sadece müslüman ülkelere has bir durum değildir bütün dünya ülkelelerinde en az bir tane gariplik vardır. örneğin iranı idam yüzünden eleştiririz ama amerikayı unuturuz. *
her ülkenin içinde çünkü yahudi ajanları, lobileri, mason dernekleri, rotaryenler vardır. bunlar milliyetçi, ulusalcı, yardımsever görünüp müslüman ülkeleri sen ben davasına mezhep kavgalarına, kamplara bölmüşlerdir. çünkü islamiyetten korkarlar sevmezler. cahil müslümanlar da bunlara sevgi besler bilmeden yardımcı olur bu kişilere...
müslüman kişilerin çoğunluğu oluşturduğu ülkelerde gelişmemişliğin, kaosun ve ilkelliğin hakim olmasıdır.
Bu konuda günler sürecek nutuklar atılabilir. Ama ne sizde bunu okuyacak zaman, ne de ben de bunu yazacak istek var. Yine de birşeyler attıralım ortaya olur mu?
Başlığa uygunluğu açısından konuya girecek olursak; evet her müslüman ülkede bir garipliğin olduğu doğrudur. Müslüman ülkeden çıkarılması gereken anlam, o ülkedeki devlet erkinden ziyade halkın çoğunluğunun islamiyete inanıyor olmasıdır. Yazının bundan sonraki kısımlarında geçecek olan müslüman ülkeler ifadesinden bu anlam çıkarılmalıdır.
şimdi efenim, herşeyden önce meseleye müslümanlar, hristiyanlar, yahudiler, bilmemkimler şeklinde yaklaşmak hatanın daniskası olup, bizleri hiçbir sonuca götürmez.
Meseleyi daha derinden inceleyebilmek için, dinlerin siyasi çıkarlara ne şekilde hizmet ettirildiği hususunda da bilgi sahibi olunmalıdır.
Ben meseleyi temelinden çözdüm aslında ve ahan da cevabı veriyorum : Ahiret inancı...
Evet yanlış okumadınız, ahiret inancı...
Şimdi teorimizi açıklamaya çalışalım. islam inancında yoğun bir ahiret inancı vardır. islama göre, dünya hayatı süresince gösterilen her türlü davranışın, yapılan ibadetin, hatta küçücük yalanların bile ahirette bir karşılığı olacaktır. islamın belirlediği kriterler esas alınarak, kişinin günahları ağır basıyor ise cehenneme, sevapları ağır basıyor ise cennete sevk edileceği bilinir. Günahkar müslümanlar ise, günahları nispetinde cehennem ateşinden faydalandıktan sonra cennete transit geçiş yapacaklardır.
Bu bilgilerin ışığında şunu söyleyebiliriz; biz müslümanlar ahiret odaklı yaşayan insanlarız. Asıl sonsuz yaşamın ölümden sonra başlayacağını, dünya hayatının aslında bir demo olduğunu bildiğimiz için, dünyevi çıkarları, elde edilecek dünyevi kazanımları çok da iplemeyiz. Hatta bunu vurgulayabilmek için de bir takım meşhur hikayeler anlatırız birbirimize. Bunlardan en meşhuru da vehbi koç'un çoraplarıdır. Çorap hikayesine burada girmek istemiyorum. Merak edenler internetten araştırabilirler. Çok merak edenler için küçük bir ipucu vereyim; hani vehbi koç çoraplarını bile götüremiyordu mezara... hah bak şimdi jeton düştü değil mi...
Bakınız sayın sözlük camiası, yahudilikte ve kısmen hristiyanlıkta ise durum tam tersidir. Yahudilerin öte dünya inancı yine bu gezegen üzerinde hüküm sürdürecekleri ve dünyaya yumuşak iniş yapacak bir mesih tarafından kurulacak sonsuz yahudi krallığı üzerine kuruludur. Yani onlar kendilerini bu dünyada kalıcı görmektedirler.
Bu noktada kendimize şunu sormalıyız; bu gezegene, sanki buradan hiç gitmeyecekmiş gibi kimler kazık çakmaya çalışmaktadır?
Hal böyle iken, bir müslüman evladının bu dünyanın zenginliklerine tek başına sahip olabilmek için türlü dalavereler, entrikalar çevirmesi beklenebilir mi?
işte meselenin özü budur.
Buna karşın küresel ibneler ne yapmaktadırlar?
Sonsuza kadar hüküm süreceklerine inandıkları dünya krallığı için altyapı çalışması yapmaktadırlar.
Buranda tüm yahudilere ve kısmen benzer inanca sahip hristiyanlara seslenmek istiyorum...
Efendiler, bu dünyanın tamamına hakim olmak için çevirdiğiniz dalaverelerin farkındayız. bizler zaten birgün bu gezegenden bir daha dönmemek üzere gideceğiz. Buraları hep sizlere kalacak, alın ister paşa paşa keyfini sürün, ister bir tarafınıza sokun. Biz sesimizi çıkarmadıkça, kafamızı hafifçe yan tarafa sallayarak la havle akıl fikir ver yarabbi dedikçe, sizler, o cücük beyinlerinizden ürettiğiniz teorilerin ışığında bizlere hakim olmaya, bizleri köleleştirmeye çalışmakta, bunun için de, içimize türlü nifak tohumları serpiştirmektesiniz.
Efendiler, neden böyle salak salak çaba harcıyorsunuz?
Kıyamet koptuğu zaman, bizler zaten burada olmayacağız ki? hadi şimdi dağılın...
mesele müslümanlıkta falan değil, mesele: bir ülke insanlarının dini, dünyevi hayattan ne kadar soyutlayabildikleridir. din dünyevi hayattan ne kadar soyutlanırsa yaşamak o kadar güzeldir, o kadar onurlu.
çıkan kargaşanın sebebinin müslümanlar değil de, üzerlerinde oynan oyunlar olduğunu düşünemeyenlerin kurduğu cümle. millet çatır çatır inancının misyonerliğini yapmak için komşusunun evine çomak sokuyor, bizim kompleksliler de yav bu islamdan oluyor ne oluyorsa tribinde.
fukuyama pezevengini bilirmisin. hani post modern filozoflardan. onun ulus inşası isimli kitabı var. profil çıkarttı. onu al oku. eşşek olma oku. çok sevecen.
efendim müslüman ülkelerde gariplik yoktur. başlığı açanın şahsi garipliği ve saçmalamasıdır.
böyle bir başlığa nasıl bağımsız bir entry girilebilir ki? ilk entrye cevap yazsanız başlığa hitab etmiyor diye silinir. önce başlık açma adabını öğrenin sonra sıçın şu başlıkları.
normal karşılanması gereken bir durumdur. zira dikkat edildiğinde her hristiyan ülkede de bir gariplik vardır. müslümanlığın ve hristiyanlığın bir din olduğundan hareket edecek olursak, sonuç olarak d, d, dıt dıt dıt...
doğru insan olan her ülkede garipliğin tarih boyunca olmasıdır. Kim 'israil'de hiç gariplik yok' diyebilir ki? Ya da amerika'da. Peki almanya? Kaç gün oldu, eline silah alan bir liseli çocuğun bütün okulu mermi manyağı yapması. Normalse bunlar evet biz müslümanız allah belamızı verecek!
gariplik ülkelerin müslüman olmasıdır. ülke müslüman olmaz canım ciğerim. insan müslüman olur. "küba müslüman oldu sayın seyirciler. ismini de kübra olarak değiştirdiğini açıkladı" oldu mu? e olmadı tabi a.q.
gariplik şudur ki; müslüman ülkeler bilime inanmazlar. bilim adamları kanıtladıkları herşeyi getirip müslümanların gözüne soksalarda yook, onlar için kitapda ne yazıyosa odur(kuran-ı kerim). sanki kitaptaki herşeyi uyguluyolarmış gibi! enteresan; bu insanlar bulundukları çağa ayak uydurmuş teknolojinin tüm nimetlerinden faydalanmakdalar. ama gel gelelim bilim yalandır onlara göre, onlar evrime değil toprakdan varolduklarına inanırlar.
suyun olmadığı yerde canlı oluşur mu? oluşmaz, varolamaz yani.
ben müslüman mıyım? kimliğimde öyle yazıyo ama ne istersem oyum. özgürüm !
bahsi geçen ülkede/ülkelerde yönetim şekli islama dayanıyorsa doğru olan bir önermedir. bunun sadece islam için olmadığını, bütün dinler için geçerli olduğunu belirtmek gerekir.
(bkz: teokrasi)
her musluman ulkede bir bolluk var ama ne çare kullanmayı bilmedikten sonra bu söz degişime ugramış ve her musluman ulkede bir bokluk var haline almış bir durumdur.
doğrudur. o * adıda nedir acaba ? savaş mı yoksa ? her müslüman ülkede bir savaş var doğru .ırak ,filistin ,afganistan,pakistan ... bu ülkelerde ki savaşları kim çıkarıyor acaba?insanların böyle üzüntü veren durumlarda bile din konusunu dile getirip , masum olanları savunmaması ne garip değil mi ? ölenlerde mi suç öldürenlerde mi ? her suçu müslümanlara atmaya meyilli olan insanlar çok fazla .
doğru önerme. misal türkiye'de de fındık beyinli yobazlar var.
edit: a-aa!! bi'tanesi beni eksiledi!!!!
edit-2: eksi veren arkadaşlara birkaç şey söylemek istiyorum. anladık eksiledin, müslümansın, kimse senin dininle alakalı kötü imalarda bulunamaz... hayırdır? yoksa sen yobaz yokmu sanıyordun türkiye'de? nedir bu zıtlık bu muhalefet?sanki sana laf attım...demekki yaran var gocunuyorsun arkadaşım kusura bakma...takkeni al, cüppeni giy çek git...
kutsal kitabın ilk ayeti olan "oku" emrini, sadece okumak ama anlamamak, buna yorum katarsa kendince uygularsa, cahenneme gideceğine inanan insanlar yüzünden, ve bunu okumayanlara böyle anlatan insanlar yüzünden müslüman ülkeler geri kalmaya mahkumlar. öğrenmek, okumak, bilim, ilim her neyse faydalı şeyler ülkeye girmediği sürece de bu böyle devam edecek.
inkar edilemez bir gerçekliktir. karşı çıkmak için genellikle "müslümanlık bu değil" türünden laflar kullanılır. ufacık yaşta çocukların evlendirilmesi, allah adına cinayet işlenmesi, ülkelerin kafalarına göre cihat ilan etmeleri, yaşasın şeriat diyip insanları diri diri yakılması ve yakanları savunan kişinin milletin oy vererek getirdiği adalet bakanı olması gibi şeyler sadece islamın var olduğu ülkelerde görülmektedir. içlerinde en iyi durumda olan türkiye'de bile 7 gencecik insan öldüğü zaman neden öldükleri, ne tür ihmaller olduğu değil yok yarı çıplaktı, yok esrar vardı gibi ölümlerini meşrulaştıracak iğrenç bir zihniyet görmekteyiz. bu tutum sadece yobaz yayın organlarında değil, birçok insanda görülüyor. eh o zamanda sürekli " bunlar islama zarar veriyor " denilince insan merak ediyor gerçek islam nedir diye?
hırsızın hiç mi suçu yok misali değiştirilmediğine inanılan kuran-ı kerim varken ve bu kitabın evrensel ve herkesin anlayabileceği şekilde yazıldığı savunulurken milyonlarca insanın böyle bir tutum sergilemesi sorunun islamın kendisinde olduğu izlenimi yaratıyor. körü körüne islamiyeti savunmaktan vazgeçip günah olduğu düşüncesini bir kenara bakıp biraz sorgulamakta fayda var. dinin dominant bir şekilde hüküm sürdüğü ülkelerde zerre demokrasiden söz edilemezken biz demokrasiden söz ediyoruz.
acaba neden islamiyetin olduğu bütün ülkeler en az 3. dünya ülkesi konumundalar?
zamanına uygun olan bir inancın günümüze uymamasından dolayı olmasın?
