Babamın bi lafı vardı gençken derdi ki; "oğlum bak, delikanlı adamsın kızlarla gez toz ye iç eğlen yedir içir sula sal gitsin, sakın kılına dokunma" ona da dedem rahmetli öyle söylermiş. Ee biz babadan böyle gördük. Yapacak birşey yok. ilaveten, ilerleyen görüşmelerinizde iş ciddiye binerse, gerçekten aradığınızı bulmuşsanız, bir tezim vardır hep söylerim:"bir adam nasılsa, karısı da öyledir" misali o hanım size en güzel hediyeleri alacak ve mutluluğunuz için elinden geleni yapacaktır. Zira hayatta hiçbir iyilik karşılıksız kalmaz. Siz karşılık beklemeseniz dahi..
Sevgiliydik, hesapları hep ben ödedim.
Nişanlandık, hesapları yine hep ben ödedim.
Evlendik, bütün hesaplar artı onun her türlü masrafını ben ödedim.
boşandık, nafaka ödüyorum.
koduğum dünyasına bu kadının finansörü olmak için mi geldim ulan ben ? sokayım böyle hayata...
Erkek ödemelidir arada da kadın ödeme yapabilir. Herkes para için birlikte olmuyo sonuçta hayat müşterek.
Kadın ödemelidir diyosan da ödeme sırasında kadının elini çantasına atıp cüzdan çıkarması kasiyerin bi kadına bi size bakması sizi rahatsız etmiyorsa kadın öder ve çıkar.
bizim gördüğümüz, bildiğimiz erkek öder. ona göre hazırlıklı gidiyorsun zaten oralara. ancak erkek her şeyi ödeyemeyedebilir insanlık hali. o zaman yemeği erkek öder oradan çıkılıp başka bir mekanda içilen kahveyi vs kadın. böylece ortada herhangi bir sorun kalmaz. kimse kırılmaz kimse üzülmez hakkaniyetli de olur sanki. hem kadın bireyde mutlu olur bu şekilde kendi ayakları üzerinde durabildiğini hisseder karşısındaki insana yük olmadığını hisseder.
genelde yemeğe çıktığım kız arkadaşlarıma hesabı ödetmem bir müddet sonra kız arkadaşım kendisi de ödemek isterse ve ısrar ederse ödeyebilir. Benim için sorun teşkil edecek durum hiç hesap ödemeyip erkek arkadaşını lüks restoranlardan çıkarmayan ve sürekli dışarıda erkek arkadaşı yanında olduğu için kendisini maddi olarak özgür hisseden kızların durumudur.
Bunun birde evlilik öncesi versiyonu var, kız çalışmaz evet çalışmak istemeyebilir ileride çocuğunun her zaman yanında olarak annelik yapmak isteyebilir ancak iş evlilik hazırlıklarına geldiğinde ev eşyalarına geldiğinde istemediği tek şey dolmabahçe sarayındaki kristal avize kalıyor gerçi onu da isteyenler çıkıyor. sonuç olarak erkeğin hesap ödemesi gayet normal ancak kız arkadaşların da biraz kendilerine dikkat etmesi gerekli. Haydi linç başlasın.
bu konuda sevgililerin mevzuyu aşması lazım, birbirlerine çok rahat paralarının olmadığını söylemeleri gerekir, bugün de senden diyebilmeli, insanları zor duruma düşürmeye gerek yok.
yalnız flört aşamasında erkeklerin bu konuda daha öncelikli davranması gerektiğine inanıyorum, yanlış anlaşılmasın kadında elini cebine atmalı ama öncelik erkekte olmalı, çünkü kadınlar paradan kaçan erkeklerden hoşlanmazlar, bu konu sonra aşılıyor.
birbirini seven iki insan için konu bile olmayacak konudur. fakat ilk tanışma ve birbirini tanıma aşamasında erkek ödemesi uygundur. tabi bu arada kız da erkeği zor durumda bırakacak şekilde davranmamalıdır.
100 liralık hesap geldiğinde hadi canım 50 sen 50 ben olayına acayip kılım. atıyorum yemeği erkek ödüyorsa kahveyi de kız ödesin, ne bileyim çayı tatlıyı o ödesin. Bir ortamda sadece mümkünse sadece bir taraf elini cüzdanına atsın. Aksi takdirde kasada geçirilen vakitler ziyadesiyle sıkıcı. Uzadıkça çok daha sıkıcı. Evliler için sıkıntı yok zaten hesap ortak ama sevgiliysen kendi içinde kurmalısın dengeyi. Sürekli erkeğe de itelemeye gerek yok, adam kullanmaya giriyor çünkü o.Çok çirkin bence. Biraz hakkaniyetli olmak lazım.
hesap gelen erkeğin ve kadının değil de, daha çok başkalarının sorun yaptığı durum. bunu sorun yapan çiftlerde var ama, yapmayanları da birbirini sevenleri zaten. ama illa ki bir şey söyleyecek olursam, hesap sırasında, ödemeye hazırlanırken, kızın samimi bir şekilde hayır olmaz öyle şey diye elini çantasına atması hoşuma gider açıkçası. yine o hesabı ben öderim veya kız kendini rahat hissetsin diye anlaşırız o öder önemli değil. ama hayır olmaz öyle şey demesi, beni gerçekten önemsediğini belirtir diye anlarım ben. çünkü öbür türlü kendimi bir cüzdan ve yanında görüntü olsun diye hissettiren biri olduğunu ve olduğumu anlarım. bu da hoş olmaz.
hiç erkek kız ayrımı yapmam. benim bildiğim özel bir durum yoksa davet eden öder. mekanı kim seçmişse oraya gidelim demişse o arkadaş misafir ettiği kişiyi görgü kuralları çerçevesin de çekmek zorundadır. bu benim misafirim için de aynı, beni misafir eden için de. diyeceksiniz iki sevgili sürekli birbirini davet mi eder ? ben iki çay içtiğin mekan için konuşmuyorum kitlenecek hesap olan yerler var orada misafir edilir/olunur. gittiğin kafeterya içinse iki sevgiliden , içinden gelen öder, sırayla öder . parası olmayan gitmeden söyler , karar verilir ona göre. çok zor değil bu işler abartmamak gerek. mesela ben birisi önden koşa koşa gidiyorsa kasaya , arkadaşımın hevesini kırmam . en uyuz olduğum şey kasa önünde ben ödeyecem mevzusu yapılmasıdır . en sevdiğim ise arkadaşlar arasında sıralı ya da ortak hesaptır. örneğin sen öde tatlılar benden derse biri eyvallah ya da hesap gelir beklenenden fazladır. atsın herkes üç-beş lira denir. bunları diyemediğim ortama da girmek istemem.
