insanlığa ve karşı cinse karşı yapılan düz, taş devri ayıplarından bahsetmiyorum dahi.
Kaçak göçmenlik, vize istismarı, vergi hırsızlığı gibi büyük, yere çöp atmak, tükürmek, yayaya kırmızı yanarken yayayken karşıya geçmek, otomobilde gerektiği her durumda sinyal vermemek gibi minör hareketler,
Hayvanları korumaktan çekinmek, kişisel hijyenden ödün vermek gibi olaylara hiç karışmadığım için gurur duymaktayım.
Alkolun tadını bilmem, hayatımda hiç faiz’e bulaşmadım, hayatımda hiç uyuşturucu görmedim bile.
E kötülüklerden uzağım ama hala mutlu değilim?
Laaaan? Bu işte bir iş var.
Edit; dızcı faruk yine iş başında.
uyuşturucu kullanmak ya da ot denen uyuşturucuyu övmek,
aşk-ı memnu, ezel, kurtlar vadisi, twilight, çok güzel haraketler bunlar, survivor tarzı şeyleri izlemek gibi şeylerdir.
Başladığında sokaklarda insan kalmadığı, kahvelerde çıt çıkmadığı, lisede ders aralarında sadece bu konunun konuşulduğu zamanlarda dahi izlemedim. Tahammül edemiyordum.