çabalamaya değer bir kadın görmediği için çabalamayan erkek değildir. eğri oturup doğru konuşalım. karşındakinin çabalamaya değer bir kadın olmadığını bilse bile bir kadın için çok çabalayan, çok şeyden vazgeçip, fedakarlık gösteren erkekte vardır. doğru veya yanlış tartışılır. hatta tartışılmaz. çünkü ne yaşandığını bilemezsiniz. çabalamasını da veya çabalamamasını da yani. aslında özetle şu. bir kadın sizi sevdiğini psikolojik, fizyolojik her türlü davranışlarıyla hissettirirse fizana gitseniz de sizle beraber gelmek ister. eğer bir kadın sizi sevdiğini hissettirmezse, sizin çabalamanızın veya çabalamamanızın bir anlamının olmadığını ancak psikolojik bunalıma girerek anlamış olursunuz. ne yazık ki.
töleransı gereksiz yere aşırı yükselmiş, gördüğü yoğun ilgi yüzünden kişisel gelişimini iyileştirmeye zerre kadar gerek görmeyip fırsatlarla dolu avon kataloğundan başka yazılı kaynak okumaya tenezzül etmeyen yurdum kızlarına hormonal olarak mecbur kaldığı aklına geldikçe daralan erkektir. ne yapsa kendinden daha vasıfsız insana kendini beğendirme konusunda beynini ikna edemiyordur. etse de ters tepince daha beter duruma geliyordur. tabi biraz da kibir meselesi, yalan yok.
Bir kadın ya da bir erkek için çabalamamak matah bir şey değil. insan değer verdiği kişi için çabalamalı. Bunca insan içinde onu bulabilmiş olmanız bu çabaya değer olduğunu gösterir.
Ama verdiğiniz değerin suistimali varsa yahut kendinizin zarar gördüğünüzü düşünüyorsanız çabalamamak en doğru karar.
Tanımadığım kızla gidip konuşamam. Tanıdığım kızlarla da olmadı gitti. Şimdi kızlar diyordur; “nasıl konuşamıyorlar ya” diye. Kendileri bizim yerimizde olsa onlar da konuşamayacaklardı. Bundan eminim. Çok azı konuşurdu.