ortada aşk varsa sorun edilmez. hatta hiçbir zaman sorun edilmemeli. neden? hepiniz neticede insansınız. din, dil, ırk ne farkeder? eğer fark ederse kızılderililere soykırım yapan amerikalılardan ne farkınız kalır.
mantıklı olmak lazım. beyni çalıştırmak ve aşka ulaşmak lazım. gerisi hikaye.
üniversiteden bir arkadaşımın yaşadığı bir durum. bireyler ciddi düşünürken ailelerin baskısı sonucu çiftler ayrılmak zorunda kalmıştı. aşırı saçma. saçmadan da öte. hadi kız gayri müslim olur, evlenince müslüman olmak istemez bilemem. aile veya kişi, islam kanunlarına uyuyor derim amenna da ikisi de müslümanken bu saçmalık niye?
ne gibi bir sorun yaratacağını anlamamakla birlikte bunu sorun eden bir sevgilisi olan kız şu sebeple aynı hayalkırıklığına uğrayacaktır muhtemelen; (bkz: hoşlanılan erkeğin hayvan çıkması)
babamın başına gelmiş durumdur. hatta bu kızla evlenmiştir *, sonucunda ise her mezhebe saygısı, sevgisi, emptasi olan çocuklar yetişmiştir *. bu çocuklar her iki mezhepte de çok iyi ve kötü insanlar olabileceğini, topluma hayırlı ya da hayırsız insanlar olabileceğini vs. bizzat içlerinde bulunarak gördükleri için, mezhep kavgasının saçmalığının da farkına varmışlardır. kimin allah katında daha yüce olduğunu sadece allah bilir, bunu mezhebiniz gösteremez. ayrıca bu evliliğin diğer kötü yanı, hem aleviliğe, hem de sünniliğe yapılan hakaterlerin ucunun bize dokunmasıdır. biz de şöyle bir sonuca vardık, önemli olan "insan (iyi, ahlaklı, akıllı vs.)" olabilmek. zaten kuran da bunu başarabilmemiz için ve allah'a inanmamız için bir yönlendirici değil mi?
çok muhtemel erkek annesinin kalbine ineceği durumdur..
gerçi günümüz erkek anneleri bu konuda bi ilerleme kaydetti..artık dil,din,cins ne bilim ırk,mezhep ayrımı yapmıyolar..
oğluşlarının getirdiği hiç bi kızı beğenmiyolar..
arkadaş Alevilerin ibadethane hakkını savunmak, sünniler gibi diyanetten pay almalarını savunmak, zorla sünni eğitim verilmesini, köylerine camii dayatmalarına karşı çıkmak veya sünniler tarafından oluşan önyargıları yıkmak için çaba sarfetmek başkadır ileride doğacak çocuklarının tamamen sünni bir ailede yetişmesini istemek başkadır.
ilki toplumsal sorumlulukken diğeri bireysel haktır, istektir.
Ben bir Türk Irkçısı olarak Ruanda'da birbirlerine düşürülen afrikalıların haklarını elimden geldiğince savunur, onlara üzülürüm lakin dünyalar güzeli de olsa hale bery de olsa, bunun yanında peygamber kızı hatta onu geçtim Bir Türk Başbuğu kızı kadar ahlaklı da olsa o kızı almam arkadaş. Bu Tibetliler için de geçerlidir veya diğer hakları Türk haklarıyla çelişmeyen ezilmiş milletler için de geçerlidir.
Sonuçta ben evimde olabildiğince türk kültürü yaşatmak istiyorum, çocuklarımın da haliyle türk olmasını istiyorum.
Bir sünninin de çocuklarının Ramazanda anneleriyle beraber sahura oturma isteği olabilir, keza çocuklarına namaz kılmasını annelerinin öğretmesini de isteyebilir.
Keza bu bir alevi için de geçerlidir. doğacak çocuklarının muharrem ayını anneleriyle birlikte hissederek geçirmesini isteyebilir, keza cem'i, bağlamayı sevmesini isteyebilir.
Ha ben takar mıyım?
gerçek aleviyse takmam, ama çakma aleviyse aleviliğini değil çakmalığını takarım.