Benim aşık olma konusunda kişisel bir kriterim var . Ben hayatımda ne zaman bir kızın kıyafetlerini sevdiyesem o zaman ona aşık olmuş oldugumu fark ediyorum.
Hani bu giyim tarzı veya dekolte falan mevzusu değil.
Bir insanın giydiği sweat shirt size kutsal bir nesne gibi gelmeye başlıyor.
Hiç tanımadığın, belki adını bile bilmediğin birine her şeyini duygularını emanet ediyorsun. O bunlara iyi mi bakar kötü mü bakar düşünmüyorsun. Belki kıracak belki yerle bir edecek emanet ettiğin şeyleri ama ediyorsun işte. Karşılığında aldığın tek şey kimi zaman şairin dediği gibi 'seni sevmek saadeti' kimi zaman da bitmek bilmeyen kendine karşı duyduğun öfke.
basit olucak ama anlatamazsınız. çünkü herzaman mantıksal hareket eder sevmek için mantik gerekmicegini anlatamazsın. olay bundan ibaret. taki başına gelene kadar.
böyle çok yorgun ve aç bir haldesin yalnız yaşıyorsun ve sana yemek yapacak kimse yok evde ama bi eve geliyorsun annen sana sürpriz yapmış sen yokken bir sürü güzel yemekler yapmış işte aşk öyle bir mutluluk.
Gün doğmadan uyandığınızda bir sis görürsünüz ya. Kısa bir süre orada durur, sonra birden yok olur gider. Aşk gerçekliğin ilk ışığında kaybolup gidecek bir sistir.
Niye anlatıyorsunuz ki boş boş. Böyle boş bir konu için o kadar entry girilmesine şaşıyorum hatta. Yazılanlar farklı şeyler olsa içim yanmayacak. Klişe duvar yazılarını geçmiyor yüzde doksan dokuzu.
Onun yerine gidin bir şiir okuyun, bir şarkı söyleyin. Yararlı bir şeyler yazın. Hatta yararlı olmasına bile gerek yok. Eğlenceli bir şeyler yazın. Espri yapın, boş muhabbet yapın. Ama buraya gelip de ne komik, ne kimseye bir şey katmayan ve aşkın değerini de düşüren, onu ayaklar altına alan sözler yazmayın.