- aa, senin araban yok muydu?
- vardı, yeni sattım.
- yenisini ne zaman alacaksın?
- hayırdır niye sordun?
- hiiiç, öylesine canım.
- seni taksiyle evine bırakayım mı?
- olur valla.
- yeni arabayı alınca ararım seni artık.
- tamam, iyi olur, otobüslerde sürünmeyelim.
- şaka yaptım kızım, ne arıycam senin gibi kızı... durak da şurası bu arada. hadi naş!
- aa senin araban yok mu ?
- yok ama otobüsüm var.
- başka neyin var peki ?
- trenim var .
- başka neyin var ?
- gemim var .
- ne kadar zenginmişsin muhittin .
- zengin değilim ama akbilim var melike.
- aa senin araban yokmu?
+ yok, atım var benim.
- o ne ya?
+ benim filmimde var, sen bilmiyormuydun?
- yok nası film?
+ atını öpen kovboy!
- iyiymiş.
+ 2. filmi çekeceğiz aklıma sen geldin, ondan geldim ben.
- nası bir film?
+ atın intikamı.
- aa, senin araban yok muydu?
- yoktu. bisikletim var biner misin?
- aa, niye sinirlendin ki sen şindi?
- şindi mi... senin türkçen yok muydu?
- ay tamam, kızma hemen, otobüste oynaşamayız diye öyle demiştim ben.
- vallaha mı!
tanışmanın akabinde karşılıklı olarak hoşlanılan ve ortak gelecek hayalleri kurulan kızın, ilk randevudan sonra, erkek tarafından otobüs durağına yönlendirilmesi üzerine, şaşkın ve küçümser bir ses tonuyla, aa aracın yok muydu senin diye sorması, böylelikle de gerçek yüzünü gösterip, erkeğin hayallerini yerle yeksan etmesidir..