kendisi benimdir , vardır arkadaş diyebileceğim insanlar ama düzenli görüşmeyiz , genelde tek tabanca takılırım , birilerine bağımlı olmayı sevmem , neredeyse sıçmaya bile senkronize bir şekilde giden arkadaş gruplarını gördükten sonra soğudum bu işlerden , olum biraz kendiniz olun ya , bu ne amk koyun sürüsü gibisiniz başınızda bir çoban , o ne derse o olur , ne güzel iş lan.
ben gelemem aga böyle şeylere , benim bu hayatta kimseye eyvallahım olmadı şu saatten sonra da olmaz , çok şükür hayatta ailesi haricinde tek bir zaafı olmayan biriyim , alkol , karı kız , sigara , uyuşturucu , para , makam , mevki , şan , şöhret , sevilme hissi ve bunlar gibi her insanın zaaf duyabileceği şeylere karşı ilgim yok , tam anlamıyla bir makine gibiyim , bu makinenin dişlileri arasına arkadaş adı altında çomak sokmaya hiç niyetim yok
madem ki tek doğdum , tek yaşar , tek ölürüm , çok şükür kimseye ihtiyacım yok.
arkadaş kolay bulunur. ayaküstü sohbet ettiğin biri bile arkadaşınız olabilir. ama bunlar yüzeysel samimiyete dayanan ilişkilerdir. yapmacıklık denilen şey bu ilişkilerde bolca bulunur. sadece vakit geçirirsiniz beraber, "an"ı yaşarsınız.
he ama dost diyorsanız, o bambaşka bir mesele. ben hala dostum diyebileceğim birini bulamadım, belki benden kaynaklanıyordur.
geçen arkadasıma asosyalım dedım götüyle güldü her gün dısardasın dedi.oysa ben kendımı içine kapanık ve asosyal olarak görüyordum. çevremde kimseyi görmüyorum mesela.dostum yok yakın arkadasım bi tane.
Böyle kızlar varsa beni bulsun sonuçta yalnızlık allaha mahsustur insanların da ihtiyaçları oluyor yani. Sen yanmasan ben yanmasam olmaz bu iş. O yüzden mesaj kutumu yakın anam.
insanlarla kolay kolay iletişim kuramıyorum ve dolayısıyla kolay kolay ısınamıyorum. niye öyle ben de bilmiyorum, açıkçası ben de bu duruma pek bayılmıyorum ama huylu huyundan vazgeçmiyor işte.
tamam, yalnızlık = özgürlük olabilir eyvallah ama o da bir yere kadar. insan belli bir zamandan sonra bir şeylerini paylaşabileceği birini yahut birilerini arıyor etrafında.
Benim o insan, anaokulu dahil olmak üzere okul okul, şehir şehir gezen benimdir o. Sabit bir okul hayatına lise de geçtim ben; yani ne ilkokul arkadaşım var yıllardır görüştüğüm ne de mahalleden... Öyle ki ağız tadıyla Sivaslıyım bile diyemem ben. Van'da doğmuşum, ilk okul üçe kadar erzurum'da okumuşum sonra 4. sınıf yine Van, 5 kırşehir falan filan... Hiç arkadaşım yok benim... Öyle canım diyeceğim, ciğerim deyip bağlanabileceğim çünkü ben bağlanmamayı daha ilkokul arkadaşım Mustafa'ya sarılıp "bir daha görüşemeyeceğiz değil mi?" sorusuna ağlayarak cevap verirken öğrendim. Ben büyüdüm Mustafa büyüdü... Facebook'tan bulayım dedim ne acı soyadını hatırlayamadım. Benim nasıl arkadaşım olsun ulan!
Ordan oraya savrulmuş bir hayata sahip olan insandır.
zaafların, çıkarların ve "yalnız ben" çerçevesinin olduğu çağlarda en çok görülen insan tipidir ve sürecin devamlılığı durumunda a-norm'al değil, norm'al olarak adlandırılır.
Çünkü birey buna içgüdüsel olarak itilir; yaşaması için böyle devam etmelidir. zamanın ruhu doğrultusunda, bir savunma mekanizması geliştirmiş insan tipidir, de denebilir.