bu toprakların insanının kendi bünyesinde reddetmesine rağmen, inatla üvey evlat muamelesine karşı duran beyaz güvercinlerden biriydi sadece. ne ilk nede son olacak hrant.
asala mezalimi, hocalı katliamı gibi konularda yorumu bulunmayan dallamaların "türkler kaka, ermeni öldürdüler, hepimiz ermeniyiz, hepimiz seksiyiz" demek için nasıl da pusuya yattığını gösteren merhum kişi.
kendisiyle herhangi bir problemi olacak kadar tanıyan biri olmamakla birlikte adını bu kadar çok zikreden ve "50-60 sene böylesi gelmez azizim" şeklindeki söylemlerle entelektüel insan tribine giren dallamaları "asala" ve "hocalı katliamı" ile alakalı birkaç söz söylemeye davet ederim nacizane. hayır anlamadığım bu mu lan insan hakları embesil sürüsü?
aylar önce kesin olarak bilinmesine rağmen öldürülmesine göz yumulan gazeteci. bir insanı görüşlerini beğenmiyorum diye öldürmek sadece zayıfların işidir. gücün varsa o kişiyle tartışma platformunda konuş ve tezlerini çürüt. gerçek adamlık budur.
ölümünün bir planın bir ayağı olduğunu düşündüğüm gazeteci. yaşarken asıp kesenlerin şimdi savunmaları oldukça garip. bu olay türkiyenin üstüne oynanan oyunlardan biri. söylemeye dilim varmıyor ama ermeniler bu olayı kullanarak dünyanın gözünde "mazlum" durumunda görünüyorlar. inşallah yanılıyorumdur ama medyada,halkta,yöneticilerde bilerek yada bilmeyerek amaçları olanlara hizmet ediyorlar. bu da pek hayra alamet bir şey değil.
faşizme inat, kardeşimizdi. türkiye'yi ermeni meselesi konusunda belki de en çok destekleyenlerden biriydi. türkçe bilmeden türkçülük yapanlar hedef gösterdi, 17 yaşında bir çocuk tarafından öldürüldü. anısı hafızamızdan silinmeyecek olanlardandır.
Türklüğümüze çomak sokmasıyla bilinen fakat ne olursa olsun ölümü hak etmeyen, agos gazetesi yazarıydı."kör ölür badem gözlü olur" deyimi doğruluğunu bu ölümle teyit etmiştir.
yargılanmasına neden olan yazısından önce ne ismi, nede cismi bilinmeyen gazeteciydi.
buralar hep dutluktu o zamanlar.
birde badem gözlüydü rahmetli.
hatırasına hürmeten bir çay koyunda demlisinden içelim hep beraber.
ülkenin şanssız çocuklarından biriydi, ölümü de öyle oldu. din olarak azınlık, ırk olarak azınlık başlamıştı hayata bunlar yetmezmiş gibi birde öksüz ve yetim.
hayata kaç sıfır yenik başladın hrant ahparik?
müslüman ülkede, hristiyan, ermeni kökenli türk ve anadolu çocuğu birde öksüz yetim.
anlattığın "su çatlağını buldu" hikayesini bu ülkede kaç kişi anlar sandın ki?
ermeni diasporası için de kötüydün, yeri geldiğinde karşı çıktığın için, ülkemizdeki bazı kesimler için de kötüydün, yeri geldiğinde ırkına sahip çıktığın için. her insan ait olduğu ırkı sever, objektif olamaz kökeni söz konusu olunca, bu hassasiyet herkeste vardır ama sen bedelini çok ağır ödedin.
yazık oldu sana, ayakkabının altındaki delik yetim ve öksüzlüğünün simgesiydi sanki.
cansız bedenin yerde yatarken, polislere; "bırakın o benim babam" diye feryat eden kızının hali hala gözlerimin önünden gitmiyor. rahat uyu ahparik.
yargılanmasına neden olan yazıdan önce hem ismi hem cismi bilinen bir gazeteciydi.
buralar hep dutluktu ama onun yazıları takip ediliyordu birileri tarafından.
hatırasına hürmeten çay koyulmalıdır ama ona öldükten sonra sahip çıkanlara, onu kahraman yapanlara ve yok yere vatan haini ilan edenlere çay may yok.
--spoiler--
Dink Cinayetinde Bir itiraf Daha:
Üstlerimiz Biliyordu!
Son yaşanan gelişme, Hrant Dink'in katledileceğinden, dönemin Trabzon Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ve istihbarat Şube Müdürü Yüzbaşı Metin Yıldız'ın da haberlerinin olduğunun mahkeme tutanaklarına yansımasıdır.
Hrant Dink cinayetine ilişkin bilgileri, Dink cinayeti sanıklarından Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun iğci'den öğrendikleri halde hiçbir işlem yapmadıkları iddiası ile yargılanan Jandarma Başçavuş Okan Şimşek ile Jandarma Uzman Çavuş Veysel Şahin mahkemede; "...Albay Ali Öz ve ... Yüzbaşı Metin Yıldız'ın olduğu toplantıda ihbarı anlattık. Albay Ali Öz 'bunu sonra özel görüşürüz' dedi ve konu kapandı" şeklinde ifade verdiler. Şimşek ve Şahin ayrıca; Hrant'ın katledilmesinden sonra da, albay ve yüzbaşının kendilerinden Coşkun iğci'yi "ihbarı bildirdiğini kimseye anlatmaması" için uyarmalarını istediğini söylediler.
Şimşek ve Şahin'in mahkemeye verdikleri bu ifadeler üzerine, albay ve yüzbaşının hemen gözaltına alındıkları ve sorgulandıkları düşünülmesin. Çünkü böyle bir şey yaşanmadı. Basına, albayın açığa alındığı haberleri yansıdı. Böylesi bir gelişmeye rağmen, halk "açığa alındı, görevden alındı" haberleri ile oyalanmak isteniyor. Ne görevden alması, hemen tutuklanması gerekir.
AKP iktidarı, "Ergenekon çetesini çökerttikleri" propagandası yapıyor. işte, albayın ismi çıkmış, neden gözaltına aldırıp tutuklatmıyorsun, Hrant'ı katlettirenler "Ergenekon" değil mi?
Hayır tersine, AKP de, Genelkurmay da Hrant Dink cinayetinin arkasındaki gerçekleri saklamak konusunda hemfikirler. Ortaya çıkan gerçeklerin üzerini örtmek için, el birliğiyle çalışıyorlar.
Hrant Dink cinayeti davasının özü, yargılama değil, uyutmadır. Mahkeme, halkı uyutmak için açılmıştır, gözaltına alınanlar, tutuklananlar hepsi katliamın üzerini örtmek içindir.
Dün dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek'in, istanbul Valiliği ve Emniyet Müdürlüğü'nün cinayetteki sorumlulukları açığa çıkmıştı, bugün bu açığa çıkan isimlere, Albay Ali Öz'ün ismi de eklendi. Fakat, bu isimler de en üstteki isimler değildir. En üstteki isimler gizli de değildir, açığa çıkan isimleri hiyerarşik olarak takip etmek, en üstteki isimlere ulaşmak için yeterlidir.
Bugün bu hiyerarşinin en üstünde Genelkurmay ve AKP bulunmaktadır. Dolayısıyla, Genelkurmay ve AKP Hrant'ın ortak katilleridir. Halk olarak bu katillerden açıklama bekliyoruz.
Açıklayın: Hrant'ı nasıl katlettiniz? Nasıl Ermeni düşmanlığını geliştirdiniz, nasıl katliam çeteleri örgütlediniz, nasıl Hrant Dink'i katletme kararı aldınız, nasıl Valilik binasında tehdit ettiniz? Ve tehditlerle sindirmeyi başaramadığınızda nasıl katlettirdiniz?
--spoiler--
kendisini dövmek için konferansına gidenlerin konferans sonrası hüngür hüngür ağladıkları, hrant' a sarıldıkları görülmüştür. o kadar da vicdanlı bir insandı. bizden biriydi, kardeşimizdi. allah gani gani rahmet eylesin, umuyorum cinayetinin hesabını soracağız türkiye olarak.
Bizi affet Hrant!
Seni senden dinleyemedik.
Körleşmiş bir dostluğu tetiklemeye çabaladığını bilemedik.
Bizi affet Hrant!
Seni katillerden daha az sevdik.
Emeğe yüzü olmayan kollarımızla öldürdük seni.
Bizi affet Hrant!
Seninle hiç diyaloğa girmedik
Seni, sokakta konuştuğumuz yalanlarda öğrendik.
Bizi affet Hrant!
Kaldığımız yerden bir adım olsun ilerleyemedik.
Yıllarca utanacağımız bir cinayet işledik.
Bizi affetme Hrant!
Biz bu lafları henüz sana söyleyemedik.
Tek bir vûcut halinde şu kelimeleri ardından dökemedik.
öldürülmesi hoş değildir fakat kendisi kahraman hiç değildir,millet değerlerine saldıran hakkında davalar açılan sonra tek kurşunla kahraman olan yada oldurulan ölü insan.
(bkz: sanal kahraman)
(bkz: geçmişi unutan aptal)
bayrağımızı yakan, insanlarımızı katleden, karabağ'dan hala çıkmayan ermenileri bağrımıza basmamıza rağmen, yavuz hırsız karşısındaki ev sahibi konumuna düştüğümüzü farkettiren yüce insan.
halen insanlara meşru gösterilmeye çalışılıyor.. keşke öldürülmeseydi kahraman oldu şimdi, ülkenin imajı sarsıldı, öldürülmeseydi de türk kanına zehirli dediği için yargılanıp cezasını çekseydi gibi saçma sapan insanlıktan uzak yazılar okuyorum halaa ve kıçımla gülemiyorum malasef.. hiç tanımama rağmen öldürüldükten sonra objektif bir araştırmadan sonra hrant dink i koruyamamanın suçluluğunu hissettim kendimde.. sadece adını bilmeme rağmenülke bir umudunu daha kaybetti ve bizim elimiz kolumuz bağlı kaldı diye kendimden tiksindim...
ayrıca türk kanına zehirli iddaalarına karşı o yazının bir bölümü.. belki sizlerde suçluluk hissedersiniz.
"ermeni diasporasi, ermeniler ve asala yillar boyunca yaptiklariyla/soyledikleriyle turk halkinin kalbine oyle kin tohumlari ektiler ki; 'ermeni' kelimesi dusman, 'ermeni dölü' sifati orospu cocugu anlamina gelmeye basladi. turk halkinin damarlarinda akan bu kin ve nefret dolu kanin bosaltilmasi ve yerine doldurulacak temiz kan -yani iyi niyetli normal dusunceler- bu nefret tohumlarini eken ermenistanin ve ermeni diasporasinin yapabilecegi birseydir. bunu yaptigimiz takdirde ermenistan ve ermeniler icin daha huzurlu bir yasam ortaya cikacaktir. tabii turkler icin de" .