Karşı cins olursa daha bir insanı rahatlatandır. Düşünsene beşiktaş sahildesin ne bebek tarafı ne kabayaş. Tam beşiktaş sahilde. Almışsın biranı sigaranı. O gün efkarlısın ya kıymışsın paraya camel değil de winston almışsın. Marlbora içecek kadar zengin değilsin çünkü. Yanına bir adam oturuyor. Çakmak istiyorsun ya da o ssnden istiyor her neyse artık. Muhabbete nasıl başlarsın bilemem. Sonra bir bakmışsın yer yer sesin titremiş, uer yer küfretmişsin sesini yükseltmişsin sana bakmış bahçeşehirin tiki öğrencileri. Akşamüstünü gece etmişsin. Hiç nasihat etmemiş, hiç aaa sen de ne bahtsızmışsın dememiş ezik de bulmamış. Arada sen dinlenirken koşmuş bi şişe şarap almış bira kesmemiş sizi. Sen eve gidemeyecek kadar zum olmuşsun. Evine davet etmiş, kafan bi milyonken ulan beni yatağa atacak demeden gitmişsin. Harbiden atmış yatağa seni ama aynı yatağa kendini atmamış. Onca paylaşımdan sonra biraz sofistike olsun diye biraz bira biraz hormon öpüşmüşsünüz. Sonra sen sabah kaçıvermişsin. Numaralarınızı bile almadan adını sormuşsun ama soyadını bilmeden.. Facebooktan twitterdan eklemeden. Bir sonrası aynı yatakta biten kız gitsin diye uyuma numarası yapan adam hikayesine dönmeden öylece bitmiş.
geçtiğimiz yıllarda gittiğimiz kampta, üç dört roman çadırı vardı. bir gece baya bir sıkıntılı geçtikten sonra kalkıp dolanmak istedim ve roman abilerin votka masası kurduklarını görüp yanlarına uğrayıp afiyet olsun dedim, buyur ettiler. oturdum içirip içirip konuşturdular anlattırdılar. sanki büyük bir yükten kurtulmuştum. tanıyor olsaydım aynı konu tekrar açılabilirdi ama öyle bir şansı olmadığı için daha güzel gelir her zaman
Tanıdığım insanlarla bile dertleşmediğim için tanımadığım biriyle imkansıza yakın olan eylem. Çok iyi dert dinlerim ama asla anlatmam. Nasıl olsa bir bok değişmiyor. Psikolojik rahatlama denen şey de işe yaramıyor bende ne yazık ki. Kendi kendimle dertleşip çözmem lazım sorun her ne ise.
insanı en çok rahatlatan eylemlerdendir.
tanımadığınız, tanışmayacağınız, dertleştikten sonra birbirinizle rastlaşmayacağınız bilindiği zaman daha da rahatlatır.
çünkü ne kadar yakın olunursa olsun her şey her tanıdığa anlatılmaz.
tanımadığın insanla dertleşmek bir bakıma kendini de yeni baştan tanıyıp derdini görmektir, tanıdığınız biri bir şekilde içinizdekileri engeller zira. öyle bir lafınızdan, bir bakışınızdan anlar sizi, utandırır. tanımadığın adam öyle mi ama? gözünün içine bakar, can kulağını açıp da dinler seni.
senin yaşamın hakkında hiç bir şey bilmeyen bir insanın seni dinlemesi olur bu dertleşmek olmaz. dertleşmek dediğin karşılıklı olur tabi sen de onu dinlersen dertleşmiş olursunuz ama objektif bakılır konuya
Hicbir zaman yapmayacagim eylemdir.Bi yararinin oldugunu dusunmuyorum.Sonuclari kotu olabilir.Bu normal olandir da.En buyuk hayalkirikligi tanidini sandigin insanla dertlesmek ve aslinda hicbir zaman onu taniyamadigini farketmektir(Kendini tanitmamayi marifet sayan ,gizemli takilmaya calisan aslinda kendine guvensiz ve samimiyet yoksunu insanlar).Bazen aklin guvenmemen gerektigini soylerken hislerin guvenmeni ister.Oysa aklini dinlemelisin.Yuregini acmamalisin insanlara "yaralarini "gostermemelisin.Seninle ilgili en ufak bi ayrintiyi bile sana misilleme yapmak icin kullanan insanlar var.Samimiyetine guvenmemen gereken insanlar.Kendine karsi samimiyetsiz ;sana karsi nasil olsun?Kendini sevmiyor seni nasil sevsin?Sonuc olarak tanidigini sandiginla bile dertlesmemen gerekirken "tanimadiginla "hiiicbir zaman dertlesmemelisin.
karşı taraf bir arkadaşım gibi beni eleştirecek ve yarın öbür gün bu anlattığım derdinizi yüzünüze vuracak endişeniz olmadığı için rahat rahat derdinizi anlatıp derin bir oh çekersiniz.