uzun yıllar boyunca her yıl 14 şubatta sevgilisiyle ayrılan, zamanla kronik hale gelmesinden dolayı müzminleşen, ardından bu kronikleşmiş durumun kompulsasif rahatsızlıklara sebep olması, açmadığı çakra ulaşmadığı nirvana kalmamasına rağmen bu sene de kocaman gözlerle yatağının içinde elinde telefona bekleyen, artık insan mı dersiniz ne dersiniz, öyle tipler var yani biliyorum.
14 şubat lanetidir. gerçi abartıp 14 şubatı 2 kişiyle geçirenler de vardır, o zaman da pek bir şey değişmemektedir. dolayısıyla pek de mühim bir konu değil sevgili okur.
hediye+çiçek+akşam yemeği(pahalı ve romantik olacak)+müzik dinlemek(pahalı, tanınmış biri ve romantik olacak) kalemleri hesaplandığında her 14 şubatta en az 500 kaat karda olmak demektir.
ne hikmetse 14 şubat tarihinde birşeylere var, bi cenabetlik.
ulan ne zaman bir sevgilim olur, 14 şubata gelmeden bi şekilde ayrılırız. ya da 14 şubat'ta.
tarihin hassasiyetinden mi yoksa bunu kaldıramadığımdan mıdır nedir?
bir de;
(bkz: sevgililer gününden nefret eden kızlar) diye bir takım vardır. hepsi burdan denk geliyor sanırsam. ya aslında iyi bir şey. ama artık sıkıldık yahu. sevgilimi alıp beline sarılıp, tunalı'da gezip; kuğulu'da simit yemek, sonra biraz daha gezip; sürpriz bi akşam yemeği... **
(bkz: sorun ben değilim sorun kızlar)
14 subat tarihinin uğursuzluğunu hissettiren, şubat ayından soğumanıza neden olan durumdur. her yıl bu talihsizliği yeneceğinizi düşünerek pembe hayallere dalar bünyeniz ancak beklenilen an geldiğinde yalnız başınıza olduğunuzu bir kez daha farkettiğinizde valentin' in bu günü kutsamasından nefret edersiniz.
koskoca ömrümde 2009 senesinin 14 Şubat ında yıktığım hayat gerçeğim(idi).. ha nooldu başım göğe mi erdi? yok hala bibuçuktan halliceyim ama 14 şubat ın romantik salaklığına verdiğim değerin bi mok olmadığını anladım ve aslında hayatımda "o" varken her gün 14 şubatmış onu gördüm...
sadece 14 şubat mıdır yanlız girdiğim diye sorarım kendime. cevabım hayır. keske diğer günler sevgilim olsa da o gün olmasa. var bende bir lanet gidiyoruz bakalım nereye? nese çok koymasa da giren insanı derin düşüncelere sevkedebilen, aşıklar tarafından sevgi dolu anılarla yaşanan bir gündür efem.
(bkz: darısı bizim başımıza)