyor ama kendisinin köleleri vardı. Fakirdi tek hırkası vardı deniyor ama Enfal suresinde ganimetlerin 5de1 Allaha ve resulüne yazıyor. Ayşe ile genç yaşta evleniyor ama o zamana göre normaldi deniyor ilk eşide aksine çok yaşlı. Sonra savaşta hem düşmanlarını öldürüyor hemde sonra eşlerini kendine eş yada cariye olarak alıyor. Atıyla gökyüzüne çıktı deniyor eşi ayse bedeni burdaydı diyor. En sevdiğim güvendiğim insanları yani anne ve babamı dinlersem o allahın sevgili kuluydu habibiydi diyorlar. iki derede kaldım ne desemki acaba.
Edit: Miraç gecesi devesiyle deyil atıyla gökyüzüne çıkmıştır yazıyor. Düzelttim.
şu anda dünyada bulunan insanların %99unun aksinde inancı için savaşmış ve bu yolda hayatını adamış ender liderlerdendir ve hiçbir kişisel gelişim aracı denememiş kullanmamıştır tek tanrı inancının bilinen en üst temsilcisidir.
Hz isa'ya açık açık Rab diyenin dediğine bir bak sen.
Müslümanlarla Hristiyanlar arasındaki en büyük fark şudur. Yaygın hali ile Hristiyanlar bir insana bizzat tapıyor. Haşa tanrının insan bedeninde insanların arasına inip bilinçli olarak kendini çarmıha gerdirerek insanın işlediği günahın bedelini bir insan olarak canıyla ödediği ve insanları kurtardığına inanırlar.
Ve sıkı durun. Hristiyanlıkta günahın bedeli ölümdür işte bu yüzden onların inandıkları Rab isa insanlığı kurtarmak için canını vermiştir.
Hem bir insana tapıyorlar hem de saçma sapan pagan ve mitolojik hikayelerle gerçek dini bozdular.
Müslümanlar hz Muhammede falan tapmaz. Kuran'da birkaç yerde Allah peygamberi azarlar bile. Ve biz peygamberler arasında bir ayrım yapmayız ve kuranda en çok adı geçen peygamber de hz isa'dır.
kendini son peygamber ilan etmiş 571 doğumlu şahıs, arap lideri. dönem putperestlerinin putlarını küçümseyip kendi sürrealist putunu işte put böyle yapılır diyerek aleme sunmuştur. mekke ile medine arasında mekik dokumuş bisürü hikaye yaratmış bir yazardır ayrıca. son binbeşyüz yılın en çok konuşulanlarındandır.
sadece müslümanlara değil kaliteli bir insan olmak isteyen herkese düşünce davranış ve üslubu ile örnek olmuştur ayrıyaten herkesin inancı kendine biraz saygılı olabilirsiniz sayın rencideye bile değmeyecek insanlık artıkları şu toplum saygıyı öğrenince işte o zaman muasır medeniyetler seviyesine yükselecek.
7 yy. arap siyasal rejimini belirleyen daha sonrasında da arapların kaderini çizen insan. yazdığı kitabın ve ortaya çıkardığı dinin yüzyıllar boyunca insanlığı bu kadar etkileyeceğini kendisinin bile düşündüğünü sanmıyorum.
putların hem tapınma aracı hemde öğünde besin oldukları dönemde tek tanrı düşüncesi içinde bulunan ve hira dağını saf düşüncelerrine yoğunma meskeni yapan ve tek tanrının sevgilisi habibullah olan ve birebir sevgilisine kadar miraç hadisesinde ulaştığına inanılan ilahi kitap gönderilendir.
geçen gün sevan nişanyan'ı dinliyordum, edip yükselle birlikteydi. putlardan ve putları kırmaktan bahsediliyordu sanırım. o dönem peygamberin yanında yöresinde yaşasaydı muhammedçi olabileceğini söylemişti nişanyan.
inanmak ya da inanmamak epey farklı meseleler. muhammed peygamber her şeyden önce tarihe ve mekana göre büyük işler yaptı. kaçırdığımız ancak asıl önem arz eden nokta ise evrensel mesajlar verme iddiasıydı. evet, tarihsel kısımları elbette var ancak toplumun alışkın olmadığı sosyo-ekonomik meselelerden bahsediyordu. savaş kurallarından, ekonomiden, adaletten bahsediyordu. maide 8 örneğin, hukuk fakültelerinin girişine asılması gereken çok net bir ilkedir.
bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevk etmesin. ne muhteşem söz! muhammed bir din uydurmuş olsaydı neden böyle bir ilkeden söz edecekti ki... mekkede dışlandı, taifte taşlandı bu adam. pekala medine'de biraz olsun eline güç geçtiğinde adaletsizlikle hükmedebilirdi. hem böyle bir ilkeden bahsetmeseydi ve adaletsiz bir yönetici olsaydı kimse de bir şey diyemezdi.
işte bütün bunları düşünmek, o koşullar içinde hayal etmek çok zor ancak bir o kadar da değerli. inanalım ya da inanmayalım. cahiliye adetlerinin olduğu, savaşın, köleliğin, kadına karşı haksızlıkların olduğu bir toplumda adaletten bahseden biriydi muhammed peygamber.
Mesela benim inanma sebebim bizzat kuran iken sen inanmama sebebinin kuran olduğunu söylüyorsun.
Senin iddian ateist sitelerde okuduğun tarihsel bilgi ile uzaktan yakından alakası olmayan yalan bir bilgi. iddian o ki m.s 600 yıllarında yaşamış iki insanın özel hayatında geçen diyalogları bile bildiğini iddia ediyorsun. Bu kadar özel bir bilgi nasıl bilinebilir bir düşünsene. Söylediğin şeyle ilgili tek kaynak ise ağrıda köy imamlığı yapmış ilkokulu mezunu hayata karşı kinli olduğu için ateist olmuş bir adamın 1980lerde yazdığı komik kitaplar. O kitapların din bu serisini okumuş biri olarak diyorum ki saçmalık kaynıyor ve iddialar adamın sadece kendi hayata bakış açısını yansıtan iddialar.
Ayrıca bu iddialar arasında arap çadırında yaşayan hz Zeynep'in bir anda villaya dönüşen malikanesinin ibadet odasına çekildiği yazar sanki islamiyette ibadet odası diye bir kavram varmış gibi. Yalan ama komik yalan. Bu saçmalığa balıklama atlayan insanda zaten istediği bilgiye ulaşmaya çalışan insandı. Öyle ya tam tersi delilleri ile iyi şeyler söyleyen milyonlarca insanı dinlemeyip saçmalıkların peşinden gitmek başka ne ile açıklanabilir ki.
Hele hele başka dinden bir insanın takip ettiği internet sitesinin başka bir sayfasında kendi dini ile ilgili iğrenç ötesi sapıkça şeyler yazarken aynı şahsın o sitelerdeki iddialarla buraya gelmesi ise tek kelime ile ironik.
kendisini müjdelediği iddia edilen barnabas incili yalanı boş çıkınca, bu sefer etnografya müzesinde olduğu iddia edilen başka bir incil tarafından müjdelendiği iddia edilen peygamberdir.
kayıt numarası, içinde ne yazdığı, tercüme edilip edilmediği, yayınlanıp yayınlanmadığı sorulunca, "hakkında gazete haberleri, oturumlar yapıldı" diyorlar!
ha bunu yazdın ya, şunca soruya "cevab" oldu değil mi? siz akıllanmazsınız.
hadi yeni sorular ekleyelim: hangi tarihli gazete haberi, hangi tarihli oturum? kim, ne demiş? neye dayanarak demiş?
sen bu yalanlarla ancak bu yalanlara inanmaya zaten mütemayil olan malları kafakola alırsın. sizin kültürünüz, kürsüde oturan bir kişinin boş beleş sallaması, dinleyenlerin de eyvallah çekmesi kültürüdür. bu metotla kendi aranızda mastürbasyon yapmaya devam edebilirsiniz ama sözlük ortamı kaldırmaz. eyvallah yerine bir araba soruyla karşılaşırsın işte böyle...
Gazetelerde yer alan, üzerinde kısa süreli araştırma yapan üniversite görevlilerinin televizyona çıkarak oturumlar yaptıkları bir şey için kayıt numarası istemek kamera şakası olsa gerek. Herkes yalancı. Gazeteciler, üniversite görevlileri, insanlar toplanmış bir yalanı sürdürüyor. Burdaki Rumeli iddialarından çok çok daha güvenilir.
bazı inananlarının boş yalanlara kanmaya pek mütemayil olduğu peygamberdir.
neymiş? "ankara etnografya müzesinde süryanice alfabe ile aramice yazılmış 1500 yıllık incil bulunmaktadır."
e sonuç? gerçekten var mı? kayıt numarası nedir? tercümesi yapılmış mı, yayınlanmış mı? eldeki incillerden farkı nedir? barnabas incili olduğu iddia edilen metinlerle tutarlı mı?
bak, yılların yılı "vatikan barnabas incili'nin yayınlanmasına engel oluyor" yalanını sıktınız, aha da türkçeye çevrilmiş halini kendi sitenize koymuşsunuz!
Müslo tayfanın kelime oyunlarıyla aklamaya çalıştıkları bedevi.
Vay heraklit diye bir kelime varmış, at h'sini koy f harfini oldu sana faraklit, faraklit ne demek, ahmet, ahmet neyin kısaltması, muhammet, demek ki incil'de muhammet geçiyor....
Kardeş, ben de bir kitap yazdım, adı zuran. Kuran'ın k'sini at, z koy, oldu sana zuran. Vallahi hak kitabı laa, hadi secde et.
Valla mecbursun. Madem kelime oyunlarıyla iman ediyorsun, buna da inanacaksın!
Şifreli falan değil gayet açık söylemiştir. Fakat o dönemin insanları o bilgileri bilmiyorlardı. Belki de bilmedikleri için bunlar saçmalık diyenler bile oldu.