matematiği dışlayanın bırakınız hukukçu olmayı yaşamın gerçekliğini kavraması imkansızdır. eşitlikleri bilmeyen, permütasyon - kombinasyon, olasılık işlemlerinden bihaber bir hukukçu türkçe, sosyoloji, tarih bilmesede olur. zaten çoğu bilmiyor. ne yani hukuk fakültelerinde mani edebiyatı mı öğretilecek ezber kolay olsun diye. allahım sen aklıma mukayyet ol.
teorikte saçmalık, pratikte mantıklı. kabul edelim; sözel seçenlerin anca 4'te 1'i "ben bu ülkede bir devlet adamı, bir sosyal bilimci olmak istiyorum. bu yüzden sözel seçtim." derken, geri kalanları "abi ooh matematik ve geometri yok. kopkolay bölüm; ezberle geç, liseden mezun ol işte yeaa." zihniyetinde adamlardır. amaç da, bu zihniyetteki adamlara bu ülkenin hukuk sistemini emanet etmemektir.** yoksa analitik zekaymış, bilmem neymiş geç bunları.
he tabii o 4'te 1 gerçek sözel dehalara yazık oluyor tabii...
anlam hemen verelim. şimdi bu ülke de sözeller ayıptır söylemesi fln deyip uzatmaya gerek yok bildiğin salak. adamlar lise mezunu olsun diye sözele koyarlar bitirir. hukuk okuması gereken adamda biraz akıllı çalışmayı bilen adam olmalı.
durumun açıklığa kavuşması şöyledir. kişi karşılaştığı olayları , hukuki problemleri çözebilmek için analitik düşünceye ihtiyaç duyar ve buda matematik ve geometri çözerek geliştirilir. bu yüzden hukuk öğrencileri eşit ağırlık bölümünden seçilir .
matematik hakkında bir şey bilmeyen insan söylemidir. matematik, sadece türev, integralden olmuşmaz. insanı matematiksel ve rasyonel düşünmeye zorlayan bilim dalıdır. matematiksel ve rasyonel düşünmeyen bir insan nasıl hakim nasıl bir savcı nasıl bir avukat olabilir ki.
matematikten kaçanlar sözelci olup hukuk kazanırdı benim zamanmda. sayısalcı ise sayısaldan hem süper sonik yapmalı hem de sözelden fark atabilmeliydi iyi üniversiteler kazanabilmek için. sözlciler hep kolaycıydı, hele hele eşit ağırlıkçılar bi taraflarını yaya yaya girerdi üniversite sınavlarına.
sayısalcının hali dumandı benim zamanımda, biraz da sözelciler çeksin bakalım. ayrıca ne demek ne alakasi var* matematik bilmeyen avukat olur mu yahu, analitik düşünce hesap kitap. ne yani ben tıpçıyım, matematikle ilgim alakam yok meslekte, ama hayvan gibi matematik yaptık da girdik bu okula. geçin bu ayakları.
edit: hayatım nesini eksiliyorsun bunun. avukat olmak istiyordun da götünün sıkışmasını mı istemiyordun. istediğin için çaba sarf et, hem bak matematik öyle zor bir bilim de değil, kapasiteni küçümseme.
matematik hayatın her alanındadır bir sözelcide ygs de matematik çözer ve orada çıkan sorular basit anlaşılabilir ve genellikle günlük hayata paraleldir. kendi alanıyla matematiğin bir ilgisi olmaması matematik çözmeyecek anlamına gelmez.
mantıklıdır zira bölüme geçtiğinde yalnızca hukuk dersleri görmeyecektir hukuk öğrencisi. fakültesine göre değişkenlik gösteren istatistik, iktisat dersleri de alacaktır. ayrıca klişe olabilir ama matematikle uğraşmak insanın gerçek anlamda zekasını kullandığını hissetiği andır. olaylarla uğraşırken daha aktif ve daha mantıklı olursunuz.
gerçek şudur ki her şeyi kazanmak, elde etmek için matematik çözersiniz. edebiyat öğretmeni olmak için de matematik çözdüm. doktoraya başvurabilmek için de.
yeni sistemle birlikte okuduğunu yorumlamaktan aciz, doğru dürüst yazı yazamayan ve sözel ödevlerini başkalarına yaptıran sayısal öğrencilerine hukuk kazandıran düzen. beyni tek geliştiren matematik değildir. sözel zekâ denen bir şey inanılmasa da vardır ve sözel zekâ sahibi insanlar zor durumda problem çözemeyecek kadar aciz değildir. mantık açısından mat1 yeterlidir. mat2 ise mühendis olmak isteyen öğrencilerin çözmesi gerekendir.
Hukucu dedigin adamin hic bi isine yaranayacak mat2 formullerini ezberlemek yerine bolca okumasi yazmasi gundemi takip etmesi ve onun yasanan olaylsr hakkinda yorum yapabilmesi gereklidir. Bu sistem yuzunden hukucular bu ozellileri kazanamiyorlar analatim bozuklulari yapan avukatlar cikiyor karsimiza.
"sayısal yapan zekidir" türünden bir hastalığa tutulmuş eğitim ve sınav sistemimizin aşmış saçmalıklarındandır.
daha saçma olan şey de; bu absürtlüğe sözlük yazarlarının "makul sebepler" buluyor olmasıdır. "matematik zihni açar, onun için gerekli" gibi kocakarı kisveleri sunan arkadaşları boşalan anneanne kontenjanlarına davet ediyorum. hukuk ile matematiğin özde "aynı" olduğunu kanıtlamaya çalışanları ve matematik gibi seçici bir ders olmazsa ortalığın hukukçu kaynayacağını düşünenleri ise allah'a havale mantığa davet ediyorum.
hukuk kazanmak için matematik çözme zorunluluğu saçmalığın, gerzekliğin daniskasıdır. nasıl ki felsefe, psikoloji, sosyoloji gibi bölümlere girmek için matematik çözme zorunluluğu aptalcaysa bu da aynı oranda aptalca. zira tüm bu bölümler özünde "sosyal bilim"dir. sosyal bilim nedir bilir misin? sözdür, kelimedir, toplumdur, insandır sosyal bilim. formülle, sayıyla, denklemle uğraşmaz.
hukuk da felsefe de sosyoloji de psikoloji de mantık da sosyal bilimdir. ancak türkiye'de bu bölümlerden birine gitmek isteyecek genç arkadaşımız matematik çözmek zorundadır. ironik olan ise geçen sene yürürlüğe giren yeni sınav sisteminde sözelci olarak geçen ts'cilerin sözel bir bölüme yerleşmek için sosyoloji-psikoloji-mantık çözmek zorunda olmasıdır. ancak felsefe-psikoloji-sosyoloji çözen öğrenci bu derslerin üniversitedeki bölümlerine girememektedir.
siz hala "matematik zihni açar" geyiğinde ısrarcıysanız bir şey diyemem, anlaşılan matematik sizin zihni baya açmış.
