dinlemekten hep kaçtığım şarkılar listesinde ilk beşte yer alan cem adrian-aylin aslım düetidir.
şarkının ve sorunun cevabı bellidir: evet!
&feature=share
beklemek, şimdi hiç duymayan birine,
dünyanın en güzel şarkısını söylemek kadar anlamsız.
umut, şimdi hiç görmeyen birine,
gökkuşağını anlatmak kadar zor ve imkansız.
herkes gider mi? herkes gider mi?
çok erken degil mi? söyle bana küçük adam!
Gönderilir belki de! zorla, itekleyerek. Durmak istersin, karşındaki durmaz ya da durdurmaz yerinde bir türlü. Birkaç kelimelik cümleyle canını yakar, gönderir.
bu şarkıyı dinleyenler olarak cevabı biliyoruzdur. ama insan bilmemek istiyor hep, farkında olmak istemiyor. cem adrian'ın (bkz: bana ne yaptın) ve (bkz: sana bugün bir şeyler anlatmam gerek) ile tanrılaştığı şarkıdır.
gecenin en cok bu saatlerinde, elinde sigaran, aklinda 'gidenler'in varken, seni aglamakli yapandir. En azindan beni yapandir. O kadar vuruyor ki... Birazdan eski giyilmiş bir esyaya sarilip tekrar aglattiracaktir. Yalnizligi defalarca güzel kilan ama ardindan umarsizca yerlere vurandir. 'kimse bilmiyor, kimse görmüyor ve sen hala üşüyorsun...'
Hala yalniz misin? Sadece "özgür".
peki mutsuz? Sadece alismis.
peki ya aşık? Sadece eksik.
peki ya sen? Hala bekliyor musun?
Beklemek, şimdi hic duymayan birine dunyanin en guzel sarkisini soylemek kadar anlamsiz.
Peki ya umut? Umut simdi hic gormeyen birine gokkusagini anlatmak kadar zor ve imkansiz.
