az önce sona eren indiana maçının ilk dakikasında mike dunleavy den sağ gözüne dirsek yiyerek oyundan çıkmak zorunda kalan milli basketbolcumuz. umarım ciddi bir sorun yoktur.
şimdi şöyle bir sorun var. nba'de bir oyuncuya 5+ yıllık bir kontrat veriyorsanız ya kendisi çok gençtir ve o verdiğiniz sene olmasa bile ileride o parayı hakedecek bir oyun ortaya koyacağını bildiğiniz/tahmin ettiğiniz için o kontratı önerirsiniz, ya da aslında o kontratın ileride biraz olsun elinizde patlayacağını bilirsiniz ama kontratın ilk iki senesinde zaten sizin istediğiniz katkıyı o oyuncunun vereceğini ve kalan senelerde de "idare eder seviyede" bir performans ortaya koyacağını tahmin ettiğiniz için sürenin 5+yıl olmasına "göz yumarsınız". toronto hidayeti bu ikinci teoriye dayanarak takımına kattı. ancak bence hido'ya verilen bu kontrat, tarihin en kötü kontratlarından biri oldu. nedeni hido'nun kötü oyuncu olmasından değil, rol uyumsuzluğundan. hido hiç bir zaman topsuz alanda efektif bir oyuncu olmadı. asist yeteneğinin farkına vardığından beri top onun ellerinde olduğu zaman takımı adına fark yaratmayı başardı. bu nedenle şu anki haliyle orlando, san antonio veya milwaukee gibi uzunların üzerinden oynayan ve spacing'e değer veren takımlar için çok değerli bir oyuncu olabilir, ve yine de 10 milyon dolar etmese de 7-8 milyon dolarlık bir oyuncu görevini görerek bu takımları bir üst seviyeye çıkarabilir. ancak, tamamen şuta dayalı ve topu elinde isteyen guardların kol gezdiği bir takıma siz hidayet'i alırsanız, o adam şutörlükten başka işe yaramaz o takımda. şu anda hidayet'in yaptığı katkıyı kyle korver da yapar toronto'ya. yani istenen amaç için kullanılan araçta bir hata var.
hido için bir sorun yok tabii, o zaten nba finaline çıkmakla tatmin olmuştur. şehir uluslararası anlamda önemli şehir, aldığı para da zaten inanılmaz bir para olunca toronto'ya kaçmak doğal gelmiştir.
ancak bundan çok değil 3 sene sonra toronto tekrardan bir rebuilding mode'a girmek zorunda kaldığında herkesin soracağı soru "biz ne demeye bu adama yıllık 10 küsür milyon dolar veriyoruz" olacaktır.
bir toronto taraftarı olduğum için kalbim kırık. bargnani ve hido'ya verilen o kontratlar geleceğimizi piç etti maalesef. bosh da aklı varsa kaçar gider, biz de elimizde iki savunma yoksunu beyaz oyuncuya salary cap'imizn yarısını teslim etmiş olmanın sevinciyle(!) hayatımıza devam ederiz.
sonuç: 2-3 seneye overpaid sözcüğüyle beraber cümle kurma rekoru kırdırtacak milli basketbolcu.
toronto raptors'ın miami heat'e 97-94 yenildiği maçta koç jay triano tarafından bir dakika bile oyuna sokulmayarak kenarda oturtulmuştur. keşke sene başında portland trail blazers'ın "gel bu takımın temel direği ol" teklifini ekstra iki milyon dolar için reddetmeseydi. sene sonunda chris bosh'un da takımdan ayrılacağı kesin olduğuna göre hido kariyerinin son dönemini adeta yerlerde sürünen bir takımda geçirmiş olacak. ah be hido, gitseydin ya portland'a.
bir gün eşiyle istanbulda gezerken bir simitçiyle karşılaşırlar hidayet simidin fiyatını sorar ve hepsini alır simitçi gittikten sonra eşi sorar niye hepsini aldın diye o benim tepsimdi eskiden ben o tepsiyle simit satardım biri gelip simitlerin hepsini alsa diye dua ederdim hep o çocuğun duasını gerçekleştirdim ben der.
roberto carlos un fenerbahçe ye transferi gibi bişey oldu bu abinin toronto ya transferi , elbette iyi oynayıp takımın lideri olup toronto yu play off lara taşıma misyonu yüklemiştir kendisine ama aldığı garanti parayı görünce insanın arada bir siğerim lan bu işi diyesi geliyodur.
toronto koçunun hiçbir şekilde güvenmediği oyuncu. hidayet'in uzun boyuna rağmen, hücumda boyalı alana gömülü bir şekilde pas alıp bire bir sayı yapacak oyuncu olmadığını ben burdan görüyorum, adam sahanın iki metre ucundan göremiyor. orlando da topu hücuma hızlı, güvenli ve gerçekten üstün zekasıyla taşırdı, ama şimdi toronto'da aldığını atmaktan başka görev verilmiyor ki çok kısıtlı oynuyor.
kısacası kariyerinde tırmandıkça tırmanan, ve günün birinde bir takasla eş zamanlı yarı seviyede zikzaklar çizen milli basketbolcumuz, orlando gibi bir takımda, son topu kim kullanmalı anketinde zirvede olup, kıçımın takımı toronto da ilk topu kullanamaz oldu. üzücü ve ilginç
bu gece oynanan chicago bulls maçında 6 sayı, 9 asistinin yanında 19 ribaund alarak kariyer rekorunu kırmıştır. fakat bu üstün performansı bile takımının 16 sayı farkla mağlup olmasını engellemeye yetmedi. zaten kendi beğennmiş, ruhsuz avrupalı oyuncular ve ligin en yumuşak pota altı oyuncularından bosh ile birlikte ne yapsa olmayacak. umarım gelecek sezon iyi bir takasla, şu lanet takımdan da, taraftardan da, şehirden de kendisini kurtarır.
türkiyenin yetiştirdiği en iyi üç beş basketbolcudan biridir. çok iyi saha görüşü yanında oyun zekasıda üst düzeydedir. potaya giderken topu saklayıp vücudunu iyi kullanır. kritik anlarda daha yüzdeli atar. topu deli gibi elinde tutma sevdalısı olmayan oyuncuların yanında çok iyi iş yapar, ve fakat efektif bir şekilde oynayabilmesi için kendisinin yönlendireceği hücum setleri çizilmelidir.
geçen yazdan itibaren başlayan düşüşü ise oynadığı takımların oyun stili ve kötü coaching ile doğrudan ilişkilidir. milli takımımız için çok fazla birşey söylemek gereksiz olacaktır, zira takımın başındaki tanjevic kişisi ispanya maçından sonra inanılmaz hatalar yapmaya başlamıştır, ki en başından bu kadrodan çok daha iyi bir kadro ile oynayabiliridk. toronto performansına gelince; jay triano gibi saygı duyduğum bir koçun hidayeti bu kadar kötü kullanması beni şaşırtmıştır. nedense kendisine hiç güvenmemektedir. bu güvensizliğin sebebini bilmek ise imakansızdır. zira sezon başında izlediğim birkaç maçta tüm hücumları hidayet yönlendirirken, bu torontonun sezon sonunda doğunun ilk dört takımını zorlayacağını, play off ilk turunda ise muhtemel bir süprize imza atacağını düşünmüştüm. fakat jay triano hidayeti bozulan setlerin alternatifi bir şutör olarak kullanma düşüncesi hem torontoyu hem de hidayeti serbest düşüşe geçirdi. aynı zamanda raptors kadrosuda hidayetin oyun tarzına ters bir kadro. ligin belki de potansiyel en iyi pas yapabilecek kadrosu ancak buradaki potansiyel kelimesi asıl can alıcı nokta. jose calderon, jarrett jack ve chris bosh sadece top kendi elindeyken etkili olması hidoyu hido yapan özelliklerini sahaya yansıtamamasına sebep oldu.
kendisinin en yakın zamanda, kendi oyun tarzına uygun olabilcek bir takıma takas olmasını diliyoruz.
bu arada kendisinin yaptığı iki asist sezonun en iyi on asisti arasına girmiştir.
an itibariyle ntvspor haberine göre çok mutsuz olduğunu açıklayan basketbolcumuzdur.
2-3 milyon dolar fark için kendisine ve kariyerine uygun bir takıma değil de toronto gibi bir takıma gitmesi, yerel medya ve taraftarlarla yaşadıkları, takım içinde pek de seviliyor görülmemesi nedeniyle toronto macerası kısa sürecek gibi görünmektedir.
orlando'da efsane oyuncular arasına girebilecekken, küçük (!) para hesaplarına girmesinin bedelidir bu. tamam, paradır, puldur, şudur budur ama dünyanın hiçbir yerinde para gözlü olduğu izlenimi veren insanlar sempatik bulunmazlar. bu yetenek meselesi değil, kişilik meselesidir.