(bkz: straw man)
(bkz: argumentum ad hominem)
(bkz: psikolojik yansıtma) gibi durumlardan çok ''anlama sorunu'' esas konudur. bununla alakalı orijinal atasözleri de var, ancak kahvehane ağzıyla konuşmayı pek sevmem; eleman vs... gibi. hele ki karşımdaki zatı muhteremin idrak problemi ayyuka çıkmışken.
adam gelmiş halen daha mezhepçi akıl edebiyatı yapıyor. senin algı çerçeven ve verebileceğin cevabın üslubu ''örtmenim kalemimi çaldı'' şeklinde olmaktan öteye gidemeyecektir.
boş lafına da fazlaca takıldı arkadaşımız, bak benim idrakı kifayetsiz kardeşim bir itham, o ithamın pozitif yöndeki karşılığını kişinin kendinde gördüğü anlamına gelmez, biraz mantıkla çözersin, becerebilirsin yani. bu vesile ile senin boş bir adam olman -ki öylesin- benim allame olduğum iddiasıyla yola çıkmış olmam teorini doğrulamıyor. bak mustafa islamoğlu'nun çok güzel bir sözü vardır;
''insan oğlunun en kadim problemiş, anlama problemidir'' diye. işte bu tespiti ihya eden tavırlar sergilemekle kendini küçültüyorsun, çünkü hiç kimseye faydası olmayan saçmalıklarla satır harcıyoruz. mesela bir örnek;
--spoiler--
"bir defa polis demek sınırsızca işkence etme hakkını kendini bulunduran kimse demek değildir, en azından benim için öyle."
ama bu yaftalamayla "sanki" bazıları için bunun geçersiz oldğuu vurgusu var, yani seviyorsam onları böyle ama karşımda görüyorsam onaylarım diyor eleman:
--spoiler--
adam uydurabildiği kadar elementi uyduruyor, meydan geniş. hay gidinin aklı ne mübarek nimetsin sen öyle. bu tip tartışmalarda mahalle karıları gibi niyet okuyan insanların ilmi derinliğini, edebini geçtik insanlığından bile şüphe etmişimdir hep. bak o saçmalığı sen isnad ediyorsun bana ''sanki'' yazmakla sıyrılmıyorsun bu işten.
--spoiler--
hüseyin ve kerbela isimlerini bir arada gördüğünde otomatik olarak "rafizi" ağzı veren mezhepçilerin cevap vermemesi
--spoiler--
aynı kafa tam gaz devam. bu zat vahabiler konusunda ağzını doldura doldura söven bir tip. rafızinin de vahabiden hiç farkı olmadığından haberi de yok garibin. ben snaa boşuna boşsun demiyorum.
--spoiler--
zaten bu mezhepçi akıl sonra şunu söylüyor kerbela için,
"itikadi hiçbir yönü yok sadece siyasi."
--spoiler--
adam hala mezhepçilik bilmem necilik... karşısında bir şeytan yaratmış onu taşlıyor sadece. sığlık burada başlıyor zaten.
e madem soralım, bilmediğimiz varsa öğrenelim, huseyn'in kerbela'daki duruşunun itikadi ne yönü vardır. adalet, barış vs'nin dışında itikadi bir boyutu var ise bilelim. eğer ki itikadi boyuttan kastımın ne olduğunu anlayabilecekse şayet. tekrardan yineliyorum, huseyn'in kerbela'daki konumu siyasidir. bugünün müslümanlarına verebileceği tek ders sıradan bir kahramanlık, feraset dersi olabilir. bunun haricinde kimsenin ahiretinden ya da dünyasından ne bir şey alır, ne bir şey katar.
şunları sıralayana kadar, (bkz: anlama sorunu) konusunu çözersen daha iiy olur, emeklemeden yürünmez.
ayrıca hayatımda çerçevesi bu kadar sakız gibi sağa sola çevrilen ve bu kadar saçma bağıntıları kurabilen bir adamla tartıştığım bu ikinci seferdir. itham konusunda fazlaca antrenmanlıyız zaten.
ama zırcahil bir adamın alttan girip üstten çıkarak aklınca ''ayar'' verdiğini sanması fazlaca garip bir durum. çünkü adam daha ne yazdığını neyi nereye bağladığını bilmiyor, yaz allah yaz... allah izan nasip etsin senin gibilere.
itham konusunda yetkin arkadaşlarımızın kendi kendini ''yumrukladığı'' bir soru.
yazdığım yazı da öncelikle bir karşılaştırma var ve buna bağlı olarak bir soru var. ikinci kısmı ise başlığın vermeye çalıştığı mesajın tarihsel kısa bir anektodu var. herhangi bir kalıba sokma girişimi yok. tamamıyla bir fikir, bir düşünce atmaya çalıştım ortaya.
ayrıca yazıda geziden mi bahsediyoruz diye sormuşum, onlardan bahsediyorsak düşüncem budur, bunun haricinde kimi kastediyorsak ona göre yorum yaparım. mesele mirzabeyoğlu ve ya herhangi bir fikir adamı ise, mesela bu aziz nesin'de olabilirdi o durumda elbetteki devlet terörizmi konusunda aynı düşünceleri paylaşırım. gezi gündemi daha dumanı üstünde sıcak bir konu, başlığı açan arkadaşın genel fikir çerçevesi de belli. yani kastın gezi parkı olduğunu düşünmem için çok sebep var. ha kesinlikle haksız isem yazdıklarımı siler özrümü dilerim.
--spoiler--
boş adamlarla uğraşmak da yorucuymuş, yorulma paşa. üç beş kişinin okuduğu, belki de senden başka kimsenin okumadığı sikindirik bir sözlük entrysine cevap yetiştirme madem dolu adamsın. atom falan parçala ne bileyim, kitaplar yaz derin bilgilerinle.
bu kibirden böyle ithamlar ve cümleler normal gerçi. allah ıslah etsin.
--spoiler--
üslup bu olduktan teorimi doğrulamış olursun. boş adamsın. biraz olsun katkı sağlamak insanlık görevi, kendi egomu tatmin etme amacı yok.
ayrıca çok yazdık, çok söyledik allah'ın izni ile ömrüm bu yolda geçecek. mühim olan boş geçmemesi, boş gitme derim.
karşılığında kimseyi herhangi bir mezheple edilmediği halde aynı mağdur edebiyatını yapmaya devam eden aptalların yine üzerine atladığı konulardan biridir.
bir defa polis demek sınırsızca işkence etme hakkını kendini bulunduran kimse demek değildir, en azından benim için öyle. ayrıca gezi parkı sürecinde bu ülkeyi altını üstüne getiren tiplerin çoğunluğunun varlığı bu ülke adına zarardır bunu da ekleyeyim. yani yezid'den hiçbir farkı yoktur bazılarının ki o bazıları zamanında polisleri sırtından vuran kesimlerdendir. yani huseyn'le onları aynı kefeye koymak için gelip aklınca laf çaktığını sanacak kadar aptal olmak gerekir, yani eren erdem prototipi bu boş arkadaşımızın yaptığı gibi.
normalde bu tip üslubu sevmem ama bir adam aptalsa ve cahilse buna rağmen yağ gibi üste çıkmaya çalışıyorsa benden günah gider.
gelip gezi parkındaki bazı gereksizleri aptalca dolambaçlı tevillerle kutsi boyuta taşıyan bir adama zaman harcamak ciddi bir kayıp bunun da farkındayım ayrıca.
diğer konu ümeyye oğulları ile huseyn arasındaki siyasi ilişkinin sonuçları bu yönde olacaktı, nitekim öyle de oldu çünkü işin içinde siyaset vardı. bu durum tespitidir ha kafan buna basmıyorsa bir kez daha oku. anlayabilirsen tabi.
boş adamlarla uğraşmak fazlaca yorucu.
huseyn'in kerbela'da var olması çok tafsilatlı bir konudur. ancak bunun polislerin öldürdüğü insanlarla ne alakası var? büyük ihtimal gezi parkı olaylarında ölen insanlardan bahsediyoruz da, huseyn kim onlar kim? türkiye'deki mezhepçileri her fırsatta haklı olarka yeren insanların rafızi ağzıyla konuşuyor olması da ayrı bir ironi. ayrıca huseyn örneği ile bu zevatları karşı karşıya getirmek ayrı bir komedi.
kısaca şunu da ekleyeyim. eğer ki kufe'li münafıklar huseyn'i satmasaydı, ümeyye oğullarının tümünü kılıçtan geçirecekti. kerbela devrimci bir kalkışmaya sizlere göre, her devrim kanla sonuçlanır, huseyn'in yapacağı da oydu. nitekim imam zeyd'in mücadelesi de bu amaca hizmet ediyordu ama başarılı olamadı. olay bundan ibaret, itikadi hiçbir yönü yok sadece siyasi.