önceleri, tipik erkek egosu, kızın gözünde küçük düşme korkusudur. daha sonraları, kızlar, insanlar önemsizleşir; buğulanır, anlamsızlaşır. koskoca evrende, kavanoz ve kişi kalır; hani, buz devrinde palamut peşinde koşan sincap mıdır nedir, o canlı var ya; tıpkı onun gibi.
o kapak açılmalıdır; kimseye bir gösteri değildir artık bu; yokuş aşağı yuvarlanan taşı zirveye çıkardığı anda sisifos'un hissettiklerine ulaşmaktır.
bu bağlamda, kavanoz kapaklarınız itina ile açılır.
terk-i yar sebebidir. sen erkeksin erğek!! güç gösterisi yapacaksın, gerekirse kılıçlarla koşacaksın o kavanoz kapağına. yoksa ben de bilirim bıçak ucuyla havasını alıp, klik diye açmasını. ama ben istöörüm ki erkekim açsın, o varken bana ne ay.
hadi açın o kavanoz kapaklarını, sarı mutfak bezlerinize kuvvet!
ellerim ıslak yhaa hihohoh, diyerek reziilliğin nirvanasına ulaşmaktır.
ikinci seçenek; "küçükken bi kavanoz kırmıştım. şimdi her kavanoz açışımda üvey annemin bağrışları çınlıyo kulaklarımda", diyerek negatif olayı pozitife çevirip üstüne hatunun size şevkatle sarılması sağlanabilir.
dikkat; ileri düzey kullanıcılar için geçerlidir. dengeyi tutturamayıp ağlarsınız falan boşver vazgeçtim yapmayın.
işini bilen bir bireyin başına gelmeyecek olan durumdur. kapağı kavramasını, gücün verilmesi gereken kısımları ve ne şekilde çevireceğini bilen bir birey, hoşlandığı kıza rezil olmaz. bu bilgiler yok mu? bir çatal veya bıçak, ya da benzeri sertlikte ve kalınlıkta herhangi bir eşya, yeterli olacaktır.
Sorun olmayandır.
Birkaç taktik denedikten sonra açılacaktır nasılsa..
Hem öyle, kavanoz kapağını açamadın diye rezil filan olmuyorsun merak etme.
Evrende, kavanoz kapağı açamadı diye reddedilen bir erkek te yoktur zaten, relaks...
neyse ki, pazularım bu rezaletin önüne geçebilcek şekilde gelişmiştir, o kapak parmaklarımın arasına geldiği gibi usulca açılır ne çetin cevizleri dile getirmiştir.