--spoiler--
marshall çatı katından yandaki evin çatısına atlamak üzere duvara çıkmıştır. lilly normal olarak atlamamasını istemektedir. ve olaylar gelişir;
- bebeğim lütfen atlama.
+ hayır lilly bunu yapabilirim. bunu yapmalıyım.
- hayır bebeğim bunu yapmamalısın.
+ bana atlamamam için bir sebep söyle.
- tamam. hamileyim.
(marshall hemen aşağı iner)
+ ooo biliyordum son zamanlarda biraz kilo aldıgını farketmiştim.
- neee? kilo mu almışım? yalan söyledim hamile değilim. atla ve geber marshall.
--spoiler--
tüm bölümlerini 2 kere, ilk sezonuysa 3 kere izlemiş olmama rağmen oturup bi posta daha baştan alsam mı diye ciddi ciddi düşünüyorum şu aralar... bunun sebebi - baltasız bir sapım evet ama- hayatımda sahip olmak istediğim herşeyin orda anlatılması...
barneynin yaptıklarını hayranlıkla izlerken birden barney nin gay oldugunu ogrenip hayal kiriklıgi yaşatıp bir sure sonra o etkidende kurtulup tam gaz takip edeceginiz cerezlik dizilerin basini ceken dizi.
hayatında arrested development ı değil izlemek, ismini duymamış kişilerin "ahahahahah olm bi dizi izledim çok komik lan" şeklinde nitelendirdiği dizi. ben de izliyorum da yok arkadaşım. bu dizinin barney hariç bi numarası yok. hele ted gibi sıkıcı bir başrolü olan başka bir komedi dizisi de yoktur herhalde. gerçi izleyenlerin çoğu da barney için izliyor da yine de çok fazla abartıldı. gidin arrested development ın bir bölümünü izleyin. oradaki karakterlerin hepsi ayrı yarıyor, tek bir karakter değil.
kelime yaratma konusunda amerikalıların bizden önde olduğunu gösteren süper ötesi şahane bir dizi..
demedi demeyin barney ile robin yine birlikte olacak..
ahanda buraya notumu düştüm.
kadınlar hep barney gibi piçlere hayran olurlar, ama iş sevgili olma kısmına gelince aradıkları ted'dir. olurda ted ile evlenirlerse, ondan marshall gibi bir koca olmasını isterler o da ayrı konudur. erkeklerin tek aradığı ise barney gibi daldan dala konmaktır.
6. sezon'un ilk bolumunde carrie underwood'ınoynacagına yonelik acıklama yapıldıgı soylense de aklımda, "ulan bu adamlar 5 sezon oldu anneyi gostermedi. ben ne yapıcam carrie underwood'la" cumlesini kurmama neden olan dizi. gerci dizi'nin delisiyimdir o ayrı konu..
tek kelimeyle mükemmeldir ve amerikan televizyon yapımcıları, sadece 20 dakikada nasıl harikalar yaratıldığını, nasıl eğlenilebileceğini gösteriyordur bu diziyle.
evet, öyle. ama 5 sezon boyunca her bölümde farklı hikaye anlatmanın zorluğu da açık, çünkü oldukça bariz kopukluklar yaşanıyor dizi boyunca. bunlardan birine örnek olarak az önce fark ettiğim bir şeyi vereceğim.
sıkıntıdan eski bölümleri izlemeye verdim kendimi. herhangi bir bölüm olarak da, 3x14 denk gelmişti. şimdi en başından anlatmaya başlıyorum hikayeyi. meraklanma sözlük, ted'in hikayesi kadar uzun sürmeyecek.
5. sezonun bir bölümünde, tam olarak hangi bölüm olduğunu hatırlamıyorum ama unutulmayan bir bölüm olduğu bariz, barney'nin her fotoğrafta aynı şekilde çıktığı bir kısım vardı. fotoğraf çekildiği anda nasıl görünüyor olursa olsun, fotoğrafta bir şekilde ayakta ve bir eli kravatını tutarken, karizmatik bir şekilde gülümserken çıkıyor.
fakat 3x14'te öyle değil. yine unutulmayan sahneleri konu alan bir bölüm olan dizinin bu bölümünde, barney ayarladığı kızların, barney ile yatmamasını söyleyen bir kızı arıyordu. bunun için lily'nin tahtasını kullanarak 64 isimden bir turnuva düzenlenmişti hatta, farklı konferanslara ayırarak. barney bütün bu kızları tek tek düşünmüş, son dörtten sonra da hepsiyle görüşüp, hangisinin sabotajcı kız olduğunu lily'nin tespit etmesi gerekiyordu, çünkü lily o kızı görmüş fakat tanımamıştı.
işin asıl kısmı da burdan sonra geliyor zaten. barney o sabotajcıyı ararken, sürekli lily ile birlikte olduğu için ve lily de bunun barney açısından güzel bir fırsat olduğunu düşündüğü için bu anların fotoğraflarını çekmişti. fotoğraflarda da tıpkı barney nasıl görünüyorsa öyle çıkmıştı. oysa barney, 5. sezonun o bahsettiğim bölümünde çocukluğundan beri fotoğraflarda hep aynı şekilde çıktığını söylemişti.
evet, sağlam bir espriye konu olması için böyle bir şey yapmış senaristler, bu çok açık. ama bu gibi konularda belki biraz daha dikkatli olabilirlerdi. yani konunun bir benzerinin 2-3 sene önce de çekilmiş olmasının bir önemi yok ki, bu süreklilikle alakalı ve kesinlikle dizi burada büyük bir hatayı gösteriyor.
eh, böyle hatalara rağmen izliyoruz tabi ki bu diziyi, çünkü her şekilde çok güzel. yeni bölümleri çıksa da izlesek artık.
bu zamana kadar arkadaşların yoğun ısrarlarına rağmen izlemediğim için bende çok büyük pişmanlıklar uyandıran dizi.allahım nasıl olur da ben bu diziyi izlememişim demeden edemiyorum. ama bunun acısını iki günde iki sezon bitirerek çıkartmış bulunmaktayım.
heryerde frends veya couplingle karşılaştırılan, 5 sezondur anneyi göstermediler diye bok atılan mükemmel ötesi şahane bir dizidir bence.
bunun nedeni ise, ilk defa bir dizide kendimi bulmuş olmam. oradaki her karakter, benim etrafımda var. yaşanılanlar, anlatılanların bir kısmını kendim yaşadım, bir kısmı ise benim hayallerim. ve oradaki ted mosby, benim aslında. yaşadıklarının bir çoğu, benim yaşadıklarıma benzemekte.
o yüzden en kötü sezonlarında bile çok keyif aldım, uyurken bölümleri rüyalarıma girdi, gündüz onları düşündüm, yaşadıklarımızın ne kadar benzediğini farkettim falan filan. ayrıca anladım ki, burada dizinin ismi ananla nasıl tanıştım olsa bile amaç kesinlikle anneyi anlatmak değil. new york ta yaşayan 5 genç arkadaşın yaşadıkları, hayattaki tespitleri bize anlatılmakta. komedi unsuru ana unsur değil kesinlikle. o anlatılanları tatlandırmak için dökülen sos. bu şekilde izlediğiniz zaman kesinlikle çerezlik bir dizi olmadığını anlıyorsunuz.
amerikada reytingleri çok düşükmüş. kim takar. amerikalı hayatın gerçek kısımlarının anlatıldığı dizileri sevmez ki.
yanisi dostlarım, bu diziyi bir kez de farklı gözden izleyin, söylediklerimi anlayacaksınız.
