hz muhammed in görüşme için sadaka istemesi

entry67 galeri0
    42.
  1. hz muhammed uygulamalarını yazıya geçirmemiştir. bu şekilde kuran'ın içine o'nun sözleri girmemiştir. sana tevbe 60 kanıt olarak gösterdik tekrar yazıyorum o ayeti çarpıtamadığın için görmezden geldin. arkadaşın biri arapçayı yanlış tercüme ettiğini kanıtladı o'na da cevap veremedin. zaten sıkıştığın her noktada "muhammed'in seks köleleri vardı" diye sayıkladın. evlatlığıyla evlendiği yalanını ortaya attın, yalanını yüzüne vurduk, 2 yıl incelediğin konuda yanlış yazdığını yazdın. islam hukukunda evlatlık yoktur dedik, bana ne ben anlamam diye sayıkladın. Allah mal istemiyor malını ihtiyacı olanlara vermek allah'a vermektir. sen diyorsun ki bu durumu kullananlar var. onlar kullanamazlar. ne diyor orada sadece peygamber efendimiz bu tür bir sadakayı fakirlere verilmek üzere alabilir. sonradan gelenlere açık kapı yok.
    2 ...
  2. 41.
  3. Hayatı boyunca yeni bir hırka giyememiş, elindekileri hediye etmekten kendi elinde sadece zaruri ihtiyaçları kalmış birisi için söylenmiş laf-ı güzaf.

    hz. muhammed'e müşrikler şunu demiştir: 'bu davadan vazgeç, seni reis yapalım.' Mal mı istersin, altın mı istersin ne istersen verelim ama şu peygamberlik davasından vazgeç demişler. kabul etmiş mi, etmemiş...

    aferin çok zekisin, tespitin de harika. her şeyin en doğrusunu sen bilirsin. oldu mu. şimdi ikile koçum hadi bakayım.
    2 ...
  4. 40.
  5. 39.
  6. sen battıkça bat. tevbe 60'ı gözüne soktuk ben onu kabul etmem çünkü çarpıtamıyorum diyorsun. sadaka başta dilimizdeki anlamında kullandın baktın yine battın bu seferde arapça da çok anlamı varmışa geldin. sana peygamberin uygulamasının gelenin dağıtılması olduğunu söylüyoruz ama sen hala anlamamazdan geliyorsun. o parantezler diyorum ya uygulamalar karşılığı konuluyor. ama idrak yolları tıkalı birinden ne bekleriz?!
    0 ...
  7. 38.
  8. 102. Diğer bir kısmı ise, günahlarını itiraf ettiler. Bunlar salih amelle kötü ameli birbirine karıştırmışlardır. Umulur ki Allah tövbelerini kabul eder. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

    103. Onların mallarından, onları kendisiyle arındıracağın ve temizleyeceğin bir sadaka (zekat) al ve onlara dua et. Çünkü senin duan onlar için sükûnettir (Onların kalplerini yatıştırır.) Allah hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.

    104. Onlar, kullarının tövbesini kabul edenin ve sadakaları alanın Allah olduğunu; tövbeyi çok kabul edenin, çok merhametli olanın Allah olduğunu bilmediler mi?

    104'de bunun allah için alındığını söyle diyor. ve sen başlıyorsun batmaya. uygulamayı es geçip direkt düz manaya bakıyorsun. tıpkı vahhabiler gibi. sana örnek veriyorum sen cevap vermeye cesaret edemiyorsun. çünkü kapasite düşük. ugyulama alınanın dağıtılması. hesap edin hayattaki tek yakınları olan ehli-beyt'im dediği kişilere bile birşey bırakmamış.
    bu arada evlatlığıyla evlendi diye bir iftira attın özelden yanlış yazmışım diye geveledin ama hala buradan ben yanlış biliyormuşum diye bir açıklamada bulunmayı zul görüyorsun.
    2 ...
  9. 37.
  10. peygamber vefat ettiği zaman geriye bıraktığı malı:
    zaruri olarak kullandığı elbisesi, birkaç su kabı, içinde yıkandıkları tekne, iki adet kilim, bir çarşaf, makas, tarak, misvak gibi eşyaları, kılıç, ok, zırh, mızrak, miğfer'den oluşan silahları, “düldül” adındaki bir devesi, savaş ganimeti olarak payına düşen ve devlet reisi olarak bundan ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını gidermekle yükümlü olduğu; “fedek” arazinin yarısı, ümmü’l-kura’nın üçte biri, hayber’den kendisine düşen beşte biri olan payı ve ben-i nadir’den bir kaleden ibaret olan arazî ki bunların tamamını müslümanlara tasadduk etmiştir.
    (bk. tirmizî, şemail, s.149)

    peki ya (bkz: atatürk ün mal varlığı)
    6 ...
  11. 36.
  12. çarptığına dair kanıt tevbe süresi 60. ayettir. kendisi cımbızla ayet seçip yorum yapan kişi başkasını aynı şeyle suçlamak gibi bir utanmazlığıda sahip.
    0 ...
  13. 35.
  14. başlık açan tarafından batırılmıştır. kanıt diye sunduğu ve çarpıttığı ayetler kendisine açıklandıkça en sonunda bataklığın dibine bulmuş ve işi peygambere hakarete vurmuştur. kapasite bu kadar.
    0 ...
  15. 34.
  16. bize sadakanın anlamını verip ardıdan sadaka'nın anlamının kendisi tarafından günümüzde ve dilimizde kullanıldığı şekliyle yorumlandığını görüyoruz. tevbe süresinde zenginler sadaka vermek istemiyor ve bu konuda peygambere söz ediyorlar. allah'ta onlara böyle buyur diyor. bunu anlamak için tefsir, hadis bilmeye gerek yok sadece akıl lazım. o da sen de yok. diyorsun ki kuran meallerindeki parantezler önemsiz. eğer o ara açıklamalar olmazsa (ki o açıklamalar hadisler ve sünnet göz önüne alınarak yapılıyor) enfal süresine sağır ve dilsizlerin hali kötüleniyor. hatta bir surede "bu dünya da kör olan ahiret'te de kör olacaktır" deniliyor. vay ki vay körlerin haline. bu arada ateistlerin en gülenesi hali vahhabi kafasıyla yorum yapmalarıdır.
    neyse gelelim arkadaşın düştüğü tuzağa ve kurtulmak için nasıl çırpındığına.
    "tevbe 104 : onlar, kullarının tövbesini kabul edenin ve sadakaları alanın allah olduğunu; tövbeyi çok kabul edenin, çok merhametli olanın allah olduğunu bilmediler mi? "
    canım benim buradan nereden çıkardın peygamberin sadaka aldığını. burada fakirlere verilen sadakadan bahsediliyor. biraz mecaz, edebiyat bilen her kul, burada fakirlere verilen sadakanın allah katında edilen tövbe'nin kabul edilmesine yaradığı anlatıldığını anlar. ama edebiyatta sıfır. bu arada kuran arap edebiyatında bir doruktur.

    tevbe 60. Sadakalar (zekatlar), Allah'tan bir farz olarak ancak fakirler, düşkünler, zekât toplayan memurlar, kalpleri islam'a ısındırılacak olanlarla (özgürlüğüne kavuşturulacak) köleler, borçlular, Allah yolunda cihad edenler ve yolda kalmış yolcular içindir. Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

    58'den sonra 59,60 diye devam etmez ve de utanmadan gerçeği gördüğün halde bu gerçeği şurada iki üç aptalı kandırsam yeter düşüncesiyle saklamak ahlaksızlıktır.

    neyse allah hidayet ihsan etsin.
    0 ...
  17. 33.
  18. bir gece hz. Ayşe, Peygamber Efendimiz'in (sallallahü aleyhi ve sellem) uyuyamadığını, bir şeylerden rahatsız olduğunu fark etti ve sebebini sordu. cevap olarak da "ya Ayşe, bir tane hurma gördüm ve ziyan olur diye yedim. ama biliyorum ki bu eve (fakirlere dağıtılmak üzere) sadakalar da geliyor. Acaba o hurma sadaka mıdır? diye düşünüp rahatsız oldum ve bu beni uyutmadı" diye yanıt verir.

    paygamber Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem'e sadaka yemek Allah tarafından haram kılınmıştır. bir hurma dahi olsa hayatında sadakaya el uzatmamıştır.
    3 ...
  19. 32.
  20. kuran bir anayasa kitabıdır.
    zil zurna din cahili azıcık dil bilgisiyle kuranı okumaya kalkarsa anladığı anlayacağı bu olur.

    (bkz: kuran ı okuyup ateist olmak)
    (#13016298)
    0 ...
  21. 31.
  22. 30.
  23. peygamberimiz (a.s.m) dünya malına pek iltifat etmemişti.savaşlarda elde edilen ganimetlerden kendisine geçinebilecek kadarını alıkoyar diğerlerini dağıtırdı. yemede ve giymede zaruret kadarıyla iktifa ederdi. bazen borçlandığı da oluyordu. bir defasında ailesinin yiyeceği için bir yahudi'den ödünç yiyecek almış ve zırhını rehin olarak vermişti.

    peygamberimizin vefatındaki kişisel mal varlığı...

    peygamber efendimizin mevcut mallarının gelirleri yolculara misafirlere ülkeye gelen yabancı ülkelerin elçilerine fakirlere muhacirlere tahsis edilmişti. vefat ettiklerinde o zamanın zenginlik sembolü sayılan altın ve gümüşü kalmamıştı. ancak üzerinde "muhammedün resulullah" yazısı bulunan bir gümüş mührü kalmıştı.

    peygamberimiz(a.s.m) vefat ettiği zaman geriye bıraktığı malı: zaruri olarak kullandığı elbisesi birkaç su kabı içinde yıkandıkları tekne iki adet kilim bir çarşaf makastarak misvak gibi eşyaları kılıç ok zırh mızrak miğfer'den oluşan silahları “düldül” adındaki bir devesi savaş ganimeti olarak payına düşen ve devlet reisi olarak bundan ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını gidermekle yükümlü olduğu; “fedek” arazinin yarısı ümmü’l-kura’nın üçte biri hayber’den kendisine düşen beşte biri olan payı ve ben-i nadir’den bir kaleden ibaret olan arazî ki bunların tamamını müslümanlara tasadduk etmiştir. (bk. tirmizî şemail s.149)

    bu arazilerin tamamının tasadduk edildiğinin belgeleri aşağıdaki şu hadis-i şeriflerdir:

    hz. ebu hureyre anlatıyor: peygamberimizin(a.s.m) vefatından sonra hz. fatıma halife hz. ebu bekir’in yanına vardı ve: “senden miras alacak olanlar kimlerdir?” diye sordu. o da: “çoluk-çocuklarım” diye cevap verdi. bunun üzerine ebu bekir: ben resulüllah(a.s.m)’dan: “biz miras bırakmayız” dediğini duydum. lakin resulüllah(a.s.m)’ın geçimlerini temin ettiği nafaka verdiği kimselere ben de bakar nafakalarını veririm(a.g.e s.150).

    buharî ve müslim’in yaptıkları rivayette hz. aişe’nin bildirdiğine göre peygamberimiz(a.s.m) şöyle buyurdu: “biz miras bırakmayız; bizim geriye bıraktığımız her şeyimiz sadakadır”(a.g.y.).

    hz. peygamber(a.s.m)’in arazi olarak aldıkları payları enfal suresinin 41. ayeti ile haşir suresinin 6 7. ayetlerinde allah’ın ortaya koyduğu hükmü çerçevesinde gerçekleşmiştir. demek ki hz. peygamber(a.s.m)’in bütün tasarrufları kur’an’ın buyruğu doğrultusunda cereyan etmiştir.
    1 ...
  24. 29.
  25. çok normal bir drumdur. açıkcası yadırgamıyorum adam hiç yoktan koskoca din kurmuş, sistem kurmuş sadakasınıda ücretini de alacak tabi. kurduğu sistem belli sistemi çözen de sadakayı kapıyor.
    3 ...
  26. 28.
  27. 27.
  28. sadaka kelimesi kilit noktadır, eğer peygamberimize verilmesi gerekseydi onun adı başka bişey olurdu, zira peygamberler sadaka kabul edemezler, başkalarının geçimlerine muhtaç yaşayamazlar, biraz peygamberler tarihi okuyun da bir beyin sahibi olduğunuzu gösterin bize.. ya da madem kullanmıyorsunuz gidin ihtiyaç sahibi birine verin ziyan etmeyin beyinlerinizi..
    2 ...
  29. 26.
  30. ayet i kerime yi saptırmaya yönelik, kendi bakış açılarını pekiştirmeyi amaçlayan hilekarlıktır.

    bakınız temel düşünceleri kuran ı kerim i hz. peygamber in yazdığı iddiası üzerine kuruludur. şimdi sizlere güzel bir soru soracağım benim pek zeki, olayların ardını görebilen (!), gerçeğin peşinde koşan aydınlık dolu arkadaşlarım.

    velev ki; kuran ı kerim i hz. muhammed yazdı. bir an içinde insanlarla görüşmek için sadaka istediğini kabul edelim. peki bunu neden kuran ı kerim de belirtti. eğer maddi kazanç ve başka türlü hesaplarla bir din getirmiş ise bu pek gizli ve açıklanmaması gereken sır neden kuran ı kerim de yer aldı?

    ve tabi maddi kazanç meselesini öne sürenler, hz. peygamber in evinde çoğu zaman 1 günlük yiyecekten fazlası olmadığını ve mülkiyetsiz vefat ettiğini bilmezler sanırım. ya da bilirler de işlerine gelmez.
    1 ...
  31. 25.
  32. 24.
  33. ilgili ayet-i kerime'yi yanlış anlamaktır.
    cahilliktir, cehaletin dibidir.
    islamiyete, peygamberimize, yüce yaradana çok afedersiniz bok atmanın yolunun ayetlerden, meallerden geçmeyeceğini anlayamamış olmanın verdiği sarhoşluktur.
    ilgili ayet-i kerime'yi nasıl yorumladığını okurken utanç duymaktır aklın geriliğine.

    ilgili ayetin aşağıda bir değil, birçok meali mevcut olup, hangisinde peygambere sadaka verin denmektedir söylenmelidir. hani şekerim? hani bebeğim? hani zekası cehalet yumağım?

    ilgili ayet ve mealleri;

    ''Mücadele-12; Ya eyyuha-llezine amenu iza naceytumu-rrasule fekaddimu beyne yedey necvakum sadaka(ten)(c) zalike hayrun lekum ve ather(u)(c) fe-in lem tecidu fe-inna(a)llahe gafurun rahim(un).

    Abdülbaki Gölpınarlı
    Ey inananlar, Peygamberlere gizlice konuşacağınız vakit, konuşmaya başlamadan bir sadaka verin; bu, sizin için hem daha hayırlıdır, hem de daha temiz; bulamazsanız artık Allah, suçları örter, rahimdir.

    Ali Bulaç Meali
    Ey iman edenler, Peygamber'e gizli bir şey arzedeceğiniz zaman, gizli konuşmanızdan önce bir sadaka verin. Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şayet (buna imkan) bulamazsanız, artık şüphesiz Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.

    Ahmet Varol Meali
    Ey iman edenler! Siz Peygamber'e gizli bir şey arzedeceğiniz zaman gizli konuşmanızdan önce sadaka verin. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Eğer bulamazsanız, Allah bağışlayandır, rahmet edendir.

    Ahmet Tekin
    Ey iman edenler, ilâhî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur tek yetkili Rasulullah'la gizli konuşarak bir istişare yapacağınız zaman, bu konuşmanızdan önce, fakirlere imanda sadakatinizin ve kemalinizin ifadesi olan sadaka verin, maliyeye harç ödeyin. Bu sizin için daha hayırlı ve daha nezih bir davranıştır. Şayet verecek bir şey bulamazsanız, bilin ki, Allah çok bağışlayıcı ve engin merhamet sahibidir.

    Ali Fikri Yavuz
    Ey iman edenler! (Fakirler faydalansın, Peygambere hürmet olsun diye) siz Peygambere mahrem bir şey arz edib konuşmak istediğiniz zaman, (bu) konuşmanızdan önce bir sadaka verin. Bu, sizin için hem bir hayırdır, hem (günahlarınız için) daha ziyade bir temizliktir. Fakat (sadaka verecek bir şey) bulamazsanız, şübhe yok ki Allah Gafurdur= çok bağışlayıcıdır, Rahimdir = çok merhametlidir.

    Diyanet işleri Meali(Eski)
    Ey inananlar! Peygamberle hususi olarak konuşacağınızda, bu konuşmanızdan önce fakirlere sadaka veriniz; bu, sizin daha iyi ve daha temiz olmanız içindir. Eğer sadaka verecek bir şey bulamazsanız üzülmeyiniz. Allah şüphesiz bağışlayandır, acıyandır.

    Diyanet işleri Meali(Yeni)
    Ey iman edenler! Peygamber ile baş başa konuşacağınız zaman, baş başa konuşmanızdan önce bir sadaka verin. Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şayet (sadaka verecek bir şey) bulamazsanız, bilin ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.

    Diyanet Vakfı Meali
    Ey iman edenler! Peygamber ile gizli bir şey konuşacağınız zaman bu konuşmanızdan önce bir sadaka veriniz. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şayet bir şey bulamazsanız, bilin ki Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

    Edip Yüksel Meali
    Ey inananlar, elçiyle özel görüşme yapacağınız zaman, görüşmenizden önce (yoksullara) bir sadaka verin. Bu sizin için daha iyi ve daha temizdir. Veremiyorsanız, ALLAH Bağışlayandır, Rahimdir.

    Elmalılı Hamdi Yazır
    Ey iman edenler! Peygamber ile gizli bir şey konuşacağınız zaman bu konuşmanızdan önce bir sadaka veriniz. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şayet bir şey bulamazsanız, artık Allah bağışlayan ve merhamet edendir..

    Elmalılı Meali (Orjinal)
    Ey o bütün iyman edenler! Peygambere gizli ma'ruzatta bulunmak istediğiniz zaman fısıltınızdan önce bir sadaka takdim ediniz, bu sizin için hem bir hayır hem daha ziyade bir temizliktir, fakat gücünüz yetmezse şübhe yok ki Allah gafurdur rahimdir.

    Hasan Basri Çantay
    Ey îman edenler, siz peygambere mahrem birşey arzetmek istediğiniz vakit (bu) mahrem konuşmanızdan evvel sadaka verin. Bu, sizin için daha hayırlı, daha temizdir. Eğer bulamazsanız şüphe yok ki Allah çok yarlığayıcı, çok esirgeyicidir.

    Hayrat Neşriyat Meali
    Ey îmân edenler! Peygamberle gizli olarak konuşacağınız zaman, bu gizli konuşmanızdan önce (fakirlere) bir sadaka takdîm edin! Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Fakat (sadaka verecek bir şey) bulamazsanız, artık şübhesiz ki Allah, Gafur (çok bağışlayan)dır, Rahim (çok merhamet eden)dir.

    Ömer Nasuhi Bilmen
    Ey iman etmiş olanlar! Peygambere mahremâne maruzatta bulunmak istediğiniz zaman maruzatınızdan evvel fakirlere bir sadaka takdim ediniz, bu sizin için hayırlıdır ve ziyâde temizliktir. Fakat (tasadduk edecek bir şey) bulamaz iseniz artık şüphe yok ki Allah gafûrdur, rahîmdir.

    Muhammed Esed
    SiZ EY iman etmiş olanlar! Elçi'ye ne zaman bir şey danış[maya niyetlen]irseniz, bu danışma vesilesi ile karşılıksız yardımda bulunun: 22 bu sizin yararınıza olacak ve sizin [iç] temizliğinizi sağlayacaktır. Ama buna gücünüz yetmezse 23 [bilin ki] Allah çok affedicidir, rahmet kaynağıdır.

    Suat Yıldırım
    Ey iman edenler! Şayet Resulullah ile baş başa görüşmek isterseniz, bu özel görüşmeden önce bir sadaka verin.Böyle yapmak sizin için daha hayırlı, şaibeden daha uzak, günahlarınızı temizleme yönünden daha uygun bir davranış olur. Eğer buna imkan bulamazsanız Allah sizi muaf tutar, çünkü Allah gafurdur, rahimdir (çok affedicidir, merhamet ve ihsanı boldur).

    Süleyman Ateş Meali
    Ey inananlar, siz Elçi ile gizli konuşacağınız zaman bu gizli konuşmanızdan önce bir sadaka verin. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Şayet (sadaka verecek bir şey) bulamazsınız, Allah bağışlayandır, esirgeyendir.

    Şaban Piriş Meali
    -Ey iman edenler! Peygambere gizli bir şey söyleyeceğiniz zaman, gizli olarak söylemeden önce bir sadaka verin. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Eğer bulamazsanız, şüphesiz Allah bağışlar ve merhamet eder.

    Ümit Şimşek Meali
    Ey iman edenler! Peygamberle özel olarak konuşacağınız zaman, bu konuşmanızdan önce bir sadaka verin. Bu sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Ama verecek birşey bulamazsanız, Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.

    Yaşar Nuri Öztürk
    Ey iman edenler! Resulle gizlice konuşacağınız zaman, bu gizli konuşmanızdan önce bir sadaka verin! Bu, sizin için daha hayırlı ve daha temizdir. Eğer bu imkanı bulamazsanız bilin ki, Allah Gafur'dur, Rahim'dir.

    Yusuf Ali (English)
    O ye who believe! When ye consult the Messenger in private,(5350) spend something in charity before your private consultation. That will be best for you, and most conducive to purity (of conduct).(5351) But if ye find not (the wherewithal), Allah is Oft- Forgiving, Most Merciful.

    M. Pickthall (English)
    O ye who believe! When ye hold conference with the messenger, offer an alms before your conference. That is better and purer for you. But if ye cannot find (the wherewithal) then lo! Allah is Forgiving,
    Merciful. ''

    *

    bu kesim insanlar da; ''sevindireyim bir fakiri de, başımın gözümün sadakası olsun..' demezler de bizim gibi lakin benzer olarak şunu derler; ''bir ihtiyacı olana verelim, sevinsinler.''
    eee? fark ne?
    fakire yardım etmenin, dinimizin ön gördüğü üzere sadaka vermenin neresi kötüdür ya da insana ne kötülüğü dokunur?
    bizim inancımıza göre bir peygamberin, haşa haşa yüce yaradanımızın, ne verdiğimiz sadakaya, ne ettiğimiz duaya ihtiyacı yoktur zaten. maksat muhtacı sevindirip, güzel işler yapmak, hayır sahibi olmak ve yüreğimizi güzelliklere alıştırıp, karşılığını da inşallah öbür dünyada bulmaktır. duamız ve verdiğimiz sadaka kendimiz içindir, bizi düzeltendir, hayra sevk olan bedenimiz ve kalbimizin arınmasına vesiledir.

    çok açık ki siz işgüzarlık yapıyorsunuz ama umduğunuzu bulamıyor ve sonrada kem küm diyorsunuz ve her zaman yaptığınız gibi bu olayı bir yaratıcıya bağlıyorsunuz... yani bırakın onu bunu, bu ayet bu 2 ayet bile size gerçeği göstermek için yeter bırakın günlerce aylarca araştırmayı bu ufacık 2 ayet bile yeter...

    hakaret edesim var ama formatı bozmaya değmezsin.
    öptüm.
    7 ...
  34. 23.
  35. dinde açık arayanların en büyük açığı, en görmezden geldikleri konu; üç-beş bilgi kırıntısı ile evreka evreka diye hemen sanal ortamlarda cirit atmaları. oysa ki söz konusu ayetlere en esaslı ve en eleştirel bakış, ilk indirildiği zaman, mekke'nin ve medine'nin islamiyeti kabul etmeyen güruhundan gelmiştir. onların da beyni vardı ve onlar da düşünebiliyorlardı. iddia edildiği gibi peygamber kendine sadaka istemiş olsa kendisine sıcağı sıcağına gelecek eleştirileri, düşeceği durumu düşünemiyor musunuz? ayrıca peygamber o dönem gayet zengin bir kadınla* evli ve sülalesi de mekke'nin ileri gelenlerinden. öyle sadaka verilecek birisi mi allah aşkına? yepyeni bir din getiriyor, ortalığı sallıyor, tüm dünyanın dengelerini değiştiriyor bu din ama peygamber çıkıp 3-5 kuruşluk sadakaya minnet ediyor. derdi para olsa bunu bu şekilde mi yapar? yahu akıl var, nizan var, bu işler sizin düşündüğünüz kadar kolay mı? merak etmeyin hiç kimse sizin düşündüğünüz kadar aptal değil. eğer açık arayacakasanız tarihi olayları, o zamandan bu zamana kadar olan düşünce ve akımları es geçmeden arayın. öyle üç kuruşa beş köfte olmaz benim ergen kardeşim!
    0 ...
  36. 22.
  37. arapçanın ne kadar derin bir dil olduğunu bilmeden açılan savunulan başlık.
    enfal süresi 22'de ne diyor yüce allah (cc) "Şüphesiz, yeryüzünde yürüyen canlıların Allah katında en kötüsü, akıllarını kullanmayan (gerçeği görmeyen) sağırlar, dilsizlerdir. "
    şimdi bu arkadaşın mantığından gidersek, bu ayette sağırlar ve dilsizler kötüleniyor. ayet ve hz ali'nin sözlerinden sonra ise konuşulacak bir şey yok. "ehlibeyt'e sadaka haram"
    2 ...
  38. 21.
  39. 8. nesil varlık gösteriyor.

    devamı şu şekilde,

    bu tarz başlıklara devam edilir, özelden gelen soru ya da açıklamalara yeterli karşılık bulunamayınca din konusu kapatılır ve daha elle tutulur tespitlere yönelinir.

    telaşa gerek yok genç yazar doğru süreci yaşıyor.
    0 ...
  40. 20.
  41. ayetleri okuduğumuz gibi dümdüz anlamak abesle içtigaldir. ayetin mealinin tefsir edilmesi gerekir. işbu sebepten:

    Elmalılı hamdi yazır tefsirine göre;

    "Ey iman edenler! Peygamber ile gizli konuştuğunuz zaman..." Bu âyet de özellikle Resullullah (s.a.v)'ın meclisinde kendisine fısıltı ile bir şey arzetmek isteyenlerin adâbı hakkında nazil olmuştur.

    ibnü Abbas'tan rivayet edildiğine göre, "Bazı sahabiler, Resulullah (s.a.v)'ın meclisinde kendilerini göstermek için lüzumlu, lüzumsuz fısıltı ile ona bir şeyler arzetmeğe kalkıyor ve bu, gittikçe çoğalıyordu. Hz. Peygamber de, lütuf ve hoşgörüsü sebebiyle hiç birisini reddetmiyordu. işte bu yüzden söz konusu âyet indirildi." Katade'den yapılan rivayete göre de, "Zenginler Peygamber'in huzuruna geliyorlar ve sık sık dilekte bulunarak mecliste fakirlere galebe ediyorlardı. Hz. Peygamber (s.a.v) de bunların çok oturmalarından ve çok fısıldaşmaya kalkışmalarından sıkılıyordu. işte bunun üzerine bu âyet indirildi. "Böylece buyuruluyor ki: Ey iman edenler Peygamber'e bir şey fısıldamak istediğiniz vakit fısıltınızdan önce bir sadaka veriniz ki miktarı ne olursa olsun bu suretle bir sadaka verilmesi sizin için hayırlıdır. Muhtaçları sevindirecek ve size sevab kazandıracak bir hayırdır. Hem de daha ziyade bir temizliktir ve Peygamber'den dilekte bulunmak hususundaki niyetlerin samimiyetine, mallarınızda fakirlerin gözlerinin kalmamasına ve ahlâkın berraklaştırılmasıyla hayır ve iyilikleri âdet edinmeye sebeb olur. Şayet bulamazsanız sadaka vermeye gücünü yetmezse o halde de Allah, Gafûr'dur Rahim'dir. Öyle sadaka veremeyecek olan fakirlerin de fısıltı ile istekte bulunmasına izin verir. Burada Gafûr isminin zikredilmesi, emrinin ibaha değil vücub ifade ettiğini göstermektedir. Şunu da unutmamak lazımdır ki, Resulullah kendi adına hediye kabul ederdiyse de, sadaka kabul etmezdi. Hatta şunu da belirtmek gerekir ki Peygamber (s.a.v)'in aile fertlerinin bile sadaka ve zekat almaları haramdır. Onun için burada verilmesi emredilen sadakadan maksad, lüzumuna göre fakirlere sarfedilmek üzere verilen sadakadır.
    2 ...
  42. 19.
  43. ısrarla çarpıtarak ayet yorumlayan kişinin açtığı başlık.
    1 ...
  44. 18.
  45. hz muhammed in sadece para guc ve iktidar icin kuran i kerim i yazdigini gosteren seydir.

    kuranda muhammed e tum kadinlar helal killinmis diyede bir ayet vardir.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük