her karşılıksız aşk bir çığlıktır

    1.
  1. karşılık bulunamamış aşkların insan içerisinde yarattığı kavuruculuğun tanımı söz;

    benim sevgimi pis bir çorap gibi
    çıkarıp atamazsın
    ben senin tırnağınım
    kessen de yeniden uzarım, yeniden uzarım...
    5 ...
  2. 14.
  3. şimdi dişlerimi sıkıp
    dudaklarıma kanamayı öğrettim
    ki bu kızıl damlalar
    körpe yanağında bir veda busesi olsun
    bu da benden sana
    heba edilmiş bir aşkın
    son nefesi olsun ..
    4 ...
  4. 2.
  5. ogrendigim tek yabanci dil senin dilin agzimda
    paRmaklarin gevserken bogazimda..
    3 ...
  6. 12.
  7. istersen hiç başlamasın;
    bu hikaye eksik kalsın..
    onca yaraların ardından,
    yeni bir aşk yaratamazsın...

    yeni bir aşk yaratamazsın... "

    o kadar çok kırıldım ki... sana belki, belki kendime.. ve o kadar büyüttüm ki seni içimde; eğer olmazsak biz; birbirimize sarılamazsak, hayatı paylaşamazsak ve üzülürsek, her şey daha kötü olacak... olmayız biz.. olamayız. belki de hiç olmamışız...

    örselenmis bir cocukluk..
    işte benim bütün hikayem...

    kaç sevda geçse de yüreğimden;
    bu yıkıntıları onaramazsın...

    beslenme çantasindakileri sokak kopeklerine verip aç kalan bir çocuk var yüreğimde.. maskelerim ben değil; ben maskelerim değilim.. anlatsam, anlar mısın; yüzünü güldürebilir misin o çocuğun bilmem.. bilemem... bilemeyiz, belki de hiç...

    istersen hiç başlamasın;
    gec kalmisiz birbirimize...
    yanlış kapılarla geçmiş bunca yıl;
    dönemeyiz artık ilk gençliğimize;

    istersen hiç başlamasın;

    istersen hiç başlamasın...

    soz verelim kendimize...

    yüzümdeki çizgilerle eş yüreğimdekiler... ellerim gitti; yüzüm gitti.. maskeler ardında yaşarken; bomboşken herşey, bulduğum bir deger... sen... bu sevgiyi tüketmekten korkuyorum, seni kaybetmekten.. şimdi zaten yoksun, ama içimdesin.. ama hayatıma girer ve sonra gidersen... işte o zaman... bu riske girecek kadar cesur değilim ben artık.. dertsiz tasasız koşup, hayatı yakalayabildiğim yerinden yakalayıp kuyruğunda asılı gidemem.. düşerim. ne olur; sen de... bunu yapmayalım kendimize, birbirimize.. olmamışız farzedelim.. olmamişiz
    3 ...
  8. 13.
  9. Bir şey söyle
    Denizler tutuşturulduğunda
    Dağlar yürütüldüğünde
    Bir şey söyle
    Yıldızlar semadan bir bir
    döküldüğünde üstümüze
    Bir şey söyle
    Ben seni unuturum
    Söyle
    Yer başka gök başka olduğunda
    Sallanıp çalkalandığında uçsuz bucaksız sema
    Hani biz ateşin etrafını sarmış
    pervaneler gibi olduğumuzda

    Bir şey söyle
    Unuturum ben seni, söyle
    Kalplerde gizlenenler ortaya döküldüğü zaman
    Gök yarıldığı zaman
    Ne oluyor bu yere dediği zaman insan
    Ve kalakaldığında yüzkarasışiirlerim
    Ve sensiz bir zaman
    ve ayaklarımızın altından toprak kayıp dümdüz eğildiği zaman
    Bir şey söyle
    Defterler açıldığında gökyüzü sıyrılıp alındığında
    Cehennem tutuşturulduğunda cennet
    yaklaştırıldığında
    Bir şey söyle, unuturum ben seni, söyle
    3 ...
  10. 3.
  11. heR yeRi boyami$sin cok guzel ama buRda biRaz kan kalmi$. zinciR kalmi$ kiRbac kalmi$. sana dokundugum gunleRde bana sevgilim deRdin, aRtik onu unuttum diyoRmu$sun cok guzel ama buRda biRaz sonbahaR kalmi$. ihanet kalmi$ bencillik kalmi$. koRkunc yolculuklaR planlaRdik insanlaRdan uzaga. elleRimizi biRakip yuzmuzu biRakip, ayaklaRimizi biRakip gidecektik. cok guzel ama buRda benim biRaz cocuksu safligim kalmi$. aptalligim kalmi$ du$leRim kalmi$.
    ...
    cok guzel! ama buRda biRaz heR $eye Ragmen hala benim sana hasRetim, benim senin gogsunu yumRuklaya yumRuklaya aglayi$im, benim.. benim senin bana hediyen lök gibi yalnizligim kalmi$...
    3 ...
  12. 6.
  13. kimi sevsem...
    ertesi gün cenazesindeyim..
    3 ...
  14. 17.
  15. ''büyüklerle ben yapamıyorum
    çocuklar da almıyor beni oyunlarına
    devlet dairesinde
    yangından kurtarılmayacak
    sıkışmış bir çekmece gibiyim
    açılamıyorum sana.''
    3 ...
  16. 8.
  17. yaşayamadığım bir şeysin sen, elinden tutup sokağa çıkamadığım
    kış günü bir avuç kar süremediğim yüzüne
    otlar ve çiy damlalarıyla sevişemediğim
    kımıldatmayan bir bakış, bir söz
    tam söylenecekken açıp kapıyı
    karanlık ağzımı ışıklandıran, yakan fotografları
    gümüş laledan masamda birden leylak...
    dirhemleyen sevincimi ışıktan tartacında
    can alıp veren, su verip gönül yağmalayan
    kurnaz bakkal, hırkama göz diken

    yaşayamadığım bir şeysin sen, kokular dağıtıp
    kendine yeni adlar yakıştıran
    beynimde civa damlacığı, şehvetin sinir telleriyle
    dokuyan kazaklarımı göz çukurlarımı aşkın
    tılsımlı gövdesiyle ovan
    yastıkta bir yumak saç
    boynu kıvrılıp ölmüş güvercin, dokunamadığım
    şeylersin sen, bitiremediğim...
    3 ...
  18. 7.
  19. ne kadar tutabilirsin gül uğruna dikeni
    ne gelen anladı ne giden olanı biteni..
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük