bisikletimin ayakcağı vardı çıkmıştı takamıyordum. ve yoldan geçen eskiciye götürdüm. adam 50 bin lira dedi. tabi o zaman kocaman bir elli bin lira vardı. şimdiki 5 kuruş. aldım parayı ve eve döndüm.
akşam abim ağzıma sıçtı tabi. nerden baksan en az 10 liralık maldı.
akıllandıktan sonra demir teneke içine doldurduğu demir çivi, çubuk vesairenin arasına taş toprak da saklayarak üçbeş liralık küçük bir intikam düşünebilmektir.
torbacılar tarafından kandırılan çocuk olmaktan iyidir. torbacı derken uyuşturucu satıcılarından bahsetmiyorum o daha vahim durum. eski naylon torbaları toplayıp fabrikaya götürürsün kilosu diyelim x liradır, sen toplarsın toplarsın, toplarsın, toplarsın, bir götürürsün 20 kilo eder, sen artık bayağı para alacağım, atari jetonların falan olacak dersin, ama bir bakarsın çocuk olduğun için kilosunun x liraya satacağına x/3 lira ücret alırsın o günden sonra ne kış ne yaz torba falan toplamaz oraya uğramazsın.
bir ara sigara paketlerindeki jelatinleri toplamak bayağı yaygındı biz ufakken, yakardık jelatin ortaya çıkardı, sonra o jelatinler toplanır, alınacak yere götürülürdü ama tabi o kadar pis, toz, çamur içinde topladığın paket jelatinleri çocuk olmaktan kaynaklı satıcı olduğun için değerinden az parayla yolcu edilirdin, uzardın ufak ufak hazır da ufaksın zaten, bir daha o parayı görüp de jelatin toplayan çocuk görmezdin.
5-6 kilo demiri 2 liraya satıp mutlu mutlu eve dönmüşken annemizin "o kadar demire bu kadar mı para vermiş şerefsiz" tepkisi üzerine hevesimizin kursağımızda kaldığı olay.
Bir keresinde 6 lı yaşlardayım. 35 kuruşa sattığım bisikletimi annemin baskısı üzerine gidip geri 35 kuruşa almıştım. Sevdim ben o hurdacı amcayı, mevzuyu çözmüş olmalı ki fazla uzatmadan geri verdi.