Aşırı samimiyetsiz, yazdıklarından anlam olarak uzak, kalite olarak yakın birisi. Bu ülkede bu kadar çok satmış ve ilgi görmesinin tek nedeni ise gerçektende ülkedeki okurların birçoğunun bilinçsiz olması ve önlerine konulan her popüler olan eseri amaçsızca okuması. Malum yazar insanların duygusal açıklıklarını iyi bildiği için tıpkı mevcut hükümet gibi dini çok iyi kullanıp pazarlıyor. Ayrıca yazdığı sözler edebiyattan fazlasıyla uzaktır. Sırf ergen kızlarımız sosyal medyada paylaşacak söz bulsun diye yazılmış sanki tüm kitapları. Eminim ki hayatında 5 tane gerçekten de iyi diye nitelendireceğiz kitap okumamıştır.
Sıfır şiir anlayışı. Sıfır sanat. Bolca saçmalık, bolca saçmalık. Çok satan bir şairin özeti buysa edebiyatımız irtifa kaybediyor demektir. Bizim edebiyatımız dünyanın en büyük edebiyatıdır. Batının Shakespeare'i yokken bizim Yunus emremiz vardı. Bu topraklar ne şairler, ne yazarlar gördü. Bu topraklar da şair olmak Münevverlik ister. Şarlatanlık değil! Bugüne kadar birçok şiir, öykü yarışmasında jürilik yaptım. Emin olun lise talebelerinin elinden çıkmış olan şiirler bu şairin (!) şiirlerinden kat kat daha güzel. Abdülhak Hamit Tarhan'ın bile sığ olmakla eleştirildiği bir edebiyatta siz kim oluyorsunuz? Söyleyeyim kitap tüccarı.
kişiliğini bilmem belki iyi bir insan olabilir kendisi ama kesinlikle bir yazar değil. isterse yüz milyon satsın kitabı. yayıncısı tonlarca para harcasın reklam yapsın tasavvufla manevi değerlerle malı götürsün. yazdığı kitaplarda dişe dokunur bir şey olsa eyvallah diyeceğim. hadi hepsini anlarım da aliya izzet begovic'in sözünü değiştirip kitaba koymasına ne diyeceğiz? hadi koymuş kitaba sayfasındakilerde beğeniyor vaaavvv ne yazmış. zır cahiller kitap okusalar o sözün kime ait olduğunu bilirler ama okumadıkları için nereden bilecekler. eğer bu ülkede "gerçekten kitap okuyan insanlar" olsaydı acaba bu tip insanlar tek kalem oynatabilir miydi? hadi oynattılar diyelim yüz tane kitap satabilirler miydi? tabi ki hayır. olay bu kadar net.
aliya izzet begovic: "Ve her şey bittiğinde, hatırlayacağımız şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın sessizliği olacaktır."
hikmet anıl öztekin: "en sonunda da düşmanların sesini değil, dostlarının sessiz kalmasını hatırlar insan"
Din üzerinden prim yaparak muhafazakar kesim tarafından pohpohlanan, Eline kalem kağıt alan birçok bireyin yazabileceği tarzda yazılara olan boş yazar.
türkiye'de tüm zamanların en çok basılan şiir kitabı o'na aitmiş. türkiye'de şiir nerelerde ve popüler kültürün şiire etkisi ne boyutta olduğu aşikardır.
rakı-balık kültürü misali çay-edebiyat kültürü oluşturmuş. çay için adeta deliriyorlar. çay demek bu arkadaşlarda, başka bir kafa yapıcı özelliğe sahip. bu kesimde muhafazakarlık had safhada. okuyucu kitlesine bakın, birbirinin kopyası insanlar. pek şiir bilgilerinin olduğunu sanmam.
yazsın, üretsin. bir şey demiyorum. sözüm, kaliteli şeyler üretimedir. dönemin kültürü böyle eserleri zirveye taşır. rüzgar kaybolunca, yığın bir eser olarak ortada kalakalır. hayatı sorgulamayıp maneviyata kör zihniyetle sıkı sıkı bağlananların ruhlarını okşaması normaldir. hiç renkleri görmemiş insana renkleri nasıl anlatırsın ki?
Onca övülmüş illa o kitabı al ve oku ısrarlarına dayanamayıp raftan alıp şöyle bi karıştırdıktan sonra ben bu kitaba para vermem deyip hızla uzaklaştığım yazar aday adayı.
kitapherif kullanıcı adını "kutuphaneavcisi" yaparak sıyrılamazsın bu işten. para alarak bu adamın reklamını yapmana eyvallah da gelip de buraya da entry girmenin ayıbı ile yaşa sen. sizin gibiler yüzünden bu ülkede hikmet anıl gibi kalem cahilleri parsayı toplarken, gerçek yazarlar kaybolup gidiyor. çok para kazan ama onursuz olmasın hiçbir şey. onursuzca yaşayın siz!