Ah ah sığamıyorum ki dünyaya. Sebepsiz değil. Birikmiş sebepler beklenmedik anlarda vuruyor. Ya kabullenmeye korkuyorsun ya da henüz oturup düşünmedin sebebini. Belki de yersizdir ufacık bi şeydir. Bendeki öyle. Ama öyle çok tekrar etti ki kendini. Sığamıyorum dünyaya.
Bir yerde okumuştum yanlış anımsamıyorsam şöyle bişey diyordu; yapmakta olduklarınla yüksek benliğin uyuşmadığı zaman durduk yere gibi gelen, sebebinin farkında olunmadığı bir durumda yaşanırmış bu tür mutsuzluklar.
garip bir durumdur. içine sanki bir öküz oturmuş gibi hissedersin. gülmek dolaşmak istemezsin. sadece boş boş oturmak ve bir an önce bu histen kurtulmak istersin. ama olmaz o günün tamamı zehir olur sana. kendini sadece sevdiğin insanın kollarında güvende ve mutlu hissedebilirsin. o anı yaşamak içinde neler vermezsin.