ayrıca herkesin statüsü farklı olayına gelecek olursak; dünyada zengin ya da fakirdin diyerek direk cennetin zenginler ya da fakirler kademesine atmıyorlar insanı.
misal;
a kişisine dünyada iyi şeyler yapabilmesi için %3 fırsat verildi
b kişisine dünyada iyi şeyler yapabilmesi için %98 fırsat verildi.
a kişisinin % 3 lük iyi iş yapması = b kişisinin %98 lik iyi iş yapması.
senin yüz liran var, benim beş liram var. benim 5 lira sadaka vermemle senin 5 lira sadaka vermen bir değil.
tabi bunu yaparken ki niyetin, yapış şeklin, samimiyetin vs. vs. hepsi ayrı etken.
milyonlar cevaplı milyarlarca sorusu olan sınava sbs muamelesi yapmayın amk.
galaksiler, gezegenler, yıldızlar yaratacak kadar güçlü ve bilgili bir varlığın kendisini yarattığına inanan bir insana; bu akla hayale gelemeyecek varlığın bir şeyi neden yaptığını soruyorsun.
allahın insana ihtiyacı mı vardı?
olamaz.
o bütün noksanlıklardan münezzehtir.
hiç bir eksikliği yoktur.
eksikliği olmayanın, ihtiyacı da olmaz.
ego?
olabilir mi böyle bir şey?
bilinci yaratanın bilinç altı olabilir mi?
insanlardan bir fayda mı sağlayacak?
yine aynı yere döndük, hiç bir eksikliği olmayanın, her hangi bir faydaya ihtiyacı olamaz.
zamanı yaratanın, yaşlanmak/ ölmek gibi bir sıkıntısı da olamaz ki; ardımda beni yad edecek birilerini bırakayım desin.
uzun lafın özü; her soruya herkesi ikna edebilecek cevap verilebilse ne inanmayan kimse kalırdı ne de dünyanın sınav dünyası olmasının bi anlamı olurdu.