beklemek değilde daha çok, beklemek zorunda kalmak denilmeli bence bu duruma,
aşka inanmayanlar anlamaz ben de anlamıyorum mesela, başka insanların sevdiklerine verdikleri değerleri algılayamıyorum saçma geliyor, ama çok saçma bir şekilde tanıştığım ve daha sonradan evlenmiş birini hala beklemek, hala döneceğini ümid etmek, ya da onu uzaktan izleme hevesi, beni bir nebzede olsa mutlu edip yaşama tutunduruyor. Mantıken saçma olduğunu biliyorum,
ama insan her zaman mantığıyla hareket edemiyor.
beklersin gelmez umudunu keser vazgeçersin tam her şey yolunda giderken biran rüyana girer sabah ırzına geçilmiş gibi uyanırsın yine sil baştan beklemeye devam edersin.
gelmeyecektir, bilirsin ama gene de beklersin... her gece o yatakta gelişini düşünürsün mutlu olursun bu düşünceyle uykuya dalarsın. zamanla bu düşünceler kafanın içini doldurmadan uyuyamaz olursun. uyandığında ise, bir önceki sabah olduğu gibi gelmeyeceğini kendine itiraf edersin ama gece olunca... bu şekilde sürer de sürer gider.
"hayır, hergün onu düşünecek kadar deli değilim. o zaten aklımda, burada... virüs gibi. ne zaman harekete geçeceğine, kapının ardından ne zaman görüneceğine kendisi karar veriyor."
Umut, hayattaki en büyük ve en gerekli yalanmış meğersem... insan onsuz yaşayamıyor , onunlayken de en saf kalbiyle inaniyor. Onun için sevgili dostlar yapabileceğimiz en iyi şey yalana inanmak veya inanmamak değil inanmış gibi yapmak...
ölüm ya ölüm. böyle düşünsene sonsuzluk yani birdaha asla göremeyeceksin hani bir kere görebileceğini bilsen onun umuduyla yaşarsın ama yok yani. çok acı