bu bir ses, bir el, arkadasinizin övdügü biri veya hic görmediginiz bir yazarin yazilarina asik olmaktir. ufak bir sebeple baslayip gerisini kendi hayal dünyamizda büyütür istedigimiz kivama sokariz.
aslinda sadece bir hayale asigizdir. bu asik olunan kisiyle yakinlasip onun o hayale uymadigini fark edip hayal kirikligina ugramamizla bir son bulur.
Kafanda o kişi için bin bir karakter oluşturursun. Hakkında ne kadar çok araştırma yapsan da onu kendi istediğin gibi dontırsın. Ve genel olarak da sevebileceğin bir kılıfın içine sokarsın. Onu kafanda mükemmelleştirirsin de mükemmelleştirirsin. Sonra ne mi olur ateş bacayı iyice sarar. Gerçekten tanıyıp öyle biri olmadığını gördüğün zaman iş işten geçmiş olur.
bir an baktıktan sonra ömür boyu sürecek bir aşk doğabilir. inanırım, ben olmadım ama olabilirdim. olanlar da olmıştur. hiç tanımadığın birisine aşık olup kalabilirsin öylece. sonra geçebilir yada geçmeyedebilir. değil mi?
aşkın mantığına en uygun şeklidir aslında ancak genellikle türk toplumu ilk görüşte aşka veya hiç tanımadığın birine duyduğun aşka inanmazlar. aşkın emek istediğini vurgularlar sık sık. oysa ki öncelikle sevgi ve aşkın birbirinden farklı şeyler olduğu düşünülürse bu konuya açıklık getirilebilir. aşk aslında bir anda olan bir şeydir görür görmez vurulmak en etkili yoludur. her aşk biter elbette ancak bitmesi onun aşk olmadığı anlamına geliyor yine toplumda.emek isteyen aşk değil sevgidir. sevgi ise bir anda oluşmaz tabi aşk sevgiye de dönüşürse uzun birliktelik olur . tanıdığın ve vakit geçirdiğin birine gittikçe duyulan his sevgidir ve artan sevgidir o aşk ile farklı anlamları vardır ....