şahsım tarafından kazanılmak istenilen bölümdür. ayrıca hukuk öğrencisi bulup hakkında sorular sormak istenilen bölümdür. (bkz: konu hakkında yeterince fikir sahibi olmamak)
edit: bunun nesini eksiliyorsun bre şapşalak?
Artık tm3 puanı ile öğrenci alan fakültedir.mantıklı da olmuştur ileride matematiğin m sini görmeyecek bir fakültede bu şekilde öğrenci almalıdır.yalnız bu sayısalcılar için biraz sorun oluşturacak.
eski sevgilinizi unuttuğunuzu düşünüp gelip adının başlığı altında onla iligili yazıyorsanız bu onunla ilgili içinizde bir ukte kaldığının net örneğidir zira önemsiz olsa aklınıza dahi gelmezdi her neyse sorular,cevaplar cevaplar:
183: hakimleri gördükçe: 8 milyar maaşlarını gördükçe mi kardeşim? il protokol sıralamasında 6. sırada il emniyet müdürünün arkasından geldiğini gördükçe mi? hiçbir yerde kendisine kimlik sorulamamasını gördükçe mi? hakimim deyince gösterilen saygıyı, açılan kapıları gördükçe mi? statüsünü mü gördükçe? yoksa arkasında türk bayrağıyla önünde masası ve deri koltuklarıyla dolu makam odasını gördükçe mi?
hepsinin uzun uzun yazabilirm avantajlarını ve tabii ki de dez avantajları da vardır. fakat seni baştan kutluyorum ki böyle bir bölümü seçmemişsin zira hukuk kafadan çok daha fazlasını gerektiren bir disiplin alanıdır. hukuk yazmayı gerektirir, hukuk düşünmeyi gerektirir, muhakemeyi gerektirir, analitik düşünceyi gerektirir, hitabeti gerektirir bunların hepsine sahip olamadıkça acınacak halde avukatlar çıkar karşınıza ve acınacak şekilde yüzeysel yorumlar yaparsınız.
son olarak ödev sizin ankara hukuk mezunu ünlüler yazın bakalım veyahut dünyadaki hukuk mezunlarını araştırın bakalım. dünyanın en gelişmiş ülkesinin başkanı harvardda ne okumuştur? şu an mecliste kaç tane hukuk kökenli millet vekili vardır.
en çok söylemek istediğim de hukuku öyle basit adalet, hak kavramlarıyla ucuzlaştırmayın. bırakın toplumsal uyuşmazlıkları, devletin bekasını, temel organını yargı ayağını hak edenler işletsin. sizler ya en fazla boşanma avukatı olun. ya da dışardan bile göremediğiniz okyanusun dibinde nefes alanlara laf atmaya çalışmayın. iyi çalışmalar.
edit:paragözseniz Garipoğlu davasının pek tanınmayan genç avukatının tazminattan ne kadar kopardığını bir araştırın bakalım.
şuan okuduğum fakültedir. derslere pek gidilmez . dersler ağırdır. devam zorunluluğu bizim üniversitede yok. niye gideyim ki? zaten hoca kitaptakinin aynısını okuyor. kitapları pahalı ve kalındır. avukatlık okulu diye de bilinebilir.
Ot gibi her yerde biten fakülte... Mezun olanların iş bulamama gibi durumları söz konusu olmasa da, paylaşılan pasta gün geçtikçe azalmakta ve her şeyden önemlisi eğitim kalitesi yerlerde sürünmektedir. Ülkemde belli bir dalda uzmanlaşmış hukuk profesöründen çok hukuk fakültesi vardır. Varın düşünün eğitimi kimler, ne şekilde veriyor!
son zamanlarda herkesin rahatlıkla girebildiği hukuk okuyorum demenin tıp okuyorum demek gibi pek bir havasının olmadığı hocalarının tam manasıyla yedek oyuncular kalitesinde olduğu öğrenci profilinin malum olduğu okumayı seven kendine okuma alışkanlığı edinmiş ve okumayı bir ödev değil de gereklilik gören kişiler için hiç de ömür törpüsü olmayan fakültedir. diğer mesleklere ve fakültelere bakıldı mı en okunabilecek kalitede, ilginçlikte, yararlılıkta bir fakültedir. herkesin hedef koyarken ankarayı istediği sonrasında marmara gazilere düştüğü en sonda da hangisi olursa diye kabullendiği fakültedir. son olarak yazdıklarımdan anlaşılacağı gibi kullanmak istemiyorum özür diliyorum ama b.k gibi bir öğrenci kalitesi ve profili vardır.
not: son söylediğim için istisnalar üzerine alınmasın. kalitelilerimiz de çıkmıyor değil.
Geçenlerde özel bir üniversitede üniversite hayatına giriş gibi abuk sabuk derslerin genç dimağların beyinlerini zehirlediğini işittiğim fakülte. Çok iyi bir özel üniversitede değilseniz eğitim bakımından devletle arasında ve devlet üniversitelerinin birbirleri arasında - Galatasaray Üniversitesi hariç- hiçbir fark göremeyeceksiniz. Ayrıca her üniversitede kaliteli hocalar, kaliteli olup da sesleri ağız içinde kaybolup anlattıklarından bir neyim anlamadığınız hocalar - ki bu insanlara ders anlattırmamalı aynı maaşla oturup ilmi çalışmalar yapmalılar -, başka işle uğraşacağıma rahatça akademisyen olurum oh kebap diyen hocalar da vardır. Bunların en tehlikelileri hangi gruba dahil olurlarsa olsunlar şahsi yükselme hırslarını ve doç. olamadıkları için kendilerini eksik hissetmelerinin acısını öğrenciye işkence ederek çıkarmaya çalışan yar. doç. olanlardır. Genelde profesörler şeker gibi adamlardır. Yaz okuluna bilerek öğrenci bırakanları da vardır ki bunlar öğrencinin iyiliğini düşündüğünü iddia edip paradan başka bir şey düşünmemektedir. Be adam insan 10 kişi bırakır 20 kişi bırakır 175 kişilik sınıfın 150si kalıyorsa ya sen mesleğini layıkıyla icra edememişsindir veya bir yığın aptala ders anlatmışsındır ki ikinci ihtimal oldukça düşüktür.
