yapılan hiçbir şeyden keyif alamamaktır. yaşamaktan sıkılmaktır ama yaşamak istemektir aynı zamanda. bir şeyler yapmak istemektir ama yaptığında keyif alamamaktır. konuşmak istemektir ama konuşamamak, konuşmak istememektir aynı zamanda.
Calismak eskiden zevk verirken artik zorunluluktan calisirsin. Muzik dinlemek cikis yolunken, her sarki artik fazla hareketli, fazla neseli gelir. Kitap okumaya calisirsin, okursun ama ne okudugunu anlamadan. Yemek yemek zaten zorunluluktan. Sadece uyumak istersin, uyuyup zamanin gecmesini, icindeki ozlemi azaltmasini beklersin.
Uzun süredir içinde bulundugum ruh hali. Her şey boş geliyor her seyden çok sıkıldım. Insan gormek, biriyle konuşma tenezzulunde bulunmak bile istemiyorum. Aslinda iyimser ve sosyal bir yapim var ama son zamanlarda bu kendini çokca hissettiriyor. Nasil gecer bilmiyorum da. Yaşam enerjim kalmadi, bitse de gitsem..
En güzel yıllarımı, gerçi en güzel yıllarım hiç olmadı ama neyse daha doğrusu gençlik yıllarımı mahveden bir histi. Etrafımdaki Mutlu olan ve yaşayan herkese bakardım ve anlamaya çalışırdım. Çok geç anladım ki Mutlu olmayı ve eğlenceli yaşamayı becerebilen kişiler bizden çok farklıydı, onlar olumsuzluk yaratabilecek hiçbir şeyi düşünmüyor ve kafalarına takmıyorlardı. Bu yüzdende kafaları hep rahat hep dertsizdi. Birşeyin kendisine zararı mı dokunacak? Bu kişi hemen bütün bencilliğiyle oradan gider kendi mutluluğunu engelleyecek, kısıtlayacak hiçbirşeye karışmazdı.
Peki biz öyle miyiz? Değil tabi, şu amk hayatında herşeyi anlaya anlaya, en ufak detayları bile düşüne düşüne, kafamıza taka taka kendi yaşam enerjimizi bitirip mahvolup gidiyoruz. Hayır bencil de değiliz, kendi mutluluğumuz için başkalarını görmezden gelemiyoruz. Gece başımızı yastığa koyduğumuzda bin tane düşünce geliyor aklımıza, herşeyi sabaha kadar düşünebiliyoruz, diğerleri rahat rahat uyurken. işte böyledir dostlarım, ya bizde birer aptal gibi kalabalığa karışıp hiçbir şey düşünmeden aptalca basitliklerle kendimizi Mutlu etmenin yolunu bulacağız ya da böyle işte, hep düşüne düşüne, herşeyi anlaya anlaya kendimizi mahvedip çekilmez bir hayat yaşayıp gideceğiz. Buradaki temel soru şu olmalıdır;